(14) Fix You

9 2 0
                                    

Sabah,ısrarla çalan telefonumun zil sesiyle uyanmıştım.Gözlerimi zar zor açıp,sesin geldiği yere bir süre boş boş baksam da,açmayı en sonunda akıl edebilmiştim.

"Seni rahatsız etmek istememiştim ama bugün babamın mahkemesi var,yanımda olur musun?"

Ne mahkemesi? Aklım hala yerine gelmemişti.Telefonu kulağımdan çekip ekranda ki isme baktım.Giray yazıyordu.Doğru,dün biz beraberdik ve babası mahkemeye çıkacaktı.

"Sen yanımda ol demesende,ben zaten her zaman orada olacağım,tam yanında"

Keşke daha erken kalkabilseydim ve yanına gitseydim.

Hafif kıkırtısını kulaklarımda yankılandığında, günümün aydığını iliklerime kadar hissetmiştim.

"O zaman ... buluşalım"

"Tamam,yarım saate oradayım,görüşürüz"

Telefonu kapatıp,yerimde doğruldum.
Dün yaşananlar sanki birer aklımın bana oynadığı hayal ürünleriydi.Bugün de o,pislik adamın mahkemesi vardı.O kadar kanıt varken girmezse eğer adaletten şüphe edecektim.Hoş adalet zaten yoktu.Bazılarını bulurdu sadece.

Hızlıca hazırlanıp,mutfağa geçtim.Dolaptan çıkardığım çilek reçelini,ekmeğime sürdüm.O sırada içeri Edibe girdi.

Edibe:"Kaç gün ne bu halin? Yine nereye gidiyorsun?"

"Çok uzun hikaye sana sonra anlatırım,şimdilik çıkmalıyım"

Edibe:"Tamam,bir şeye ihtiyaç olursa ara tamam mı?"

Elimle onayladığıma dair hareketler yaparak,mutfaktan çıktım.

Ağzımda hala yediğim ekmek vardı ve ayakkabılarımı giymeye çalışıyordum.Sonunda bağcıklarımı bağlayıp evden çıkabilmiştim.Saatime bakıp,yarım saate ordayım dememe rağmen bir saat geçirdiğimi fark ettim.Yavaş adımlar yerine daha seri adımlar atarak mahkeme binasına yol aldım.Yolda yürüyerek yetişemeyeceğimi anladığımda otobüse bindim.Bugünün en iyi şekilde bitmesini diliyordum.

Otobüsün boğucu havasından kusacak hala gelmişken varacağım yere gelmiştim.Otobüsten inip binanın kapısına ilerledim.Kapıda siyah takım elbise giymiş,uzun,yakışıklı biri vardı.Giray olduğunu sanarak yanına gittim.

"Geç kaldım,kusura bakma"

Adam gözünde ki güneş gözlüğünü yavaşca indirdi.

"Senin ne işin var burada?"

Benzerlikleri yüzünden karıştırmıştım.

"Tunay,yüzünü gören cennetlik,neden aramalarımı açmadın?"

Tunay:"Neden açacaktım?"

"Neden mi? Merak ettim seni,en azından iyiyim diyebilirdin"

Tunay:"Beni düşünecek vaktin olması komik,Girayla sahilde vakit geçirecek kadar boş olduğunu sanmıştım"

"Sen ne-"

Lafım yanımıza gelen Giray yüzünden bölünmek zorunda kalmıştı.

Giray:"Burada neden bekliyorsun? İçeri geçelim"

"Tunayla konuşuyordum"

Tunay:"İçeri geç,seninle konuşacak bir şeyim yok"

Giray kısaca Tunaya bakış attıktan sonra kolumdan tutarak beni içeriye sürükledi.

"Daha soracak şeylerim vardı"

Giray:"Onu duydun,seninle konuşmak istemiyor"

Hafif sinirlensem de yaşadığı olaylar yüzünden böyle asabi davranıyor olabilirdi,bu yüzden sinirlerimi yatıştırdım.

Kawaranai Sora Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin