(8) Dead Leaves

14 2 0
                                        

Çadırın içine giren soğukla,yerimde titredim.Gözlerimi açtığım da dün ki gibi yine Giray yoktu.Yeni güne bıkkın bir nefes vererek başlamıştım.Tulumun fermuarını hızlıca açıp içinden çıktım.Bir yandan düşünüyor,bir yandan da giyiniyordum.

Daha yeni yeni tanıştığım Girayla aramızın limoni olması benim hatamdı.Düşünsene bir oyundasın ve güvendiğin biri var ama sana ihanet eden ilk o oluyor,hayat gibi.Senin değer verdiğin insanların,menfaat uğruna seni sömürdükten sonra bırakmaları gibi.Oyun veya başka bir şey ihanet kötüydü.

Üstümü giyinip,etrafı topladım.Bugün kamp gezimizin son günüydü,buradan mutlu bir şekilde ayrılmak istiyordum,bu yüzden elimden geleni yapıp,Girayla aramızdaki buzları eritecektim.Etrafı toparladıktan sonra çadırdan çıktım,buz gibi sabah soğuğu tüm bedenime yayılırken ben sadece montuma daha da sarılarak üşümeyi azalttım.

Edibe ve Denizin kaldığı çadıra doğru yürüdüm,en azından onlar beni birazcık daha iyi bir ruh haline sokabilirlerdi.Kısa süren yürümemden sonra çadırın önündeydim,fermuarı yırtarcasına açtım.Edibe olduğu yerden irkilerek bana baktı,Denizse sinirli bakışlarını bana yollamakla yetinmişti.

"Sabah oldu"

Edibe:'Beş dakika daha"

Deniz:"Sen gidip Tunayı falan bulsana,bırakta biraz daha uyuyalım"

Sinirle güldüm.

"Tunaymış,kalksanıza ya,ben burada üzüntüden ölüyorum, siz daha beş dakikanın derdindesiniz"

Edibe:"Söz sana yardım edeceğim ama lütfen birazcık daha uyuyayım"

Fermuarı aynı hızda geri kapattım.Orada daha fazla durmak istemediğimden biraz yürüyüşe çıkmak istedim.

"Bir de en yakın arkadaşım olacaklar,gidip kedi sahipleneceğim,en azından daha mutlu olurum"

Söylene söylene nereye gittiğimi bilmeden almış başımı gidiyordum.Ormanın biraz daha içerisine girdiğimde durup etrafı inceledim.

"Sen küçük otcuk nasıl da ağaca yaslanmışsın,peki ya sen oduncuk seni kim kırdı?"

Kendimle sohbeti geçmiş çevremde ne varsa konuşmaya çalışıyordum.

Ağacın,yere düşmüş olan büyük parçasına oturdum.

"Sizce çok kırılmış mıdır? Tamam,bende hata var kabul ediyorum ama grup arkadaşımı da ihanet edemezdim"

Yerde duran küçük çiçekle bakıştım bir süre.

"Haklısın çiçek,gidip kendimi affettirmeliyim"

Girayı düşündüğüm de sebebsiz bir gülümseme oluyordu dudaklarımda.

"Birazcık hoşlanıyor olabilirim,o yüzden daha da kendimi affettirmeliyim"

Biraz daha gülerek çiçekle sohbetime devam ettim.

"Çiçek sana onu anlatacağım ama uslu dur,öncelikle onun yüzünden bahsedeyim,aşırı yakışıklı ilk bundan etkilensemde tanıdıkça ne kadar nazik bir kişilikte olduğunu anlıyorum"

Ellerimle oynamaya başlamıştım,anlatırken bile heyecan basıyordu.

"Nazik çünkü benim eşim olmayı kabul etti,nazik çünkü sabah beni uyandırmaya kıyamadı ayrıca koruyucu,karnım ağrıyor numarası yaparken bile her şeyi bırakıp yanıma geldi ve kontrol etti beni"

Yerde duran çiçeği hışımla yerinden kopardım.

"Güzel,artık daha fazla ona ilgi duyuyorum!"

Kawaranai Sora Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin