(4) Play it cool

24 2 0
                                    

Ellerimle salyamı silmeye çalışırken elimin dün ki yaranın üzerine gelmesiyle acıyla inledim.

"O adamın, ben bütün sülalesinin şeftalisine fişek sokayım"

Güne yine ve yine umduğum gibi başlayamamıştım yine de her zaman ki gibi kalktım.Her sabah yapılan günlük aktivitelerimi yapıp salona oturdum.Şaşırtıcı şekilde bugün ikisi sessizdi.

"Ne bu sessizlik? Ben alışkın değilim bak,korkuyorum"

Deniz:"Dünden beri kapının depresyonuna girdi"

Deniz bıyık altından gülüyordu.

Edibe:"Kapı deyip geçme, tanı o nasıl bir kapı"

"Bugün iş görüşmem var,görüşmeden sonra yeni kapı almaya gidebilirim"

Edibe ışıldayan gözleriyle bana baktı.

Edibe:"Bir de ev sahibiyle görüşmemiz lazım tabiki,manyak herifle bizi nasıl bir durumda bıraktı"

Deniz başıyla onaylamıştı.

Deniz:"Ben gelmesem ölmüştünüz, sonra nerede kalacaktım çok yazık olurdu"

Edibeyle ciddi misin bakışlarımızdan attık.

"Saat on olmuş bile,görüşmem on bir de hazırlanmam lazım"

Edibe:"Tamam,görüşmenden sonra ara beni,beraber bakalım kapıya"

Onu onaylayıp odama gittim.

Dolaptaki kıyafetlerimle aşk dolu bakışmamdan sonra en,iş görüşmesine uygun kıyafetlerimi bulup giyebilmiştim.Odaya göz gezdirip unutmadığımdan emin olmak istiyordum her şeyi.Cv yanımdaydı,telefonum ve en önemlisi küçük pakette satılan ayıcık jelibonlarım vardı.Her şey tamam olduğuna göre evden çıkabilirdim.Odadan çıkıp salondan geçtim dün ki yaşananların her zerresi kapıya bakılınca anlaşılıyordu,sorun şuydu ki çivileri söküp çıkmam lazımdı.

"Çok güzel bir sorunum var,size ekmek getirebilmek için o iş görüşmesine gitmem lazım,bu yüzden tahtaları kim sökmeme yardım eder?"

İkiside aynı anda sanki hiç onlara seslenmemişim gibi kafalarını çevirmişlerdi.

"Sizi bütün gün lanetlememi ister misiniz?!"

Sesim hafif kızgın çıkmıştı.

Bu seferde aynı anda yerlerinden fırlayıp bana yardım etmeye başlamışlardı.

Deniz:"Zaten yardım edecektik şimdi lanetlemek falan ayıp oluyor ama"

Edibe:"Aynen aynen ben zaten çok yardımsever bir insanımdır aslında"

Bende onların palavlarına daha fazla katlanmadan tahtaları tek tek söktük.

"Sonunda bu arkadaşınız artık iş görüşmesine gidebilir"

Deniz:"İşe almazlarsa söyle bizim kafe de sana yer ayarlayayım,paspascı olarak"

Edibeyle beraber bir yerlerini yırtarcasına gülüyorlardı,ben kapıdan son sürat çıkarken.

Nedense Kayraoğulları holdingi bizim eve yakındı,bu iyi bir şeydi onca yol otobüs de giderek çekmek istemezdim.Yürürken,bütün vüdumu kaplayan endişe sarmıştı,ya işe giremezsem ne olurdu? Öncelikle hayal kırıklığı yaşardım ve üzülürdüm bu ilk evre de tabiki,sonra ki evre de sanki işe kabul edilmişim gibi hayal kurar,senaryolar yazardım sanırım birazcık sorunlarım olduğunu kabul ediyorum.

Ben bu düşüncelerdeyken farkına varmadan holdinge gelmiştim bile, hatta az kalsın holdingi geçiyormuşum.Derin nefesler eşliğinde holdinge girdim.Girer girmez holdingin içerisinin büyüklüğü beni şaşırtmıştı,aval aval etrafı gözlerken girişin hemen yanında duran hanfendi gülerek bana seslendi.

Kawaranai Sora Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin