Zırrttt zırrrtt zırrrttt
Telefonumdan gelen alarmla uyandım.Elimle rastgele oraya burayı ararken en sonunda telefonu buldum ve kapatmayı başardım.Sanırım en nefret ettiğim ses, sabah beni uyandırmak zorunda olan o alarm sesiydi.Ne kadar yine ve yine uyanmak istemeyeceğim bir güne daha uyanmıştım.Sabah ki ihtiyaçlar,kahvaltı derken öğleni etmiştik.Koltukla artık birleşeceğim bir sıra telefonuma mesaj gelmişti.
"Kim bu ya,umarım oyunda öldürülmemi hakedecek kadar önemli bir mesajdır"
Sinirle soluyarak mesaja tıkladım ve okumaya başladım.
"Kayraoğulları holdingi iş alımına alınamadınız,umarım tekrar denersiniz"
Öncelikle alınamamamın hüznünü yaşarken bir yandanda beni kaybettikleri için onlara saydırıyordum.
"Hayır almadınız da bu mesajı atan ne biçim bir kafayla atmış,tekrar deneyiniz ne? Kola şişesinin boş olduğu için tekrar deneyiniz yazısı gibi"
Telefonu kemirirken içeri Edibe girdi.
Edibe:"O telefonu daha yeni aldın bak kemiriyorsun falan da kırılmasın"
Yavaşca kemirdiğim telefonu yanıma bıraktım.
Edibe:"Ne oldu da bu kadar telefonu kemiriyorsun?"
"İşe giremedim ve tekrar deneyiniz diye birde mesaj atmışlar,sanki aldığım kolalarda ki gibi tarih tekerrür ediyor"
Edibe:"Gülmek istemedim ama tekrar deneyiniz baya iyiymiş"
Edibe koltukta bir oraya bir buraya dönerek gülüyordu.
"Beni teselli etmen lazım şuan canım arkadaşım"
Edibe hala beni dinlemiyor ve gülüyordu,o sırada Denizi hiç görmediğim kadar karamsar görmüştüm,yanımıza gelip bizim gibi koltuklara atmıştı kendini.
"Deniz neyin var hiç iyi görünmüyorsun?"
Deniz dudaklarını büzerek anlatmaya başladı.
Deniz:"Bugün bir akrabamızın düğünü var ve hiç gitmek istemiyorum ama annemin ısrarlarıyla daha doğrusu tehditleriyle, katılmak zorundayım"
Edibe gülmeyi kesmişti sonunda ve konuşmaya katılmıştı.
Edibe:"Pasta yok mu orada? Bedava pasta yiyeceksin daha ne istiyorsun"
Deniz:"Ha ha ve ha bir pasta için oraya gitmek tam bir işkence"
"İşe alınamayan biri,düğüne katılmak zorunda olan biri ve ne yaptığı belli olmayan biri var,harika(!)"
Edibe:"Hey! Bende meşgulüm"
"Ne yapmakla?"
Edibe:"Yatmakla"
Göz kırpmaya çalışmıştı ama bana daha çok gözüne bir şey kaçıyormuş hissiyatı vermişti.
"Bu arada hala ev sahibine ziyarete gitmedik"
Deniz:"Gitmeseniz olmaz mı?"
Edibe:"Kimin suçu acaba?"
Deniz:"Sadece yardım etmeye çalışıyordum"
Hepimiz sıkıntıyla nefes vermiştik,bugün hepimiz için can sıkıcı geçiyordu.
Deniz heyecanla yerinden kalkıp,elini havaya kaldırmıştı.
Deniz:"Buldum,buldum"
Ölü balık gibi olan gözlerimize biraz ışık gelmişti,Denizin bu heyecanı karşısında.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kawaranai Sora
FanfictionBu hikaye nasıl saçma bir aşk hikayesinin parçası olduğumla ilgili,hazır mısınız bir içecek kapıp yerlerinize yerleşin.