(6) My answer

19 2 0
                                    

Güneşin yaydığı göz kamaştırıcı ışıklar bugün de odama vuruyordu.Bugün diğer günlere nazaran daha enerjik ve mutlu kalkmıştım.Yerde duran terliklerimi giyip lavoba da ihtiyaçlarımı karşılamaya gittim,uzun uzun yüzümü yıkadıktan sonra banyodan çıktım.Büyük ihtimalle hala kahvaltıyı bir allahın kulu hazırlamamıştı,bu yüzden direk mutfağa geçtim.Yine tahminlerim doğru çıkarak kahvaltıyı hazırlamaya başladım,dedim ya bugün enerjik ve mutluydum, kahvaltıyı hazırlayacak  kadar hatta.Dün yaşananları aklıma getirmemeye çalıştım,çok sevgili bir lokma alamadığım pasta yeri boylamıştı sonuçta,kavgaya girmiyorum bile.Kendimle konuşarak kahvaltıyı hazırlarken içeriye Deniz girdi.

Deniz:"Başımıza taş mı yağacak? Hava durumu bugün güneşli gösteriyordu oysaki"

Gözlerimi devirerek karşılık verdim.

Deniz de bir süre bana baktıktan sonra bana yardım etmeye başladı.

"Krepleri sana bırakıyorum"

Başıyla beni onayladı.

Meyve suyunu bardağa boşaltırken içeri Edibe de girdi böylelikle herkes mutfağa toplanmış oldu.

Çok geçmeden Deniz krepleri hazırladı ve herkesin tabağına teker teker yerleştirdi.

Edibe:"Bak bu konu da yeteneklisin, seni evin aşçısı yapalım"

Deniz:"Sonra bütün işi bana yıkın, tabi anlımda enayi yazıyor"

Edibe somurtarak önündeki tabağa peynir ve zeytin koymaya başladı,bizde onun gibi yapıp tabağımızı doldurmaya başladık.

Deniz:"Size bir haberim var"

Ağzıma peyniri sokuştururken ciddi olup dinlemeye çalıştım.

Edibe de tek kaşını kaldırmış Denize bakıyordu.

Deniz cebindeki broşürü ortaya koyarak hepimizin görmesini sağladı.

Deniz:"Kayraoğullarının düzenlediği bir kamp gezisi var ve duyduğuma göre bir paintball yarışması düzenleyecekler"

Edibe eliyle sadade gel işareti yaptı.

Deniz:"Yani ödül de var"

Edibeyle kağıda aynı anda yapıştık.

"Şu çocukta en önemli şeyleri en son söylüyor"

Edibeyle kağıdı bir süre kapıştıktan sonra elimdeki broşürle zaferle yerime oturdum.Kağıdı bir süre evirip çevirdim.

"Deniz, yalnız bu sadece şirkette çalışanlar için düzenleniyormuş"

Deniz:"Yani?"

Edibe:"Ne yanisi? şirkette mi çalışıyoruz biz?"

Deniz bir süre güldü.

Deniz:"Tabiki çalışmıyoruz ama oraya giremeyeceğimiz anlamına gelmiyor"

Denize,sen iflah olmazsın bakışlarımızı attık.

"Ödül ne peki?"

Deniz:"Büyük miktarda para ödülü var"

Elimdeki broşürü rastgele bir yere fırlattım.

"Ben varım"

Edibe uçan broşürün arkasından gitti.

"Nasıl gireceğiz?"

Deniz:"O işi bana bırakın tanıdığım biri var"

Daha fazla oyalanmadan önümdeki yiyeceklerden yemeğe devam ettim,o sırada Edibe de elinde broşürle içeri girdi.

Kawaranai Sora Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin