2.Bölüm: "Ay'ın Peşinde,Şeytanın Dileğinde"

249 75 146
                                    

Bölüm şarkısı: In My Blood-Fleurie,Tommee Profitt

2.Bölüm: "Ay'ın Peşinde,Şeytanın Dileğinde"

Korkuyla yaşamak insanı nefes aldığı her anda yaşamdan biraz daha uzaklaştırabilirdi. Hayatım boyunca hiçbir zaman bedenim böylesine ezici,zehir kadar güçlü bir duyguyu tatmamıştı. Buna tamamen yabancıydım. Dolayısıyla bunun üstesinden nasıl gelebileceğimi de bilmiyordum.

Yaşadıklarımı sindirebilmek için zamandan çok daha fazlasına ihtiyacım olduğunu hissediyordum. Yaşananlar hafızamdan silinse bile,ki bu imkan dahilinde değildi,zihnimde bırakacağı izleri görmezden gelebileceğimi sanmıyordum. Asıl korkunun bir kez tadına baktığınızda ardından gelenler hep onu hatırlatacaktı.

Şimdi burası benim eski odam değildi. Gözlerimi tavana dikip hayal kurduğum geceler o tavan üzerime doğru geliyormuş gibi hissettirecekti artık. Duvarlarda beni her an izlediğini bildiğim canavarın gözleri vardı. Yanı başımda duran telefonumda ise onun zihnime kirli bir dünya kuran satırları...

O cam kırıklarının üzerime düşüşünden bana kalan tek şey,damarlarımda kol gezen korku olmuştu. O benim bir parçam haline gelmişti artık. Tenine kazınan ve geçmesinin mümkün olmadığı,baktığın zaman sana hep aynı felaketi hatırlatan bir yara izi gibi...Tek farkı görünmez olması.

Gözlerimi diktiğim yerden ancak dakikalar sonra ayırabildim. Buraya oturduğumdan beri düşündüğüm tek şey ne zamandır izleniyor olduğumdu. Kıyafetlerimi değiştirirken,duştan çıktığımda,aynada kendimi izlediğimde,uyuduğumda ve daha birçok şeyi yaparken de beni izliyor muydu?

Siz gündelik hayatınızı yaşarken yaptığınız her hareketi görebilecek birisinin varlığı...

Midemde yaşanan garip kıpırdanmayla birlikte oturduğum yerden ok gibi fırladım.

Bu sorunun cevabını kesinlikle bilmek istemiyordum.

Babamın bağırışları olayın üzerinden saatler geçmesine rağmen tüm evde yankılanmaya devam ediyordu. Telefonumdaki mesajları aileme gösterdiğim gibi odamın her bir noktası karış karış aranmıştı ve en çok korktuğum şey gerçek olmuştu. Çünkü odamdan varlığını hiçbir insanın fark edemeyeceği kadar küçük boyutta bir kamera bulunmuştu.

Haklıydı.

Beni izlediğini iddia ederken yalan söylediğini,bunu sadece beni endişelendirmek istediği için yaptığını düşünmüştüm fakat yaşananların hiçbiri oyun değildi. Nasıl olduğunu asla bilmediğim bir şekilde odama kamera yerleştirmişti,belki de bunu bir başkasına yaptırmıştı,fakat bunun ihtimali bile oldukça dehşet vericiydi.

Üstelik kameranın yerleştirildiği nokta sıradan bir yer değildi,bunu oraya yerleştiren her kimse işini aceleyle yapmadığı açıktı. Kapı girişinin tam üzerinde,kapımın yapıldığı malzemeyle aynı renkte olan kamera,oraya o kadar kusursuz bir şekilde yerleştirilmişti ki,onun varlığını odamı tarayan sekiz kişi ancak bir buçuk saat sonra bulabilmişti.

Babamın sesi biraz daha yükselince başımı yavaşça kapıya doğru döndürüp yorgun bir nefes bıraktım dudaklarımdan. Annem bile ilk kez itibarımızın zedelenmesi endişesini bir kenara bırakmış,sadece babamı sakinleştirmeye,aynı zamanda ona yardımcı olmaya çalışıyordu.

Olay anından sonra yaşanan kargaşa düşündüğümden çok daha kısa sürmüştü. Çünkü insanlar oturup bunu  dedikodusunu yapmak yerine korkuyla geri çekilmiş,evimizden olabildiğince hızlı bir şekilde ayrılmanın yollarını aramışlardı. Asıl felaket de bundan sonra başlıyordu zaten.

AY'IN KANLI YILDIZLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin