5.Bölüm: "Zindanın Elleri,Kirletir Tüm Benliğini"

148 47 410
                                    

Who Are You? - SVRCINA
Breathe - Fleurie

5.Bölüm: "Zindanın Elleri,Kirletir Tüm Benliğini"

En karanlık sırlar,zihnimize kilitlenen ve anahtarını bizim bile unutmak istediğimiz bir sandığın içinde anını beklese bile onlar aslında varlıklarını üzerimizden tek bir an bile çekmezler. Unutmak istediğin bir şeyin zihninde daha çok yankılanması,sevmediğin bir şeye daha çok çekilmen gibi.

Tehlikeli,sinsi ve narsist.

Zihnin sana en büyük oyununu oynar. Senden ayrı bir bireymiş ve içindekileri korkusuzca etrafa saçacakmış gibi endişe duyarsın. Kaskatı kesilir bedenin,kendinden bir zehir yarattığının farkına vardığında ise fazlasıyla geç kalınmıştır. Çünkü panzehir,unutmak,ancak ölümle gerçekleşir.

Unutamıyordum. Daha da kötüsü bu vahşet farkında olmadan başka zihinlere de yayılmıştı,hatta en tehlikelisine,O'nunkine.

Başımı yasladığım camın önünden gelip geçen her görüntü,hayata geldiğim günden bu yana şu ana kadar yaşayan Artemis Karaca'nın aldığı her nefesin bana sunduğu bir tiyatro gibiydi. Perde açıldı,tek seyirci olan ben,gözlerini heyecanla sahneye çevirdi ve oyun başladı. İçeri attığı ilk adımdan itibaren yaşadığı hayal kırıklığının hayatı boyunca yakasını bırakmayacağından bihaberdi. Çünkü onun tek dünyası geceleri ailesinden gizli gizli yorganın altında okuduğu masallardan ibaretti. İlk hayal kırıklığını da tam bu noktada almıştı.

Sonra zaman geçti,o kız hayal kırıklıklarını içine gömerek yavaşça serpildi ama daha kötüsü oldu bu kez. Şimdi de masallar değil,gerçek hayatın ta kendisi onu paramparça etmişti. Gözlerini açtı,çevresine baktı ve sahip olamadıkları için bir kez daha hayata lanet etti.

İnsanlar gibi bu dünya da onu büsbütün dışlamıştı. Kendisini hiçbir zaman bir yere ya da birine,hatta bu bedene bile ait hissedememişti. Sahneye düşen ilk gözyaşının ardından sahne kapanmadan ayağa dikildim ve orayı saniyeler içinde terk ettim.

Normal insanlar için zihinlerinin içi bir sığınak gibi olurdu. Gerçek hayat taşınamayacak yüke ulaştığında karanlığı sahiplenirsin ve dilediğin her şeyi gözlerinin önüne getirirsin. Ben gözlerimi kapattığımda beni bekleyen dünya gerçek hayattan bile daha kötüydü. Çünkü anı değil,geçmişin kirli defterlerini bir kasırga halinde ruhuma savuruyor,ölümümü kendi benliğimden yaratıyordu.

Taksinin kapısını yavaşça kapattıktan sonra karşımdaki eve çok uzun zaman sonra buraya gelmişim gibi dikkatle baktım. Buraya kendimi daha rahat ve güvende hissetmek için gelmiştim ama ne anlamı vardı ki? Zihnimin içinde sakladıklarımı bile bilen biri var olduğu sürece ben her yere,kendime bile yabancıydım artık.

Yorgun adımlarla karşı kaldırıma geçtikten sonra beni içeri almaları için beklemeye başladım. Kameraya bakmaya devam ettiğim sürece buradan da gitmek istemiştim. Yine de gidecek hiçbir yerim yoktu. Ceren ve Ekin'in yanına dönemezdim. Ağladığım her halimden belli oluyordu ve bana soracakları binlerce soruyla baş etmek istemiyordum. Çünkü zihnim basit bir yalan bile bulamayacak kadar yoğundu.

Annemler muhtemelen uyuduğu için sabaha kadar kendime gelebilirdim. Bu yüzden de eve dönmek zorunda kalmıştım.

Önümdeki kapı yavaşça açılınca hiç beklemeden içeri girdim. Kapıdaki görevlinin yardımıyla diğer kapıları da aştıktan sonra bahçeyi geçerek eve ulaştım. Anahtarım vardı ama evin yardımcıları geldiğimden çoktan haberdar oldukları için beni kapıda karşılamışlardı. Sorularını tamamen es geçerek asansöre bindim. Arkamdaki aynaya bakmayı ve kendimi görmeyi tüm ruhumla reddediyordum.

AY'IN KANLI YILDIZLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin