"Babanın kokusu sinmiş üstüne."
Kucağındaki küçük oğluna daha sıkı sarılıp kokusunu içine çekmişti Jimin. Yoongi birkaç saat önce gelmiş, çocukları bırakmıştı. Ardından karnındaki miniğin durumunu sormuş, çocuklarını bırakıp evden çıkmıştı.
Birkaç haftadır durum böyleydi. Cuma günleri Yoongi çocukları alıyor, pazar akşamları da geri getiriyordu. İkisi de bu duruma alışmaya çalışıyorlardı ama Jimin çok zorlanıyordu.
Hem karnında Yoongi'den bir parça taşıyıp hem de ondan bu kadar uzak kalmak kendisini haddinden fazla yoruyordu.
Tekrardan derin bir nefes alıp oğlunu beşiğine yatırdı. Ardından beşiği sallayıp uyumasını bekledi. Çok geçmeden minik adam uykuya dalınca son kez alnına bir öpücük bırakıp odasından çıktı.
Aşağıya inip salona ilerleyecekken çok hafif bir sesle tıklatılan kapıya kulak kesildi. Birkaç saniye sonra diyafondan kimin geldiğine baktığında bu kişinin eski eşi olduğunu fark etti. Anında kaşları çatılırken derince bir nefes alıp kapıyı açtı.
Karşısında gördüğü adam biraz dağılmıştı. Üstündeki siyah gömleğin birkaç düğmesi açılmış, saçları dağılmıştı. İçtiği belliydi, zira kokusu da bunu fazlaca belli ediyordu.
Yoongi kolunu kapıya yaslamış, başı eğikken saçlarını karıştırmıştı. Sakince başını kaldırıp sevdiği adamla gözlerini birleştirince burukça gülümsedi.
"Y-yoongi?"
"Hm?"
"Ne işin var burada?"
Karşısındaki adama dikkatlice bakarken her an düşecekmiş gibi olduğunu gördü. Fakat içkili haline alışkın olduğundan bir şey demedi.
"Özledim."
"Çocuklar uyuyor Yoongi, yarın gelirsin."
Hiç üstüne alınmayan Jimin'in halini görünce küçük bir kıkırtı bıraktı Yoongi.
"Ben seni özledim." Jimin duyduğu şeyle şok olmuş bir şekilde kalırken Yoongi fırsattan istifade biraz doğruldu Jimin'in bıraktığı boşluktan yavaş adımlarla odaya geçti. Gördüğü herhangi bir koltuğa otururken başını geriye attı.
Jimin yaşadığı şoku kısa bir sürede atlatıp arkasından gelirken sinirlenmişti.
"Ayrılmak isteyen sendin, şimdi beni özlediğini mi söylüyorsun?"
"Hmhm, tam olarak öyle söylüyorum."
Küçük olan derin bir nefes alıp büyüğünün karşısındaki koltuğa oturdu.
"Yoongi, git evimden lütfen." Karşısındaki sarhoş beden duyduklarıyla gerilmiş, tebessümünü silmişti. Derince bir nefes alıp gözlerini kapattı. Aklına gelen şarkıyla sessizce mırıldanmaya başladı.
'Hangimiz, bir parçasını bırakıp gidecek diğeri uyurken? Peki ya hangimizin son sözü olacak diğerinin adı yapayalnız ölürken?'
Jimin duyduğu şarkıyla şoka uğrarken Yoongi'nin neden bunu mırıldandığını biliyordu. Ne zaman üzülse, yorulduğunu hissetse ağlamadan önce bunu söylerdi. Küçük olanın eli ayağı birbirine dolaşmış, ne yapacağını bilmez bir şekilde karşısındaki adama bakmıştı.
"Yoongi- Yoongi tamam gitme kal. Ben sadece kızgın olduğum için öyle söyledim gerçekte-"
"Jimin. Beni istemediğinin farkındayım. Artık beni sevmediğini de biliyorum. Yorma kendini. Birkaç dakika özlemimi gidermeye çalışıp siktir olup gideceğim bu evden zaten. Sadece bana izin ver."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hangimiz; yoonmin
Fiksi PenggemarKısa süre önce evliliğini yürütemeyip ayrılan Min Yoongi ve Park Jimin, küçük çocukları için sürekli görüşmek durumunda kalırlar. Bu durum en çok Min Yoongi'yi yaralar. Fem!Jimin #suji 1🎖 #jimin 1🥇