Medya: Ravi İncigöz - İki Kalp
"Belleğim anılar mezarlığı..."
_______________
Dudaklarımdaki o yorgun tebessümle gökyüzünü seyrederken, ciğerlerime derin bir nefes çekerek gözlerimi kapattım. Hava kararmış, yıldızlar yavaş yavaş çıkmaya başlamıştı bile. Çimlerin üstüne uzanmış ve kollarımı iki yana açarak ruhumdaki yorgunluğu atmaya çalışıyordum. Birden kollarımda ki ağırlıkla gözlerimi açtığımda, "bizsiz mi eğleniyorsun kızım," diyen Onur'un sahte kızgınlıkla çıkan sesimi işittim.
Kollarımı başlarının altından çekerek göğsüme koyduğumda, "estağfurullah," dedim gülerek. "Ne haddime."
Duygu başını omuzuna yaslayarak elimi tuttu. "Ne düşünüyordun bakayım?"
Dudaklarımı büzdüm hâlâ gökyüzünü izlerken. "Bilmiyorum ki Duygu'm. Yorgunluğumu alsın, toprak kötü enerjiyi alsın diye uzandım biraz. Dinlenmek için de yani."
"Demek Yiğit ile aynı şirkettesin öyle mi?"
Bakışlarım Onur'a kaydığında, ellerini kafasının altında birleştirip bana bakıyor olduğunu gördüm. Ama keyifli değildi.
"Ela biliyorum onunla birlikte vakit geçirmek ya da onunla sürekli dipdibe olmak hasretini yitiriyordur belki ama böyle de canın yanıyor biliyorum." Bakışlarımı kaçırarak oturur pozisyona geldiğimde onlarda benimle beraber kalktılar.
"Yiğit'i biliyoruz Ela," dedi Duygu, elini omzuma koyduğunda. "O şu an ne düşünüyor bilmiyorum ama kafasındaki düşünceler onun o kadar kafasını karıştırıyor ki sana nefretle yaklaşıyor. Canını yakmak istemiyor ama bunun o da önüne geçemiyor."
Bana olan bakışları aklıma gelirken, usulca gözlerimi kapatıp açtım.
"Belki gerçekten nefret ediyordur.." dedim sessizce, gözlerimi açarak. Bunun şakası bile kalbimin ağırlaşmasına neden olmuştu.
Susuyordum ama bazı şeyler ağrıma gidiyordu artık. Sevdiğin insanın sana inanmayıp seni beş sene boyunca cezaya bırakması gibi. Herşeyim, sevdiğim kadın, kurban olduğum dediğin insanı bir kere bile olsun dinlemekten aciz olmak gibi.
"Nefret etmiyor." Diyen Onur'la bakışlarım ona kaydığında, gözlerim dolmuştu bile.
"Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?" Diye sordum burnumu çekerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CİĞERPÂRE
General FictionMavi gözlü adamın güzel kadını... Ciğerpâre: Ciğerimin köşesi demektir. "Peki ya sizin hiç fotoğrafını açıp, yüzünün en ince ayrıntısına kadar incelediğiniz biri oldu mu?" ~Cemal Süreyya~ ______________ "Senin s...