Medyadaki frat boy'umuz Jung Jaehyun oluyor.. Bilmeyen var mı?
(aklıma şu tadını bilmeyen var mı reklamı geldi Ülkerin miydi ki o.. )
3 Ay Önce
Partiden önceki gün'
"Hemen onu bana geri veriyorsun."
Yattığım yerden ayağa bir hışımla kalktım ve bana pişkin pişkin sırıtan suratına baktım.Elinde tuttuğu arama bölümü açık olan telefonumu bana tehdit edercesine sallıyordu. Ona doğru bir adım attığım an eliyle beni durdurdu.
" Sakın! Yoksa bir tuşla seni bitiririm, Son Hei."
Olduğum yerde dimdik durdum. Şaka kaldıramadığımı, şakanın bir yeri olduğunu ona kaç kez anlatsam da asıl şakanın ta kendisiyle arkadaş olduğumu unutuyordum bazen.
Diğer koltukta yatıp kitap okuyan Sungchan'a baktım. Kaçamak gözlere bana bakıp dudaklarını büktü. Sanırım bu, kavgaya karışmayacağı anlamına geliyordu. Anlaşılan bu savaşta tek başımaydım.
Tam karşımda hala sırıtan çakma sarışına baktım. Elimi açıp sakince konuştum. "Bak, ananas kafalı.. Eğer o elin yanlışlıkla o numaraya değerse seni doğduğuna pişman ederim. Anladın mı?" dişlerimi sıkıp zorla gülümsedim.
Kaşlarını çatıp telefonuma baktı ve sonra tekrar bana baktı. "Hiç uğraşmana gerek yok ben zaten hep pişmanım." Şapşalca sırıtıp numaraya bastığında tüm kaynar sular başımdan aşağı dökülmüştü.
Evde gülerek koştururken arkasından ben de ona yetişebilmek adına koşuyor bir yandan sağdan soldan kaptığım eşyaları onun kafasına isabet ettirmeye çalışıyordum.
"Mark o telefonu çabuk kapat! Son uyarım!" bağırdığım halde telefonu kulağına tuttu ve sanırım karşı taraftaki kişi açmıştı. Çok geçti.
"Alo, merhaba? Dün gece Hei arkadaşımızı salya sümük ağlatan pezevenk çocukla mı görüşüyorum?"
Dudağımı dişledim. Hassssss!
Mark bittin sen! Ölümün benim ellerimden olacak! Kahretsin!Olduğum yerde durdum. Mark da yorulduğu için durmuş telefonu hala kulağına tutuyordu.
Kahretsin.. Rezillik!
Mark bana dönüp baktı ve telefonu elime uzattı. " Seninle konuşmak istiyormuş.."
Küfür eder bakışlarımla elinden sertçe telefonumu aldım. Ama yüzünde hiçbir pişmanlık olmaması daha da sinir etmişti beni. Dişlerimin arasından konuştum. "Sen sonra görürsün.."
Göz kırpıp koltuğun üzerinden atlayarak yanımdan uzaklaştı. Tuttuğum telefonu büyük bir sabırla kulağıma götürdüm.
"Alo.. Jaehyun.." Yutkundum.
"Az önceki çocuk kimdi?"
Sesi biraz sert çıkmıştı ama benim aklımı başımı toplamam gerektiğini hatırlamıştım. Niye neden ağladığımı sormuyordu da bunu sormuştu? Kaşlarımı çattım sanki o görebiliyormuş gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
delinquent: jeon jungkook
Fanfictionİkimiz de aldatılmıştık. Ben bir daha aşka inanmadım o ise sadece bana inandı. ♠️♠️♠️ "Biraz dostluk, biraz sevgi, biraz da gerçekler.." "Aşk mı yoksa arkadaşlık mı?" Hei o gece ev arkadaşları ile sevgilisinin davet et...