Bolll yorum Bolll oyy isterim
Günümüz
"Hei, ben çalışmaya başlayacağım."Uzun bir sessizlikte, önümüzde açık televizyonu kimse izlemezken ilk konuşan Sungchan olmuştu.
Ona doğru döndüm. Anlatmak için gözlüğünü düzeltip hazırlandı."Fazla uzak bir yer değil.. Market, geceleri çalışacağım, okul olduğu için.. Biliyorsun bankada fazla kalmadı, evi idare etmemiz lazım."
Haklıydı.. Mark da artık gitmişti. Ben işten aldığım biraz miktarla büsbüyük evi geçindiremezdim. Ama onun da yorulmasını istemezdim. Hem okul hem iş onun için zor olabilirdi. Daha rahat olabilmesini isterdim bu yüzden istemediğim o fikri ona sundum.
"Sungchan.. İstersen kendi evine dönebilirsin."
Dediğim şeyle kaşlarını çatması bir oldu. Ben de bu fikri istemiyordum ama arkadaşlarımı düşünmek zorundaydım. Zaten bitmiştik.
"Saçmalama Hei, burada yalnız başına ne yapacaksın?"
Dudak büktüm, verebilecek bir cevabım yoktu. Kendimi çok çaresiz hissediyordum. Mark'ın gidişinden üç gün geçmişti ve ben çoktan bitmiş gibi hissediyordum. Ayakta duracak gücü kendimde bulamıyordum.
Birine bağlandım mı bırakıldığımda geriye sadece umutsuzluğumla ben kalıyorduk.
"Senin için daha iyi olur.." Dudağımı dişledim.
Olduğu yerden kalktı ve yanıma oturdu. Yastığın üzerinde olan elime elini koydu. Gözlerimin içine baktı cesaretli gözükmeye çalışırken.
"Biz birbirimizi ne zaman bıraktık Hei? Tüm zor zamanlarımızda birlikte değil miydik?"
Mark yoktu.
Ne düşündüğümü anlamış gibi elini elimden çekti ve yüzü bir öncekinden daha savunmasız bir hal aldı. O da ne yapacağını bilmiyordu. Mark onun çocukluk arkadaşıydı, her zaman birliktelerdi. Şaşkındı.
Ben onlarla sonradan tanışmıştım.
Tanışma hikayemiz bile garipti aslında.."Seni burada yalnız bırakmayacağım."
Son kez kararlı bir şekilde konuştuğunda kafamı tamam anlamında salladım. Zorla gülümseyip konuştum.
"O zaman biraz dişimizi sıkacağız gibi gözüküyor.."
O da gülümsemeye çalıştı. Duvardaki saate bakıp ayağa kalktım. Önceden giyinmiş, hazırlanmıştım. Artık işime gitsem iyi olacaktı. Ceketimi giyerken bana soru soracakmış gibi bakıyordu. O sormadan cevaplasam iyi olacaktı.
"Sungchan, küçük bir yerde staj yapıyorum. Sadece başka soru sormasan olur mu?"
Sırf bunun yüzünden birini kaybetmiştim zaten. Gerçi Sungchan Mark gibi değildi hatta ikisi birbirinin tam tersiydi.
"Sormayacağım merak etme.. Sadece kendine dikkat et."
Kafamı tamam anlamında salladım. Biraz da olsa rahatlamıştım. Bana güveniyordu ve bunu bilmek güzeldi. Kapıdan çıkarken bana seslendi.
"Hei.."
Biraz şüpheli bir seslenişti bu, arada kalmış gibiydi. Ona baktım, konuşması için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
delinquent: jeon jungkook
Fanfictionİkimiz de aldatılmıştık. Ben bir daha aşka inanmadım o ise sadece bana inandı. ♠️♠️♠️ "Biraz dostluk, biraz sevgi, biraz da gerçekler.." "Aşk mı yoksa arkadaşlık mı?" Hei o gece ev arkadaşları ile sevgilisinin davet et...