Bol yorumlarınız yb atmam için beni daha çok motive ediyor ♡:**İyi Okumalar,,
Üçümüzün de tanık olduğu o görüntüden sonra gözler dakikalardır sadece bir kişinin üzerindeydi. Ne kadar süre olmuştu bilmiyordum ama yaşadığım şoktan Mark'ın beni sarsmasıyla kurtulabilmiştim.
"Hei.. Hei kendine gel."
Kafamı salladım. Derin bir nefes almaya çalıştım. Gözüm şu an Mark'ı falan görmüyordu. Gözüm şu an sadece karşımdaki suçunu kabul eden çocuğu görüyordu. Kafasını eğmiş öylece duruyordu. Sungchan'ı gram tanıyabildiysem şu an yaptığı şeyden dolayı suçluluk duyduğunu anlamıştım.
Bunu yapmıştı. Videodaki kişi gerçekten oydu.
"Bana bak." İsmini söyleyemiyordum. Sesim o kadar güçsüz çıkmıştı ki. Güven? Güven falan hiçbir şey kalmamıştı bende. Zaten biri güvenimi kırmıştı, en yakınımdan da mı yemeliydim kazığı?
"Bana bak dedim Sungchan!" İsmini söylediğimde sesim sert çıkmıştı. Mark araya girip kolumdan tutmaya çalıştı ama onu aldırmadım ve Sungchan'ın üzerine doğru yürüdüm.
Tam göğsüne ellerimle vurdum. Kafasını hala kaldırmıyordu. "Bana baksana! Neden bakmıyorsun?" Tekrar göğsüne vurdum. Ama kılını kıpırdatmıyordu ve bu beni daha da sinirlendiriyordu.
"Doğru değil mi? Doğru. Videodaki kişi sensin. Sen attın Jungkook'u değil mi! Sen öldürdün!" Bağırdığımda sesim çok cırtlak çıkmıştı. Biraz irkildiğini fark ettim. Ama hala yüzüme bakmıyordu. Ağlayarak göğsüne vurdum arka arkaya.
Mark engel oldu ve kolumu tutup beni geriye doğru çekti. "Hei, yeter. Canını acıtıyorsun."
Mark'a bakıp histerik bir şekilde güldüm. "Canını mı acıtıyorum? Şu an benim canımın ne kadar yandığının farkında değil misin?" Dudağım titredi. Konuşmak o kadar zordu ki. Sadece çığlık atmak istiyordum.
Elimle onu işaret edip konuştum. "Ben.. Güvenmiştim ona. Sen onun katil olduğunu söyledin." Mark'ın gözleri büyüdü. "Milena'yı öldüğünü söyledin, ben yine de inanmadım sana. Düşün, sana bile inanmadım."
Mark kafasını hayır anlamında sallıyordu. Bu konuyu açmam hoşuna gitmemişti. Komikti, çok komik. Halbuki az önce izlediği videoda da bir tepki vermemişti. Tek önemsediği Sungchan'dı. Katil olsun olmasın.
Yutkundum ve devam ettim.
"Jungkook'da söyledi, Hun da söyledi.. Hiçbirine inanmadım. Sungchan'ın yapmayacağına inandım çünkü ona güvenim sonsuzdu."Ona dönüp baktığımda kafasını iyice eğmişti. Ellerini sıkıyordu. Ama başka hiçbir tepki vermiyordu.
"Sana inandım ben sana! Jungkook'a değil. Ona inanmadım.." Dudağımı ısırdım, ağlamak istemiyordum. Güçsüz olmak istemiyordum. Sinirle onu ittirdim. Sadece sendeledi ve hala öyle durmaya devam etti.
"Kardeşim dediğim insan katilmiş. Ben seni hiç tanıyamamışım. Sen hem Milena'nın.. Hem de.." hala bunu kabullenmek istemiyordum. Adını şu an söylemek ağlamama sebep olacak gibiydi. "Hastasın sen, katilsin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
delinquent: jeon jungkook
Fanfictionİkimiz de aldatılmıştık. Ben bir daha aşka inanmadım o ise sadece bana inandı. ♠️♠️♠️ "Biraz dostluk, biraz sevgi, biraz da gerçekler.." "Aşk mı yoksa arkadaşlık mı?" Hei o gece ev arkadaşları ile sevgilisinin davet et...