•18•

7.1K 1K 1.3K
                                    

Jeonights: Merak ediyorum, Kim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Jeonights: Merak ediyorum, Kim. Yıllardır yabancısı olduğum her bir hissin avuçlarında yeşeriyor olduğunu fark etseydin, gözlerimin içine böyle korkusuzca bakmaya devam edebilir miydin?

[6278 beğeni, 828 kayıt.]

-31 Aralık 2013.-


[2013 Aralık'ı, geçmiş]

Taehyung, Jeongguk'un kendisini bir yere götürmek istediğini öğrendiğinden beri arkadaşlarıyla buluşmak ve tüm gününü onlara ayırarak genç çocukla yalnızca arda kalan kısıtlı sürede görüşmek istemiyordu bu yüzden onları arayarak doğum gününde müsait olamayacağını söylemiş, eğer bir planları varsa birkaç gün sonra yapmalarının uygun olup olmayacağını sormuştu ve karşı taraflardan onaylamayı aldığı gibi de soluğu Jeongguk'a haber vermekte bulmuştu.

O gece Jeongguk'la telefonda konuşurken uykusu olduğu için epey bir kalınlaşmış sesiyle söylediği Raindrops, mırıltıları son bulup da uzun bir sessizliğin aralarına girmesini sağladığında ilk başta sorunun ne olduğunu anlayamamıştı. Dinlediği her şarkı artık aklına yalnızca genç çocuğu getirdiğinden ve küçüklüğünden beri kendisi beğenmese de sesinin güzel olduğu söylendiğinden uyumadan önce ona böyle ince bir hareket yapabileceğini düşünmüştü fakat onun suskunluğunun sebebini de ancak bir dakika sonunda çatallaşmış sesiyle teşekkür ettiğinde anlamıştı. Jeongguk da kendi gibiydi; şarkılarda ruhundan tanıdık bir parça buluyor ve bunun kendisini etkilemesine engel olamıyordu.

Şimdi ise yaklaşık 4 saatlik bir otobüs yolculuğu sonrası bindikleri taksiden inerken tüm kaslarının acıdığını hissediyordu Taehyung. Jeongguk'a sevinçle haber verip tüm gün vakit geçirebileceklerini söylerken beklediği şey kesinlikle saatler sürecek bir yolculuk değildi fakat ilk defa geldiği Busan'ın onun memleketi olduğunu öğrendiğinden beri de mızmızlanmak aklının ucundan bile geçmemişti. Zaten Jeongguk'un suratında öyle belirgin bir heyecan vardı ki ağzından çıkacak tek kelime onun hislerini baltalar diye konuşacak cesareti bile bulamamıştı.

"Hadi hadi!" Önden adımlayan genç çocuğun sırtındaki kocaman çantayla kendisine dönerek tatlı bir şekilde hızlanmasını söylemesiyle adımlarını ona yetiştirerek omzunu onun omzuna yaslamış, nereye gideceklerini sormak için hazırlanırken dudaklarını aralamasına kalmadan ileride gözüken sahille küçük dilini yutacak gibi olmuştu.

Havadaki kış soğuğuna karışan o deniz kokusunu dakikalardır içine çekip gülümsese de sahil kıyısına gelmeyi beklemiyordu ki bu da otobüste giderken Jeongguk'un Busan'da doğduğunu söylemesi yüzünden ailesinin evine gideceklerini düşünmesinden kaynaklıydı. Burnundan komik bir ses çıkarken dakikalardır onun ailesiyle tanışacağını düşünüp heyecanlanmış olmasına içten içe acıdı ve yine de bunu dert etmeden yürürken Jeongguk'un omzuna biraz daha yaslanarak "Hava çok güzel." diye mırıldandı.

Ölülerin Ruhları || TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin