Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jeonights: Peki ya geride bıraktığın tüm anılar, silmek isteyeceğin kadar kirletmişse zihnini, buna yaşamak denir mi?
[3607 beğeni, 509 kayıt.]
- 25 Aralık 2013.-
•
[2013 Aralık'ı, geçmiş]
Kaudupul: Neredesin?
Jeanny: Taehyung? Ne oldu?
Kaudupul: Bir kez daha sormayacağım, canım. Bana nerede olduğunu söyle.
Jeanny: Evdeyim, Taehyung. Nerede olabilirim başka? Sen iyi misin? Hâline anlam veremedim.
Kaudupul: Jeanny. Canımın içi, neden yalan söylüyorsun bana? O çocukların ne yaptığını gördüm. Ve göğsümün böyle şiddetli kasıldığına bakarsak bir yerlerde ağlıyor olmalısın. (Görüldü, 14.52)
Kaudupul: Şimdi bana yerini söyle ve yanına geleyim, canım. Lütfen.
Jeanny: Teşekkür ederim ama buna gerek yok. Kendi başıma halledebilirim ve inan beni bu hâlde görmesini istediğim son kişi bile değilsin.
Kaudupul: Ne varmış hâlinde? En fazla ağladığın için gözlerin ve yanakların kızarmış, daha da güzelleştirmiştir seni. Ayrıca o çocukların yaptıkları yanına kalmayacak, için rahat olsun. Bay Lee ile konuşacağım.
Jeanny: Taehyung. Lütfen bunu yapma. Başıma daha fazla iş açmak istemiyorum. Sadece 1 dersten kalsam bir şey olmaz hem.
Kaudupul: Beni sinirlendiriyorsun. Gerçekten.
Jeanny: Üzgünüm. Şu an pek sağlıklı düşünemiyorum. Sonra konuşalım, olur mu?
Kaudupul: Eğer nerede olduğunu söylersen düşünmene gerek kalmayacak. (Görüldü, 15.09)
Kaudupul: Haydi, Jeanny. Akşama kadar seni bekleyebilirim tabii ki ama beklerken başını ağrıtmamı istemiyorsan beni yanıtsız bırakmamalısın.
Jeanny: Kütüphanenin arkasındayım. Köşede.
Kaudupul: Bizim yerimizde? Geliyorum.
•
Taehyung, telaştan kasılan göğüs kafesi sinirden kaşınan avuç içlerinin hissiyatını bastırırken, 20 dakikalık mesafeyi neredeyse koşar adımlarla 10 dakikada geldiği için soluk soluğa bir hâlde, döndüğü köşeden sonra Jeongguk'u gördüğü ilk an tereddütle durmak zorunda kalmıştı. Göğüs kafesindeki belirgin baskı, hızı yüzünden şiddettini arttırarak soluklarının ciğerlerine yetmemesine sebep oluyorken Jeongguk'u, kütüphanenin arka kapısının önündeki merdivenlere oturmuş bir hâlde görmeyi beklemiyor ve genç çocuğun, yağmur dakikalar önce durmuş olmasına rağmen ondan nasibini aldığına emin olduğu merdivenlere neden oturduğunu anlamıyordu.
