[25 Mart 2014, geçmiş]Jeanny:
Neredesin?
(İletildi, 14.38)Jeanny:
Taehyung?
Young-jae söyledi, öylece çıkıp gitmişsin evden.
İyi misin?
(İletildi, 14.43)Jeanny:
Lütfen müsait olduğunda bana dön.
Aramalarımı da açmıyorsun, endişelenmek istemiyorum.
(İletildi, 15.37)Jeanny:
Young-jae mi bir şey yaptı?
Geleceğini bana da söylememişti, eve gelince öğrendim ama sorunun ne olduğunu anlamıyorum.
Yalnızca gideceğine dair haber vermen bile yeterliydi ya da mesajlarıma dönmen, Taehyung.
Fazla bir şey istemiyorum.
(İletildi, 16.08)Jeanny:
Umarım iyisindir.
Eğer biraz daha cevap vermezsen evine geleceğim çünkü gerçekten endişeleniyorum.
(İletildi, 16.45)Jeanny:
Ah, sen ciddi misin?
(İletildi, 17.39)Jeanny:
Young-jae onu sıkıştırdığımdan sonunda birkaç bir şey söyledi ama sırf onun dediklerini öylece dinleyip evimden gittiğini ve saatlerdir bunun için mesajlarıma dönmeyip beni endişelendirdiğini düşünerek hayal kırıklığına uğramak istemediğimden yanıt vermeni bekleyeceğim.
(İletildi, 17.45)Jeanny:
Eğer konuşmak istemiyorsan da yalnızca nasıl olduğuna dair beni haberdar et, istediğin zaman konuşabiliriz.
(Görüldü, 20.38)Kaudupul:
Üzgünüm, eve gelince direkt uyuduğumdan telefonu şarja takmak aklıma gelmedi, yeni açtım henüz.
Endişelendirmek istememiştim seni, yalnızca o an eve gitmek dışında bir şey düşünemiyordum.Jeanny:
İyiysen sorun yok.
Arasam ve konuşsak olur mu?
Sesini duymaya ihtiyacım var.Kaudupul:
Pek konuşacak hâlim yok şu an.Jeanny:
Taehyung.
Lütfen.
Young-Jae sana neyi ne kadar anlattı bilmiyorum ama duyduğun her şeyi öylece kabullenip geri çekilirsen kendimi açıklayamam sana.Kaudupul:
Geri çekildiğim yok, yalnızca senin hakkında onun ağzından çıkacak başka bir şeyi duymak istemediğim için daha fazla orada durmadım.
Ondan öğrendiğime göre belli ki bilmemi istediğin şeyler de değildi zaten.Jeanny:
Bahsettiği şeyleri tahmin edebiliyorum ama neden bunu farklı bir yöne çektiğini anlamıyorum, Taehyung.
Onu ilk defa gördün ve anlattıkları karşısında yapman gereken çekip gitmek olmamalıydı diye düşünüyorum.Kaudupul:
Young-jae senin en yakın arkadaşın, Jeongguk.
Nasıl onun sözlerini öylece göz ardı etmemi bekleyebilirsin benden?Jeanny:
Taehyung.
Gözümde nasıl bir konumda olduğunun farkında mı değilsin bu cümleyi kurarken yoksa mantıklı mı düşünemiyorsun şu an?Kaudupul:
Bunu konuşmayalım.
En azından buradan.Jeanny:
Tamam.
İstersen evine gelirim ve yüz yüze konuşuruz?Kaudupul:
Yalnızca bana biraz zaman verir misin?
Düşünmem için.
Seni dinlemeye ihtiyacım var ama şu an gerçekten kötü hissediyorum ve kötü hissederken kendimi düzgün ifade edemediğimden yanlış bir şey söylerim de kalbin kırılır diye ödüm kopuyor.Jeanny:
Sen benim kalbimi kırmazsın.
Ayrıca düşünmekten kastın da yalnızca duyduklarını zihninde tekrara alıp kendini yiyip bitirmenden ibaret olacak, biliyorum seni.
Bu yüzden izin ver de yanına geleyim ve düzgünce konuşalım olur mu?Kaudupul:
Jeongguk.
Özür dilerim ama kendimi değiştiremiyorum bu konuda.
Kötü hissettiğim zaman tamamen kilitleniyorum ve sağlıklı bir iletişim kuramıyorum karşımdakiyle, kendimi de anlatamıyorum.
Bu çocukluğumdan beri böyleydi ve annem her seferinde kendimi bu şekilde koruyamayacağımı söylese de düzeltemedim bu huyumu.Jeanny:
Neyi düşüneceksin ki?
Seninle alakalı bir durum yok ortada ki izin verirsen kendimle alakalı olan kısmı da sana ben anlatayım.Kaudupul:
Hareketlerimin yeteri kadar doğru ve yerinde olup olmadığını düşüneceğim.
En azından bunu gözden geçirmem için biraz zaman ver bana, sonrasında zaten her şekilde sana geleceğim, biliyorsun.Jeanny:
Taehyung.
Hareketlerinde, üzerinde düşünmeni gerektirecek hiçbir şey yok, şunu aklına sok lütfen.
Her şey benimle alakalı, anlamıyor musun?
Hepsi benim bedenimde ve zihnimde olup bitiyor.Kaudupul:
Sorun bu değil ki.
Sorun benim hiçbir şeyi görmemiş olmam.Jeanny:
Sana göstermeyen bendim.
Nasıl suçlarsın kendini?Kaudupul:
Jeongguk.
Bu kadar basit değil işte.
Evime ilk geldiğin gün sana ailemden bahsederken beni durdurup güçlüymüş gibi yapmak zorunda olmadığımı söylemiştin, yalnızca gözlerime bakarak.
(İletildi, 21.02)Kaudupul:
Jeongguk sen, üzerine bir mezar dolusu toprak döksem dahi yaşadıklarımın, hepsini gördün ve anladın ki öyle büyük acılarla dolu da değildi hayatım.
(İletildi, 21.05)Kaudupul:
Ama ben, cesaret edip anlattığın şeylerden dahi bir anlam çıkarıp senin görünenden çok daha fazlasıyla başa çıkıyor olabileceğini düşünemedim çünkü yanımda sürekli mutluydun.
Mutlu olduğunu sanıyordum.
(İletildi, 21.08)Kaudupul:
Ama Young-jae bana senin, neredeyse her sabah
hissettiklerinle başa çıkamadığın için ağladığını söyledi.
(Görüldü, 21.14)Kaudupul:
Jeongguk sen benim yanımda sadece bir kez, benim için ağladın.
Ve şimdi gülüşlerin de yalnızca benim içinmiş gibi hissediyorum ki eğer sahiden öyleyse bunun ağırlığını omuzlarımda nasıl taşırım bilmiyorum.Jeanny:
Taehyung.Kaudupul:
Jeongguk.
Benim yanımda, bir kez olsun kendin için gülmedin mi hiç?
(Görüldü, 21.19)Jeanny:
Özür dilerim.
(Görüldü, 21.20)Jeanny:
Konuşmayacak mısın benimle?Kaudupul:
Dediğin gibi, yüz yüze konuşalım.
Böyle hissediyorken buradan konuşmak daha da kötü yapıyor her şeyi.Jeanny:
Pekâlâ.
Kendini iyi hissettiğinde ve konuşmak istediğinde bana yaz, olur mu?
Bekleyeceğim.Kaudupul:
Teşekkür ederim.
(Görüldü, 21.27)[29 Mart 2014, geçmiş]
Jeanny:
Seni beklemenin daha sağlıklı olacağını düşünüyordum ama şimdiden sensiz dört günü geride bırakınca bunun pek de iyi bir karar olmadığını fark ettim.
Eğer olur da gelmek ve beni dinlemek istersen yarın saat 2'de fakültenin ilerisindeki kültür parkında olacağım.
(Görüldü, 23.47)♾
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölülerin Ruhları || Taekook
FanfictionBaşını göğsüme yasla. Sana eskiden sahip olabileceğimiz hayatın öykülerini anlatacağım. [ The picture on the cover belongs to @lemsyeming. ]