[2014 Ocak'ı, geçmiş]
Taehyung, kucağında tuttuğu saksıyı iki eliyle kavramış bir hâlde henüz birkaç saniye önce ziline bastığı dairenin kapısında alt dudağını kemirerek beklerken hafifçe yerinde sallanıyor, içeriden duyulan sessiz homurtular yüzünden gerilmeden edemiyordu. Sözleştiklerinin aksine saat öğle yarısını çoktan geçmişken gelebilmişti ve kahvaltı için hevesli olan kendisi olmasına rağmen sabah sabah yaşadığı aksilikler yüzünden planlarının aksaması karşısında kötü hissetmesine de engel olamıyordu.
Birkaç saniye geçip de şişirdiği yanakları arasından sinirli bir homurtu bırakarak kapıyı açan Jeongguk'u görmesiyle dudaklarına hızla bir gülümseme kondurduğunda genç çocuğun konuşmasına kalmadan üzerinde gezen bakışlarıyla ne olduğunu kavrayarak gülmeye başladı ve tatlı bir gülümsemeyle "Selam." dedi. "Sanırım biraz vahşileşmiş."
Jeongguk'un boynundaki hafifçe kanamaya başlayan çizgi şeklindeki kesiğe bakarken kurduğu cümle karşısında "Sorma." yanıtını alması uzun sürmedi. "Birkaç gündür oyun oynatamıyordum, patladı şimdi."
Taehyung, onun büzülmüş dudaklarına ve suratındaki sevimli ifadeye bakarken koridordan duyduğu tıslamayla kendine engel olamadan gülerek elindeki çiçek saksısını Jeongguk'a uzattı ve onun bir şey demesine izin vermeden eğilip bağcıklarını çözmeye başlarken "Kedilerden yana kötü bir gün oluyor sanırım." diye mırıldandı.Sabahın erken bir vaktinde Lana'nın şiddetli kusmaları yüzünden annesiyle soluğu veterinerde aldıkları için düşündüğünün aksine berbat başlayan bir gün olmuş, Jeongguk'u merakta bırakmamak için kısa bir mesajla onu bilgilendirmek zorunda kalmıştı. Cümlesiyle birlikte genç çocuğun bakışlarının sahici bir hüzne büründüğünü gördü, eline tutuşturulan saksıyı farkında olmadan göğsüne yaslarken üzgünce "Neyi varmış?" diye sormuş, Taehyung içeri geçip kapıyı ardından kapatırken derin bir nefes alarak omuzlarını düşürmüştü.
"Röntgende herhangi bir şey çıkmadı. Mamasından kaynaklı bir rahatsızlık olabilirmiş, midesini rahatlatacak bir ilaç yapıp mama değişikliğini önerdi doktor."
Taehyung, Jeongguk'un zümrüt yeşili bol kazak ve siyah basit bir pantolonla bile ne kadar hoş gözüktüğünü düşünürken mırıldandığında, diğer günlere kıyasla genç çocuğun saçlarının bugün biraz daha kıvrık olduğunu fark etmesiyle gülümsemesine engel olamadı. İki koluyla sarıp göğsüne yasladığı saksı ve gözlerine dökülen siyah kıvırcık saçları ardından attığı bakışlarla epey sevimli gözüküyordu."Mevsim geçişinden kaynaklıdır bekli diyeceğim de kışın ortasındayız." Taehyung onun, kendisini rahatlatmak için sebep aradığını fark ettiğinde, kapının önünde dikiliyor olduklarını unutup "Belki üşütmüştür." diyerek devam etmesine karşı sevimli bir şekilde gülümsedi. "Olabilir."
Lana'nın ilaç sonrası sakinleştiğini gördüğünden sabahkinin aksine göğsü o kadar da sık sıkışmıyordu ve Jeongguk'u görmek bile omuzlarındaki baskıyı büyük oranda azaltmış gibi hissediyordu. "Neredeyse 10 yaşına girecek, yaşlılıktan da olabilirmiş."Jeongguk pür dikkat onu dinleyerek başıyla cümlesini onayladıktan sonra eline tutuşturulan saksıyı yeni fark ediyormuş gibi bakışları oraya düştüğünde beklemeden tek eliyle çiçeğin geniş, koyu yeşil parlak yapraklarını okşamaya başlamış, bakışları alttan kendisine tutunurken "Bu ne?" diye sormuştu. Taehyung onu basitçe omuz silkerek "Çiçek." şeklinde yanıtlarken beklediği tepkiyi alacağını bildiğinden yalnızca gülümsüyordu ki sahiden de Jeongguk'u kendisini şaşırtmayarak göz devirmiş ve aksi, huysuz bir tavırla "Onu görebiliyorum, Taehyung." diye mırıldanmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölülerin Ruhları || Taekook
FanfictionBaşını göğsüme yasla. Sana eskiden sahip olabileceğimiz hayatın öykülerini anlatacağım. [ The picture on the cover belongs to @lemsyeming. ]