Jeonights: Senden gelen her söz bir can sızısı, Kim. Her dokunuş bir lütuf şimdi.
[3527 beğeni, 452 kayıt.]
- 27 Aralık 2013.-
•
[2013 Aralık'ı, geçmiş]
Kim Taehyung, saat gece yarısına yaklaştığında kapanmak için çırpınan göz kapaklarını ve neredeyse şekli değişmiş parmak uçlarını bir an olsun umursamadan önündeki kağıda odaklanmışken amacı yalnızca elinden geleni yapmak ve hemen yanında oturan genç çocuğun en azından bu gece huzurlu bir uyku çekmesini sağlamaktı. Kütüphaneye girip de Jeongguk ödevin detaylarını anlattığında, ilk an umutsuzluğa kapılarak hiçbir şey yapamayacağını düşünmüştü çünkü Bay Lee'nin istediği Fransızca yazılmış bir uygulama raporuydu ve Taehyung'un Fransızca dil bilgisi kesinlikle bir rapor yazacak kadar iyi değildi fakat daha sonrasında Jeongguk ona, raporu temize çekmeden önce yazdığı taslakları gösterdiğinde derin bir nefes alabilmiş ve dün akşam için annesiyle vakit geçirmesi gerektiğinden ödeve bugün başlamak adına karar kılmışlardı.
Jeongguk'un evine geleli ise neredeyse 5 saat oluyordu. Önce genç çocuğun ısrarıyla onun hazırladığı yemekten afiyetle yemiş, daha sonrasında ise hiç oyalanmadan yemek çöplerini kaldırarak ödeve başlamışlardı. Taehyung, Jeongguk'un kendisi gelene kadar raporun giriş kısmını yazmaya başladığını öğrendiğinde epey sevinmişti, en azından dünün aksine morali bozuk ya da pes etmiş gözükmüyordu fakat dışarıdan görünenin yalnızca bir maske olduğunu anlaması 4. saatlerinde olduğunda kendini; elleri titrediğinden neredeyse bitmek üzere olan sayfayı pilot kalemle batırdığı için saçlarını çekiştiren Jeongguk'u sertçe uyarırken bulmuştu.
Elinden kalemi çekip onu sakinleştirmek adına sırtına yavaşça elini koyduğunda 'Her şey için olması gerekenden fazla çabalamaktan bıktım.' fısıltısını duymuştu Jeongguk'un ve yalnızca bu sözüyle bile Taehyung onu anlayabiliyordu. Sorun günlerdir uğraştığı ödevi tekrar baştan yapıyor olmak değildi ki zaten bu hızla giderlerse son güne kalmadan bitirebilirlerdi lakin anlamsızdı işte. Şu an yan yana keyifle sohbet ediyor olabilecekken genç çocuğun maruz kalmayı haketmediği bir zihniyet yüzünden vakitlerini harcıyor olmak ikisinin de sinirini bozuyordu.
"Taehyung!" Genç çocuğun yüksek sesiyle aniden irkilerek ona dönen Taehyung, karşılaştığı irileşmiş gözlerle ne olduğunu anlamak istercesine Jeongguk'un baktığı telefona eğildiğinde "Tanrım, saat neredeyse 12 olmuş." diyerek çıkışmasını beklemiyordu. Sırtı tutulmuştu ve yazısını Jeongguk'un yazısıyla birebir tutmak adına kıvrımlı yaptığı 'j' harfleri yüzünden beyni pelte kıvamına gelmiş gibi hissediyordu bu yüzden iki parmağıyla sağ gözünü ovuştururken onun cümlesini umursamadan sevimli bir gülümsemeyle "Bir kahve daha?" diye mırıldandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölülerin Ruhları || Taekook
FanfictionBaşını göğsüme yasla. Sana eskiden sahip olabileceğimiz hayatın öykülerini anlatacağım. [ The picture on the cover belongs to @lemsyeming. ]