•42•

4.9K 552 870
                                    

[ Not: Bölümde tetikleyici olabilecek sahneler mevcut, eğer bu konuda hassasiyetiniz varsa geçebilirsiniz. ]

🎼 Jonghyun - Diphylleia
🎼 Guns N' Roses - This I Love

[2014 Haziran'ı, geçmiş]

Taehyung yaklaşık bir saattir beklediği kapının önünde, yavaşça dizlerini titreterek oturduğu koltuklarda ara ara telefonundan saati kontrol ederken sanki duvarın ardında konuşulanları duyma imkânı varmış gibi kulak kabartıyor ve yersiz bir endişeyle dudaklarını dişleyip duruyordu. Bu, Jeongguk'a eşlik edip onun çıkmasını beklediği dördüncü terapiydi ve aynı öncekiler gibi bu seferde de yüreğinde o tatsız sızı belirmişti.

Neyse ki korktuğu başına gelmedi, Jeongguk bir on dakika ardından gözlerini diktiği kapıyı açıp çıktığında suratında sakin bir ifade vardı. Onun çıkmasıyla birlikte birkaç metre ötesinde, beyaz geniş bir masanın ardında oturan görevli tatlı bir gülümsemeyle ayaklanıp bir sonraki seans için Taehyung'un hemen yanında oturan otuzlarındaki kadını içeri ağırladığında Jeongguk çoktan yanına gelmişti. "Çok sıkıldın mı?" diye sordu yumuşak bir sesle, Taehyung onun dudaklarındaki hafif tebessüme bakarken iç çekip hızla başını olumsuz anlamda salladı. "Zaman nasıl geçti anlamadım bile."

Bay Min'in kliniğinden çıkmak için otomatik kapıya yöneldikleri sırada Taehyung hiçbir çekince göstermeden Jeongguk'un parmaklarını sıkıca kavramış, haziranın ortasında olduklarından giydikleri kısa kollular sayesinde tenleri birbirine değerken onun sıcaklığıyla rahatlamıştı. Dışarı çıktıklarında merakını pek hissettirmemeye çalışarak "İyi misin?" diye sordu, Jeongguk o sırada üzerindeki bol tişörtün uçlarını pantolonunun içinden çıkartıp bacaklarını kapatmakla meşguldü.

"İyiyim, canım." Bal gibi sesi ardından tatlı bir gülümsemeyle elini iyice sıkan Jeongguk'a karşı gülümserken gelmeden önce anlaştıkları üzere otobüs durağına yürümeye başladılar. "Marketten almamızı istedikleri bir şey var mıymış?" Otobüse binip de kalabalık olmayan bir kısımda ayakta dikildikleri sırada konuşan genç çocuğa karşı Taehyung başını olumsuz anlamda salladı. "Jimin her şeyi almış, bize para harcatmaktan nefret ediyor."

Bu, Jeongguk'un kendi arkadaşlarıyla buluştuğu üçüncü sefer olacaktı. Önceki iki buluşma sorunsuz geçtiği ve hiçbir endişesi gerçekleşmeyerek Jeongguk onların yanında gerilmediği için yeni bir taneyi ayarlamak için epey hevesliydi. Her ne kadar yalnız oldukları zaman çok daha rahat olsalar da Jeongguk'un kendini biraz da olsa çevresine açabilmesi için bu buluşmaların gerekli olduğunu düşünüyordu Taehyung, ayrıca genç çocuk terapideyken onu kapıda beklemekten daha fazlasını yapmak istiyordu.

"Yoruldun mu?" Her ne kadar dudakları kıvrık olsa da Taehyung Jeongguk'un gözlerine öyle bir bakıyordu ki ruhunu görecekti sanki; en küçük bir duygu kırıntısını dahi kaçırmaktan büyük bir korku duyuyordu. Jeongguk tatlı bir ifadeyle gözlerini kırpıştırıp "Ne yorulacağım?" diyerek gülümsedi. "Gün daha yeni başlıyor."

Çoktan günün yarısını geride bırakmış oldukları gerçeği Taehyung'u güldürürken parmaklarıyla genç çocuğun alnına düşmüş kıvrık tutamları onun kulak arkasına sıkıştırıp "Sevdiğin kurabiyelerden alayım sana o zaman." diye mırıldandı. Aksini iddia etmiş olsa da Jeongguk'un gözlerindeki o farklı duyguyu çoktan yakalamıştı, kendince ona iyi gelecek şeyler bulmaya çalışıyordu.

Ondan bir onaylama aldığında otobüs de yavaş yavaş kalabalıklaşmaya başladı. Taehyung Jeongguk'un tedirgin hissetmemesi adına iyice ona yanaşıp herhangi bir yabancıdan gelecek olası bir temasın önünü keserken çantasından çıkarttığı telefonuna kulaklığını taktığı gibi bir tekini ona uzattı. Şarkı dinlediği sürece toplu taşımalarda Jeongguk'un daha az stres olduğunu fark ettiğinden beri kulaklığını çantasından eksik etmez olmuştu.

Ölülerin Ruhları || TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin