Ölülerin Ruhları || Taekook

•34•

🎼 NF - Chasing

[2014 Mart'ı, geçmiş]

Taehyung, elindeki anahtarla artık aşina olduğu dış kapının kilidini açıp sol elinde tuttuğu dolu poşetler yüzünden biraz zorlanarak çıkarttığı ayakkabısı sonrası Jeongguk'un apartman dairesine girdiğinde burnuna dolan lavanta kokusuyla huzurlu bir soluğu içine çekerek poşetleri yere bıraktı. Mevsim soğukluğu yavaş yavaş kırılmaya başladığından dolayı kaban yerine kalın bir ceket giymeyi tercih etmişti bugün ve onu üzerinden çıkarttığı gibi yere bıraktığı poşetleri tekrar alıp mutfağa yöneldiğinde evin içerisindeki sessizlik yüzünden gerilmeden edemedi.

Derslerinin başlamasına yalnızca 2 gün kalmıştı fakat Taehyung'un günler önce ettiği, manzarası güzel bir yerde birkaç günlüğüne ev kiralama teklifi kararlaştırdıkları gibi sonuçlanmamıştı. Kış ortasında olduklarından ve evi, yakın bir tarih için baktıklarından fiyatlar epey pahalı, ucuz olanlar da kalmak istemeyecekleri türdendi bu yüzden tatil planını direkt olarak yaza bırakmış, birkaç haftalık boşluklarını birlikte Jeongguk'un istediği bir filme, 2 tane sergiye ve 1 kez de alışverişe giderek kullanmışlardı.

Şimdiyse Taehyung, Jeongguk'un olmadığı evde elindeki poşetlerle mutfağa girip etrafı incelerken sessizlik karşısında varlığını daha da hissettiği boşlukla dudak büzmeden edemiyordu. Yaklaşık 1 saat önce aradığı genç çocuk Daisy'yi veterinere götüreceğini ve ancak onu eve bıraktıktan sonra buluşabileceklerini söylediğinde beklemeden ona başka bir teklif sunmuş, yedek anahtarın posta kutusunda olduğunu öğrendiği gibi de kendisini yola koyulmuş hâlde bulmuştu. Amacı Jeongguk gelene kadar aldığı malzemelerle ona güzel bir yemek hazırlamak ve yemek sonrası da birlikte vakit geçirmekten ibaretti zira dersleri tekrar başladığında tüm günü birbirlerine ayıramayacaklarını çok iyi bildiğinden kalan en küçük zaman dilimini dahi değerlendirmek istiyordu.

Dudaklarındaki sessiz şarkı mırıltılarıyla poşetteki malzemeleri tezgahın üstüne çıkarıp tuvalete gitmek için koridorun sonuna yöneldiğinde önünden geçmek üzere olduğu salondan gelen "Jeongguk?" sesiyle aniden yerinde sıçrayarak sağına döndü. Refleksle uzaklaştırdığı bedenini hızlanmasını önleyemediği kalp atışları ve irileşen gözleriyle kapıya çevirdiğinde karşılaştığı yabancı bakışlarla gerginlik içinde beklemeden "Siz kimsiniz?" demişti ki karşısındaki bedenin de aynı kendisi gibi şok içerisinde olduğunu fark etmesiyle ne yapacağını bilemeyerek olduğu yerde nefeslendi.

"Young-jae ben, Jeongguk'un arkadaşıyım." Kısacık bir sessizlik ardından baştan ayağı incelediği sarı saçlı bedenin yaptığı açıklamayla hâlâ tedirgin ve kalp atışları sakinleşmemiş olsa da derin bir nefes alarak başını sallayıp "Taehyung ben de." açıklamasında bulundu. Adımları yavaşça salonun içine yönelmişken bakışları da karşısındaki yeşil gözlerdeydi. "Jeongguk evde birinin olduğundan bahsetmemişti."

Dile getirdiği ismi sonrası karşısındaki bedenin sakinleşen bakışları onun kendisini çoktan tanıdığını kanıtlarken "Jeongguk da burada olduğumu bilmiyor." karşılığını aldı. "Busan'dan henüz yeni döndüm, geçen gelişimde bana da bir anahtar verdiği için bu sefer sürpriz yapmak istemiştim."

Adımları yavaşça ikili koltuklardan solda durana giderken karşısındaki bedenin Jeongguk'un sürekli bahsini ettiği çocukluk arkadaşı olduğunu anlaması pek de zor olmadığından dudaklarına samimi olmasına özen gösterdiği bir gülümseme yerleştirmeye çalıştı. Beklemediği bu ani karşılaşma yüzünden kısa süreli bir korku ve tedirginlik yaşasa da Somin'le tanışma imkânı olan o gündeki gibi sonrasında utanç duyacağı ve Jeongguk'a karşı mahçup hissedeceği bir tavır sergilemek istemediğinden ılımlı yaklaşması gerektiğini biliyordu.