Bazen burnumuzun dibinde olan güzel şeyleri göremeyiz. . . !
12. Bölüm (iyi okumalar..)
Yaklaşık yarım saattir sınıfta öylece oturuyordum. Ders boştu ve yapacak pek bir şey yoktu. Baran yanıma gelmemişti. Umut ve Emir'de gelmemişti. Ne olmuştu birden bire? O kızı tanıyor olabilirler diye düşünmeden edemiyordum. Yoksa ben aldatılmış mıydım? Ya da yine çok fazla düşünüp kendimi kandırıyordum. Çok mu fazla abarmıştım acaba? Aklımdaki bu soruyu saçma bulup düşüncelerimin arasından attım o soruyu.
Sınıfa Acar ve Caner girince dik duruşumu sergiledim ve telefonumu çıkarıp ilgilenmeye başladım. Acar'ın sesini duymamla bakışlarımı ona çevirdim.
"Aga kız burada sınıfta." dedi. Kaşlarımı onun bu tavrına karşın çattım. Benim burada olduğumu kime söylemişti. Sonra telefonunu kulağından çekti ve tek tuşla kapattı. Lâkin ben telefonunun ekranında Lale'nin resmini görmüştüm.
"Lale'nin fotoğrafını ekranına koyacak kadar çok seviyorken neden ona uzaksın?" dedim. Telefonu hızla cebine attı. "Bu seni ilgilendirmez." dedi soğuk bir sesle. "Benim burada oturduğumu kime söyledin?" diye sordum bu sefer. "Gelince göreceksin." dedi.
"Eğer benim buradan çıkmama izin vermezsen Lale'ye ekranında onun resmi olduğunu söylerim." dedim tehdit ederek. Küstahça kahkaha attı. "Beni tehtid etme yetkisini kim sana verdi?" dedi.
İyice sabrım taşıyordu. "Sen beni tehtid edemezsin. Git kime söylersen söyle. Senden korkmam." dedi sinsi bir şekilde. Kaybetmişçesine omuzlarımı düşürdüm. Bana bakıp sırıttı.
Bir anda Doğukan içeri girince ikisi yavaşça çıktı ve Caner kapıyı kapattı. Doğukan bana biraz yaklaştı ve tam önümdeki sıraya oturup bana döndü.
"Neden bana yalan söyledin?" dedi. Gayet sakin bir tavırla. Derin bir nefes aldım ve konuşmaya başladım. "Bak Doğukan zaten sinirim bozuk lütfen beni rahat bırak." dedim. Kaşlarını çattı.
"Neden sinirin bozuk?" dedi. "Seni ilgilendirmez lütfen beni rahat bırak." dedim. Elini sıranın üstündeki elimin üstüne koydu. "Anlat bana içinde tutmak yerine birine anlatmak daha iyi gelir." dedi. Sesinde mahçup bir tavır vardı.
Neden böyle davranıyordu? Biraz sıcak kanlı davranıyordu ve bu hiç ondan beklenmeyecek bir hareketti. Baran hızla sınıfa girdi. Bizi öyle görünce bize doğru yaklaştı.
"Çek elini." dedi sakin bir tavırla. Doğukan elini çekmek yerine dik dik ona bakmaya başladı. Ben elimi çekmeye çalışırken elimi sinirle tuttu. "Doğukan o elini çek yoksa ben gelir çeker ve güzel fantaziler yaparım." dedi yine kısık ama olabildiğince soğuk ve sert bir sesle.
"Çekmiyorum." dedi. Baran hızla Doğukan'ın elini tuttu ve benimkinin üzerinden çektiği gibi çevirdi. "Nâre'ye dokunma demiştim. Bu cümlenin neresini anlamadın?" dedi. Hızla ayağa kalktım. Baran demin yaptığı şeyde de sinirimi yeterince bozmuştu. "Baran dur tamam." dedim sesimi hafif yükselterek.
Baran bir anda durdu. Doğukan denen çocuğun elini bıraktı. Yanıma geldi. "Güzelim ben," dediği sırada sözünü kestim. "Ne diyeceksin Baran neyin açıklamasını yapacaksın? Bir kıza sarıldın gözümün önünde. Hoşuma gitmediğini göstermek için gittim ama sen yine o kızla birlikte Umut ve Emir'in yanına gittin. Yarım saattir burada gelmeni bekliyorum daha yeni geldin. Neyi açıklayacaksın söyle. " dedim sinirle. Kollarımı iki yana açtım ve seni dinliyorum derimiş gibi baktım karşımdaki o iki çift siyah göze.
Baran kaşlarını yavaşça yukarı kaldırdı. "Haklısın ama işte o kıza güven vermek istedim ben. Yoksa ben seni cidden çok seviyorum. Gerçekten." dedi. Elini ensesine götürdü ve ensesini ovaladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOLUNAY
ChickLitNâre hiç arkadaşı olmadı. Bir yurtta kalıyor ve yurttaki herkes onu ucube olarak görüyor. Bu çıktığı hayat yolunda yanına aldığı arkadaşlar ne kadar iyi de olsa çok tehlikeliler. Bu hayat yolunu sizde okuyun. Bakalım engelleri yanlış geçmiş mi?