5. BÖLÜM (MAZOŞİST...)

61 31 17
                                    

Hayatta yeni bir sayfa açmış olabilirdim. Eski Nâre olmayabilirdim ama hâlâ sorunlarım aynıydı. Hâlâ sorunlarım peşimi bırakmıyordu. Ada onları göz göre göre kandırıyor ve ben sadece izliyordum.

Yapamazdım onlara zarar gelmesini göze alamazdım ama ben hayatın en karanlık tarafıydım. Her kızın karanlık bir tarafı vardır ve Baran'a, Umut'a veya Emir'e biri zarar verirse sanırım karanlık tarafımı gösterme zamanı gelecekti.

Üstüme yeşil kolları siyah olan ve bana neredeyse iki benden büyük gelen sweatimi ve altına dar siyah pantolon giydim. Kapşonumu kafama geçirdim. Ceketimi çantamın kenarına taktım. Aşağı indim ve bisiklet yerinde olan sarı bisikletime baktım. Önündeki siyah sepete baktım.

Yavaşça ona doğru yaklaştım. Baran bana süpriz yapmıştı. Bana ilk defa biri süpriz yapmıştı. Bisikletime bindim ve etrafıma baktım. Yavaşça yola doğru sürdüm. Okula bununla gitmek süper bir fikirdi. Emir bisiklet için ve bisiklete binerken kapşonlarını takmalarının nedenini bana söylemişti. Bunun amacı kimsenin onları tanımaması ve görmemesiymiş.

Sokakları bir bir geçiyordum. Güneşe kaydı gözlerim. Ben güneşi çok severdim. Diğer insanlar gibi gözlerim acısa bile kapatmazdım güneşe bakarken gözlerimi. Geceleri severdim. Nedeni güneşin dinlenmesi için zaman tanırdı ona ama sonuçta her ne olursa olsun gece de güneşi seçmek yerine yıldızları seçmişti. Bu yüzden ben pek geceyi sevmezdim.

Gözlerimi güneşten çektim ve sağ sokağa döndüm. Babam yine hiç gözüme gözükmemişti. Kaşlarımı havaya kaldırdım ve omuzlarımı kaldırıp geri indirdim. Derin bir nefes aldım ve beynimdeki o saçma kişiyi verdiğim nefesle dışarı attığımı hayal ettim.

Fakülteye geldiğimde bisikletimden indim ve kilidini demire takıp bisikletimin çalınmasını engelledim. Dersin başlamasına yarım saat kala gelmiştim. Telefonumu kulaklığıma, kulaklığımı ise kulağıma taktım ve onlarla ilk oturduğumuz banka oturdum.

Yaşlı Amca Yıldızlara Bak şarkısını telefonumda açtım. Telefonumu kucağıma indirdim ve gözlerimi kapatıp kendimi müziğe bıraktım. Bir anda yanıma biri oturdu ve bir kulaklığı alıp kendi kulağına geçirdi. Gözlerimi aralayıp yanımda oturan kişiye baktım. Baran gelmişti. Oda gözlerini kapatmış şarkıyı dinliyordu. Kafasını yavaşça omzuma koydu. Bende kafamı onun kafasına yaslayıp gözlerimi kapattım.

"Güzel şarkı." dedi Baran bana baktı ve; "Günaydın bebeğim." dedi. Ona baktım ve; "Günaydın sevgilim." dedim. Elini omzuma koydu ve; "Sözümü dinledin mi Nâre?" dedi. Bana dün gider gitmez uyumam gerektiğini söylemişti ve bende dediğini yapmıştım. "Evet gider gitmez uyudum sevgilim." dedim. Gülümsedi.

Bana biraz yaklaştı ve; "Dün yarım kalmıştı." dedi. Ne dediğini anlıyordum. Dilimi dudaklarımın üstünde gezdirdim. "Yine yaptın." dedi. Bana yaklaştı ve dudaklarımızı birleştirdi. Sanki böylesi benim ve onun için daha iyiydi. Elini boynuma götürünce bende kollarımı boynuma doladım.

Hem ikimizin kulağında da o şarkı çalıyordu hem de çok güzel bir andı ve ben hiç bitmesini istemiyordum. Baran yavaşça benden ayrıldı. Bana bakıp gülümsedi. Bende ona bakıp gülümsedim.

"İlginç." dedi. Kaşlarımı çattım ve; "Ne ilginç?" dedim. "Bana bir ay önce ilk görüşte aşık olacaksın deseler sallamazdım, inanmazdım ama şuan yanımdasın. İşte tam olarak bu ilginç." dedi.

Kafamı salladım. "Niye bu kadar erken geldin?" dedim. "Seni yurdun önünde bekliyordum." diyince gözlerimi tamamen açtım. "Ben.." dediğim sırada sözümü kesti. "Sen beni görmedin çünkü biraz gizli bekliyordum. Bekçi beni öldürecek gibi bakıyordu çünkü. Sonra sen yurttan çıktın. Beni hiç fark etmedin. Bisikletine bindin ve sürmeye başlayınca bende hızla arkandan ilerledim. Seni izledim, güneşe bakınca gözlerin acısa bile gözlerini kısmadığını, kapatmadığını gördüm ve yine beni büyüledin." dedi.

DOLUNAY Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin