15. BÖLÜM *DOLUNAY*
(Öldüğümde seni göremeyeceğim için ölmekten bile korkuyorum..)
İYİ OKUMALAR SEVGİLİ OKURLARIM..)
Kaç saattir orda öylece uzanmıştım hiçbir fikrim yoktu. Zaman kavramı benim için bitmişti. Telefonum tam otuz kere çalmıştı. Lâkin melodisi kulağıma çok güzel geldiği için açmamıştım. Sadece dinledim sessizliği hiçliği ve arada o çıkan sessiz melodiyi. Birden yanıma bir beden uzanınca ona bakmak gibi salaklık yapmadım.
"Baba kıza aşık oldu." dedi sesinden iğrendiğim adam. Hızla yerimde doğruldum ve ona kaşlarımı çatıp baktım. Ne demek aşık? "Ne saçmalıyorsun?" dedim. Oda benimle birlikte doğruldu. Elini yanağıma koydu. "Baba kızını istiyor." dedi baş parmağını dudaklarımda gezdirirken. İşte o zaman korktum. Her şey beklenirdi bu adamdan ama bu asla. "Nâre her zerrene bakmak istiyorum, sakın naz yapma. Sonu kötü olur." dedi ve üzerime geçirdiğim sarı sweati azda olsa yukarı kaydırırken hızla kalktım ayağa.
"Ya babalık yapmayı hiç beceremedin zaten. Pis Sapık!" dedim sinirle. Baran bile bana daha bu kadar dokunmamıştı. "Bırak beni." dedim zor bela çektim kendimi geriye. "Naz yapacaksın." dedi pis pis sırıtarak. O sırada ne yapacağımı bilemiyordum. Aklımda bir sürü dert vardı şimdi ise babam tarafından cinsel istismar. Ne kadar harika bir hayatım vardı benim. Ormanda büyük bir gürültü gelince ikimizde oraya baktık.
Olanlardan Bir Saat Önce
*Yazar'ın Anlatımıyla*
Umut ve Emir bilmedikleri bir sokakta sessizce yürüyordu. Onlar için Baran çok önemliydi ama Baran'nın yanına gidecekleri ilk dakikada kavga çıkacağını bildikleri için kardeşlerini yalnızlığı ile baş başa bırakmışlardı.
Baran ise eve doğru yürüyordu. Sadece abisinin onda kalmış ceketini evden almak istiyordu. Ondan kalan son şeyi almak için eve gidiyordu. Düşünemiyordu. Abisi gitmişti. Abisi onun için bir yaşam hazırlamıştı ve sonra onu bırakıp gitmişti. Onun için bu dünyayı gerçek bir dünya hâline getirebilmesi için her şeyi hazırlamış ve gitmişti. Baran bunun bilincinde olmayacak kadar üzgündü ve gözleri dolu doluydu.
Eve girip kilidi deliğinden sokmaya çalıştı anahtar bir türlü deliğe girmeyince sinirle yumrukladı kapıyı. "Sikeceğim! Her şey yanlış lan!" dedi sinirle bağırırken sesi yankı yapıyordu. Apartman dairesine Umut ve Emir girince Baran'ı öyle görmeleri ile yanına yaklaştılar ama ikisi de tereddütteydi. "Baran.." lafı döküldü Umut'un dudaklarından. Biliyorlardı. Baran onları görmezden gelecekti. Emir yavaşça anahtarı ile kapıyı açtı.
Baran onları umursamadan odaya girerken banyoya girip elini yüzünü yıkamak istedi ama ayağına gelen saçlarla tekrar bir küfür savurdu. Ellerini dağınık saçlarından geçirdi. Bir saniyeliğine yere baktı ve kumral saçlar gördü. Milyonlarca ve artık bir anlam ifade etmeyen o milyonlarca kumral saçı görünce nutku tutuldu nefesi kesildi. Ciğerlerine gitmeyen hava bu defa kapılarını havaya karşın kapattı sanki. İşte o zaman ağlamaya başladı. Tutamadı ağlamasını. Yere oturdu bir kaç tutam saçı aldı ellerine ve kokladı. Onun kokusu yoktu o saçlarda.
"Ne alaka lan bu?" dedi Emir sinirle. Baran'ın o ağlamasını duyan Umut banyoya koştu hızla. Yerdeki saçlara ve Baran'nın onların önüne oturmuş ağlayan bedenini görünce sol gözünden düşen yaşı tutamadı. "Siktir!" dedi Umut banyoya girer girmez. Elindeki kağıda özenle yazılmış yazıları Baran'a uzattı. "Nâre yazmış. Sanırım gitmiş." dedi. Baran o kağıdı eline alacak gücü bile kendinde bulamıyordu. Nutku tutulmuştu. O ona dokunamazken. Dokunmaya bile kıyamazken Nâre saçlarını hiç düşünmeden kesmişti. Düşünmeye tenezzül bile etmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOLUNAY
ChickLitNâre hiç arkadaşı olmadı. Bir yurtta kalıyor ve yurttaki herkes onu ucube olarak görüyor. Bu çıktığı hayat yolunda yanına aldığı arkadaşlar ne kadar iyi de olsa çok tehlikeliler. Bu hayat yolunu sizde okuyun. Bakalım engelleri yanlış geçmiş mi?