Yalnızca üstten kontrol edebildim, hatalarım olursa affola. İyi okumalar 💞
••
"JIMIN!"
Taehyung'un avazı çıkana kadar bağırması üzerine Jimin oturduğu yerde sıçradı. Kendi odasında sakin bir şekilde yeni tasarımlarını, çizim tabletine dökmekle meşguldü. Gün içerisinde yemek yemek haricinde odasından dışarı bile çıkmamıştı. Nedeni ise elbette Namjoon'un ta kendisiydi. Sabah dokuzda arayıp tasarımlarında son durum nasıl? gibi bir soru sormuştu. Anlaştığı kişi artık her kimse, Jimin'e ait olan kıyafet tasarımlarını en kısa zamanda incelemek istediğini söylemişti.
Her şey mükemmel olmalıydı. Bu nedenle de başını kaldırmadan çalışıyordu."Efendim?" diye seslendi Taehyung'a. Ancak geri dönüş alamamıştı. Oflayarak yatağından kalktı ve odadan çıktı.
Çıkar çıkmaz önce Jungkook'un odasının kapısının aralık olduğunu gördü, ardından Taehyung'un oradan gelen sesini duydu. "Jungkook saçmalama. Bak şimdi göreceksin. Sus, bir şey deme."
Adımlarını oraya doğru yöneltti. Aralık duran kapıyı tam açtığında görüş alanına yatakta uzanan Taehyung ve onun yanında oturan Jungkook girmişti. "Ne oldu?"
Taehyung doğruldu ve "Biraz mola ver kutu bebek! Tüm gün evdeydim ama iki kere gördüm seni. Gel kollarıma." diyerek kollarını açtı. Gözündeki parıltılar bu kadar uzaktan bile görünüyordu. Çok fenaydı!
İçeri girdiğinde Jungkook'a kısa bir bakış attı. Bugün onu yalnızca yemek yemek için mutfağa indiğinde görmüştü. Büyük kayıptı! Hâlbuki şu son sıralar baya iyi anlaşıyorlardı. Bol bol flört etmeler, öpücükler...Bunların haricinde içten içe kabul etmek istemese de eksikliğini hissetmişti. Görmeye alışkın olduğu biriydi.
Yatağın kenarında durup iç çekti. "Çizim yapıyorum Tae."
Taehyung kollarını indirip göz devirdi. Az önceki munzurluğu birdenbire uçmuştu. "Kendini bu kadar çok yorma. Gel azıcık sohbet edelim. Hem Jungkook da seni çok özlemiş." En son söylediği cümleyle yüzüne yaramaz bir sırıtma yerleştirmişti. İki saniye ciddi kalamıyordu.
Jimin, oyuncu bir cümle kurduğunu bildiği için "Ben de onu çok ama çok özledim." diyerek ayak uydurdu. Ardından biraz molanın iyi geleceğini düşünüp yatağa çıktı ve ikisinin de karşısında bağdaş kurarak oturdu.
Taehyung bu esnada çocuğunu ikna etmeye çalışan bir anne edasıyla konuşmuştu. "Bak Jungkook, demiştim sana. Hislerin tek taraflı değil diye." Yeniden haylaz bir gülümseme sundu.
Jungkook ise elini uzun ve hafif dağınık duran saçlarına atıp karıştırdı. O kadar dokunulası duruyordu ki! Yumuşak olduğuna ve mis gibi koktuğuna adı kadar emindi. Okşamak istiyordu. Belki de biraz öpücük kondurmak?
"Nasıl gidiyor peki?" Konuyu değiştirip içten bir ilgiyle konuştu Jungkook.
Jimin elinde olmadan hafif tebessüm etti. "Bazen kafayı yiyecek gibi oluyorum ama şu ana kadar güzeldi."
"Peki sana on puanlık bir uzmanlık sorusu geliyor. Hazır mısın?"
Taehyung'a baktı ve başıyla onay verdi. Ne diyeceğini merakla beklerken beş saniye boyunca gözleri bir Jungkook'ta, bir de Jimin'in üzerinde gidip gelmişti. "Jungkook mu yoksa Jaehyun mu?"
Konunun dışında olan bu soruyu ilk duyduğunda tepki veremese de sonradan "Ne?" diye sordu. Neden durduk yere böyle bir soru aldığını bilmiyordu. Jungkook ile Jaehyun'u kıyaslayarak neyin sonucuna varacaktı ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
love among us •jikook
FanfictionJungkook ünlü bir Twitch yayıncısıdır ve Among Us adlı oyunu oynamak üzere binlerce insanın katıldığı bir canlı yayın açar.