Uzuun bir bölüm
Yorumlarınızı ve düşüncelerinizi bekliyorum 🥺🥺 Eksik etmeyin lütfen 💕
Hatalarım varsa şimdiden kusura bakmayın bir anlık hevesle yazdım ve hemen paylaşmak istedim 🍯İyi okumalar💗💗☺️
°°°°°°
Jimin yaptığı tasarımı hayranı olduğu modacıya uzatırken içinde büyük bir umut vardı. Ondan öğrendikleri ile kendi bilgisini birleştirerek yeni bir kreasyon oluşturmaya başlamıştı ve ilk resmî tasarımı buydu.
Elbette bir çok çizimi vardı, çoğunu gecesini gündüzüne katarak dikmişti ama bu ilk defa ciddi anlamda yaptığı işiydi.
Tasarımı hayranı olduğu adamın ellerindeyken 'işte, bu her şeyin ilki' diye geçirdi içinden. Artık kendisini gerçek bir tasarımcı gibi hissediyordu. Her ne kadar güzel olup olmadığı hakkında bay Nakamoto'dan henüz bir dönüt almamış olsa da...
"Jimin." dediğinde tüm dikkatini ona verdi. Japonca konuştukları için iyi anlaması gerekiyordu. Merak ve heyecan ile pür dikkat ağzından çıkacak kelimeleri bekledi.
"Renk geçişlerini beğendim. Hatta, hayran kaldım."
Yüzünde kendinden bağımsız bir gülümseme oluştu. Olduğu yerde havalara uçabilirdi. İçi içine sığmıyordu. Dans edesi, zıplayası, bağıra bağıra şarkı söyleyesi vardı. Hangi 24 yaşındaki bir genç, böylesine harika bir tasarımcıdan, böyle güzel kelimeler duyabilirdi ki?
"Sadece pantolondaki şu detayı sevmedim." dedi işaret parmağını çizdiği ve şu an gözüne anlamsız gelen küçük üçgenin üzerine koyup. "Çok gereksiz. O olmasa çok daha iyi olurdu. Ayrıca bu cekete daha büyük cepler eklemeliydin."
Dediği her şeyi aklına kazıdı. Eve gider gitmez ilk işi bunları düzeltmek ardından mutluluktan uçma seansına geçmek olacaktı.
"Onun haricinde çok beğendim. Hatta, böyle çizimler yapmaya devam edersen sana staj veren bir öğretmen olarak kalmayacağım."
O an ki mutluluktan mıydı emin değildi ama ne demek istediğini tam anlayamamıştı. "Ne olacaksınız?"
Adam güldü. Jimin de onun gülüşüne karşın gülümsedi ama ne olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu. Bunda harika olmayan Japoncasının da etkisi büyüktü tabii.
"Patronun."
Duyduğu üzerine istemsizce elini şaşkınlıktan aralanmış ağzına götürdü. Gözleri de aynı şekilde büyürken "Gerçekten mi?" diye sordu. Belki de karşısında bu kadar şaşkın davranmamalıydı, heyecanını korumalıydı ama Jimin'di bu. Hislerini gizleyemiyordu. En sevdiği tasarımcının yanında çalışmak mı? Nasıl sakin kalabilirdi?
"Senin gibi çalışkan, yetenekli ve tatlı bir çalışanım olsun çok isterim. O yüzden bundan sonraki çizimlerinde de harikalar yaratmanı istiyorum."
Hızlıca başıyla onay verdi. "Elimden gelen her şeyi yapacağım efendim. Çok teşekkür ederim."
Adam kibarca gülümseyerek "Birazdan toplantım var. Bugünlük bu kadar yeterli olur umarım." dedi karşısındaki genç ve hevesli olduğu çok belli olan öğrencisine.
Jimin başıyla onay verip çizimini siyah masanın üzerinden alıp çantasına yerleştirirken "Elbette efendim. Pazartesi görüşmek üzere." dedi. Toparlanıp yüzüne minik bir tebessüm yerleştirdi. Ondan mutlusu yoktu şu an.
"Görüşmek üzere."
Odada giydiği yüksek tabanlı botun beyaz parkeye değerkenki sesi yankılanırken başka bir ses daha duydu. Bay Nakamoto'nun sesi. "Jimin bakar mısın?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
love among us •jikook
FanfictionJungkook ünlü bir Twitch yayıncısıdır ve Among Us adlı oyunu oynamak üzere binlerce insanın katıldığı bir canlı yayın açar.