Bölüm 1

14.1K 337 575
                                    


Derin sessizlikte şimşekler çakıyordu. Gecenin yıldızlarından başka dikkat çekecek ne ay vardı, ne de dikkat dağıtacak başka bir şey.

Yıldızlar o gün sanki kötülüğü temizlemek istercesine parçalanıp sönüyordu. Haddinden fazla ışıldıyorlardı.

"Anne! Baksana yıldız kayıyor."

Küçük çocuklar yıldız kaydı diye sevinirken, yıldızlarda gecenin soğukluğunu ve içinde biriktirdiği kiri belirtmek istiyor gibi parlıyordu. Hava gürüldemeye başladığında genç kadın yanındaki arkadaşına baktı ve yorgunlukla söylendi.

"Gitmeliyiz... sanırım birazdan yağmur başlayacak."

Şehirdeki herkes bu garip atmosferin farkındaydı ve aralarında fısıldaşıyorlardı.

Çok geçmeden bir anda sağanak yağmur başladı. Yağmur kötülükleri dökmek için hızlıca yağıyordu. Sanki içindeki bütün kötülükten kurtulmak istercesine .

Herkesin görkemli ve korunaklı o binada yaşayan krala hayran olduğu aşikardı.

Kimse bu akşam olanları tahmin edebilecek kadar düşünememişti. Sadece kendileri korunaksızdı onlara göre. Kral nasıl olsa bulurdu bir çaresini. Sonuçta kendisini koruyacak binlerce koruması vardı.

Kimsenin bilmediği şeyse hayatta ihanet kadar kötü ve ahmak hissettiren bir duygunun olmasıydı.

Bugün yağmurla kanın ve derin acı çığlıkların karışacağı kötü bir gündü. Asla ama asla unutulmayacak bir gün...

Bütün hayat dengelerinin ve yaşam dengelerinin bozulacağı bir gündü...

Bu acı hikaye, Silla Hanedanlığından Kral Sinmun ile başlamıştı. Üç krallık kayıtlarında ise şöyle yer edinmiştir;

682 senesi baharında Kral Sinmun, Doğu denizi'nin Ejderha Kralı'ndan bambudan yapılmış bir taş aldı.

Ne zaman o taş ele geçse düşmanlar geri çekilir, hastalıklar şifa bulunur, kurak topraklara yağmur düşer, yağış mevsimi sona erer, rüzgar durur, güçlü dalgalar diner denilirdi.

Taşın bu görkemine ve önemine şahit olunca, Kral Sinmun taşı milli hazine kabul etti.

Birleşik Krallık 2004 Kışı

Bembeyaz kar krallığı süslemişti.

O gece krallıktan sesler yankılandı. Krallık Prensi Jin, Kim Seokjin; Lalisa Manoban'ın amcası krallığın yıllardır baktığı ve koruduğu dört kaplan kılıcını eline aldı.

Seokjin eline aldığı kılıcın kılıfını çıkararak üzerinde yazılan yazıya baktı ve sinirle içinden okudu.

Gök ve Yer Dünyayı Dengede Tutar, Kötülüğü Yenip Adaleti Sağlar...

Bir süre sonra arkadaki kapı açıldı ve Kim Seokjin'in yandaşlarından biri girdi içeriye.

"Kral Cheonjongo'da efendim"

Soğuk bakışlarla elindeki kılıca bakarken konuştu.

S: Gidelim... ihtiyacım olan şey orada duruyor.

Hain Prens Jin o pahalı taşın ona sonsuzluğu getireceğini sanıyordu. Bu yüzden kendi ülkesine darbe girişiminde bulunacaktı.

Kim Seokjin, o akşam kraliyet hazinesine giderken bir sürü can almıştı.

Adamlarıyla birlikte Kraliyet Muhafızlarını yere seriyorlardı. Susturucu silah seslerinden dolayı kraliyette attığı adımların haricinde hiçbir ses duyulmuyordu. Yerler kan gölünde dönmüştü.

The Queen Eternal Monarch [JENLİSA] (G!P)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin