The Queen Eternal Monarch [JENLİSA] (G!P)

Bölüm 21

Merhabalar aq💃

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın😙

İyi Okumalar💞

Lisa

Gözlerimi açtığımda karnımda beliren şiddetli ağrıyla inledim ve dişlerimi sıktım.

Yavaşça doğrulduğumda yanımda Chaeyoung'un olduğunu gördüm. Başka hiç kimse yoktu. Yorgun bir şekilde odama göz gezdirirken Chaeyoung doğruldu.

C: Majesteleri... iyisiniz değil mi?

Kafamı salladıktan sonra ayaklarımı yere bastım. İnleyerek karnımı tuttuğumda Chaeyoung hemen kolumu tuttu.

L: Neden kimse yok?

Aşağıdan gelen seslerle kaşlarımı çattım. Endişeyle gözlerime baktı.

C: Kalkmamanız daha iyi ama...-

Çatık kaşlarımla ona bakmaya devam ettim.

C: Prensimiz Taehyung'un taç giyme töreni yapılıyor.

Gözlerim şaşkınlıkla aralanırken hışımla ayağa kalktım.

L: Ne dedin sen?

C: Bağışlayın... İngiltere Başbakanı Tzuyu ve Milli Güvenlik Konseyi kararı sonucu Prensimiz Taehyung'un tahta çıkmasına karar verildi.

Gözlerim sinirle kaplanırken hemen dolabımı açtım ve üzerime hızlıca bir şeyler geçirdim. Odadan çıktım. Elim karnımda Kraliyet ana salona doğru adımlıyordum.

L: Sen ne dediğinin farkında mısın Chaeyoung? Nasıl böyle bir şey yaparlar!

Salona doğru adımlamaya başlayınca duyduğum sesler yumruklarımı sıkmama neden oldu.

"Prens Tae Hyung çok yaşa! Prens Tae Hyung çok yaşa! Prens Tae Hyung çok yaşa! Prens Tae Hyung çok yaşa!"

Salona adım attığım an Muhafızlara döndüm.

"Majesteleri teşrif etti!"

Bütün gözler üzerimdeyken sinirli bakışlarımı Başbakan Tzuyu'ye ve diğer Kraliyet üyelerine çevirdim. Yavaş adımlarımı sürdürüken bağırdım.

L: Ben! Hasta yatağımda ölümle cebelleşirken, can çekişirken, siz beni mezara koydunuz öyle mi? Ne bu rezalet!

Herkese teker teker baktım.

L: Ne cüretle tahtımı meydana çıkarırsınız!

Gücümün yettiğince bağırdım. Hiç kimse gözlerime bakamıyordu.

L: Kendi Kralınızı seçmişsiniz demek ha?

Sert bakışlarımı Taehyung'a çevirince masum bir şekilde bana baktığını gördüm.

L: Siz kimsiniz! Ben ölmeden, benim tahtıma başka birini çıkarmak, haddinize mi sizin!

Herhangi biri sonunda gözlerime baktı ve konuştu.

X: Asla Majesteleri... bize hastalığınızın ciddi olduğunu söylediler. Tek yaptığımız şey İngiltere Krallığına olan sadaktimizi göstermekti. Bizim bir suçumuz yok.

Taehyung aşağıya inip herkesin yaptığı gibi başını eğince salonda göz gezdirdim.

L: Ben ne merhum babam, Kral Rowon'a benzerim, ne de o Hain Amcam olan Kim Seokjin'e! Eğer beni öldürmek, ya da tahtıma başka birini çıkarmak gibi bir arzunuz varsa, ben teslim olmam.

Güçlü sesimden dolayı başlarını kaldıracak cesareti kendilerinde bulamıyorlardı.

L: Ve... bu sarayı sizin başınıza yıkarım. Taş üstüne taş... omuz üstüne baş, bırakmam! Duydunuz mu beni!