Bölüm 36

2.6K 215 444
                                    

Merhabalar aq

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın😙

İyi Okumalar💕

Jennie

Yataktan zorlukla kalkıp komodinin üzerinde duran telefonumu elime aldım. Saat gece 00:00'a geliyordu. Elimi saçlarımdan geçirerek ayağa kalktım. Balkondan gelen seslerle Lisa'nın burada olduğunu anladım.

Saçlarımı tepeden toplayarak banyoya girdim. Elimi yüzümü yıkayıp kendime gelmeye çalıştım. Bir kaç dakika sonra banyodan çıktım ve odanın kapısını açtım.

Kraliyet Muhafızlardan biri hemen yanıma geldi. Eğildi ve konuştu;

X: Bir şeye mi ihtiyacınız var efendim?

Kafamı öne doğru eğdim ve sessiz olmaya çalışarak fısıldadım;

J: İki kahve getirebilir misin?

Gözlerini yumdu.

X: Emredersiniz.

Yanımdan ayrıldığında kapıyı kapattım.

Kısa süre içinde geri gelmişti.

Ağır adımlarla balkona doğru çıktım. Lisa, elleriyle yüzünü kapatmış, dirseklerini dizine yerleştirmiş ve öne doğru hafifçe eğilmiş bir şekilde oturuyordu.

Kahve tepsisini sehpaya ayarsızca, ses çıkaracak şekilde bıraktığımda dahi pozisyonunu bozmadı.

Elini yüzünden çekti ve ifadesiz bakışlarla, tepsiden alarak sehpanın ona yakın tarafına koyduğum kahveye baktı. Bir kadın, kahveye bile ifadesiz bakar mı gerçekten ya ?

J: Kahve.

Gözleri gözlerimle kesişti ve bir kaç saniye bakakaldı. Benimle konuşmaması gitgide daha çok sinirlerimi bozuyordu.

Eğildi. Kahveye uzanacağını sansam da, kahveyi boşvererek, viski şişesine uzanıp bir kadeh doldurdu.

Son iki haftadır, o günden beri aramız açıktı. Benimle konuşmuyordu, konuşsa bile bir iki kelime anca ediyordu. Zaten gün içinde görüşemiyorduk bile. Çalışma odasından hiç çıkmıyor, kimseyi de içeri almıyordu. Sadece geceleri tam olarak görüyordum. Seviştikten sonra ise hiçbir şey olmamış gibi davranmaya devam ediyordu.

Yorgundu.

Neden böyle olduğunu bilmiyordum. Sormuyordum, daha doğrusu soramıyordum. Ters bir tepki verecekti, bundan emindim.

L: Söyle.

Telefonun ne zaman çaldığını duymamıştım.

L: Yok mu bir şey yani?

Sıkıntılı bir nefes verdi.

L: Evet evet haberim var.

Bardağı kafasına dikip masaya bıraktı.

L: Tamam sen yine bak. Bir şey olursa ararsın.

Bakışları bana kaydığında telefonu kapattı ve sehpanın üzerine yavaşça fırlattı.

J: Kimdi o?

Gözleri gözlerimle buluştu.

L: Seni ilgilendirecek bir şey değil.

Saçındaki tokayı çıkararak saçlarını serbest bıraktı. Siyah saçları rüzgarda dalgalanırken ona baktım.

J: Neden böyle davranıyorsun? Seni anlamaya çalışıyorum Lisa. Sorunun ne diyorum, "kafana takılan şey, seni bu kadar yoran şey ne?" diye soruyorum. Beni takmıyorsun bile.

The Queen Eternal Monarch [JENLİSA] (G!P)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin