The Queen Eternal Monarch [JENLİSA] (G!P)

Bölüm 28

Merhabalar aq💍

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın😙

İyi Okumalar✨

Lisa

Masaya oturduğumda Jennie'nin annesi yemekleri getirmişti. Yemekler... harika gözüküyordu. Masanın yanında ise içki olduğunu düşündüğüm yeşil cam şişe duruyordu. Önümüzde duran küçük bardaklara doldurmuştu Jennie'nin babası.

S: Bol bol yiyin, bol bol.

Jennie elimi sıktığında ona döndüm.

J: Lisa annemin yemekleri lezzizdir, ama için rahat etmeyecekse..-

Sözünü kestim. Sanırım zehirlenme olayı aklına gelmişti.

L: Merak etme Jennie.

Gülümsedi.

Öncelikle onların başlamasını bekledim. Herkes başlayınca, önümde duran çubukları aldım ve yemeye başladım.

...

Karnımı şiştiğini hissediyordum. Çok yemiştim.

Kafamı masadan kaldırıp Jennie'ye baktım. Annesine çok benziyordu, özellikle gözleri. Önümde duran bardaktaki içkiyi yudumladım.

M: Nasıldı Lisa? Beğendin mi?

Kafamı kaldırdım ve gülümsedim.

L: Her şey çok güzeldi efendim, ellerinize sağlık.

M: Artık annen sayılırım, "efendim" çok resmi oluyor bana "anne" de, olur mu?

Yutkundum. Jennie konuştuğunda ona döndüm.

J: Anne Lisa hiç, anne-baba kelimelerini kullanmadı. Bu biraz vakit alabilir.

Terleyen ellerimi pantolonuma bastırdım ve kafamı salladım.

L: Yani... küçükken babama "baba" diyemezdim. Sadece onunlayken, onun dışında hep "Majesteleri" demem gerekirdi. Kraliyet kuralları işte... Daha önce hiç "anne" kelimesini kullanmadım. Bu biraz zaman alabilir, üzgünüm.

Sofrada derin bir sessizlik olurken ayağımı sallamaya başladım.

M: Üzgün olmana gerek yok kızım. Nasıl da güzel yetişmişsin sen öyle. Bizim Jennie'nin şansa bak, seni nasıl buldu, hala hayretler içerisindeyim.

Jennie dudaklarını büzdüğünde kıkırdadım.

Gözlerime baktığında dudaklarımı iki yana kıvırdım. Bakışlarında olan o yoğun aşk... içimi titretiyordu.

Bakışlarımı kaçırdım ve masada duran peçeteyi alarak ellerimi sildim.

...

Saat geceye doğru geliyordu ve biz sohbetimizi yeni bitirmiştik. Ailesiyle gerçekten de çok iyi anlaşmıştım. İkisi de dünya tatlısı insanlardı. Jennie çantasını alırken ceketimi üzerime geçirdim.

S: O zaman... düğünde görüşürüz.

Babası Jennie'ye sarıldıktan sonra bana baktı. Elimi uzattığımda yanıma yaklaşıp sıkıca sarıldı. Başta bir afallasam da sonunda bende sarılmıştım. Aynı şekilde annesiyle de.

J: İyi geceler.

El ele kapıdan çıktığımıza yol kenarında bizi bekleyen limuzine bindik.

L: Beni sevdiler sanki.

Bana doğru döndü.

J: Sevmek ne kelime, bayıldılar bildiğin! Lisa çok güzeldi, her şey istediğim gibi gitti o kadar mutluyum ki.