Bölüm 26

3.3K 231 403
                                    

Ficteki Lisa'nın görünümü tam olarak medya sadece saç biraz daha uzun🤭

Lisa kick me pls 🛐

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın😙

İyi Okumalar💞

Jennie

Sabah olunca Lisa kahvaltımızı çalışma odasına istemişti. Güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra yapması gerek işlere beraber bakmış,  bende yardım etmiştim. Fazla anladığım söylenemezdi ama yine de yardım ediyordum.

L: Canım şunu uzatır mısın?

Arkamda duran komodinin üzerindeki kağıtları gösterdi. Ayağa kalktım ve elime aldım. Masasının üzerine bıraktım.

Telefonumu almak için elimi cebime attığım sırada olmadığını fark ettim.

J: Telefonum yok, odada kaldı sanırım ya.

Bana döndü.

L: Kapıdakilerden birine söyle getirsin.

Olumsuzca kafamı salladım.

J: Ben giderim iki dakika.

Gözlerini yumduğunda kapıya doğru adımladım. Kapıdan çıktığım gibi odasına giden yolu takip etmeye başladım. Saray o kadar büyüktü ki, her an kaybolabilirdim.

Ama mükemmel hafızam sayesinde kolaylıkla odayı bulmuştum. Hemen içeri girdim ve yatağın üzerinde duran telefonumu aldım.

223 cevapsız arama olduğunu görünce gözlerimi genişlettim. Yuh!

Jisoo'nun numarasını tuşlayıp aramaya başladım.

...

Jisoo ve İrene'yi aramış, nasıl olduklarını sormuştum. Başta telefona bakmadığım için bana çok kızmışlardı ama sonrasında yumuşamışlardı. Annem ve Babam'a ise yurt dışındaki sevgilini görmeye gittiğimi söylemişler. Öyle beklediğim gibi büyük bir tepki vermediler, onlardan habersiz tek başıma yurtdışına çıktığım için azar işiteceğimi düşünmüştüm ama öyle olmamıştı. Hatta Lisa'yla bile tanışmak istediklerini söylemişler.

Telefonu cebime atıp odadan çıktım. Çıkmamla beraber yanlışlıkla sert bir şeye çarpmam bir oldu. İnledim ve geri çekildim. Bana çarpana baktığımda oldukça yakışıklı bir adam olduğunu gördüm.

J: Oh... üzgünüm.

Belinde kılıç vardı, bu da mı Muhafızdı?

X: Önemli değil.

Sırıttığında yanından geçmek için hareketlendim ama kolumdan tutup göz göze gelmemizi sağladı.

X: Kimsin? Bu kadar güzel birinin Saray'da çalıştığından haberim yoktu.

Dudaklarını ıslatıp beni süzdüğünde kaşlarımı çattım ve sertçe kolumu çektim.

J: Çalışan değilim.

Dudaklarını ısırdı ve bana doğru elini uzattı.

T: Ben Prens Tae Hyung. Saraydasın ama daha kim olduğumu bilmiyorsun.

Siktir! Lisa'nın kuzeni Prens Tae Hyung bu olmalıydı. Vay... gerçekten dedikleri kadar varmış.

J: A-Aslında biliyordum, ama resim olarak görmemiştim.

Gülümsedi.

T: Aksanın oldukça iyiymiş yalnız, beğendim.

Tebessüm ettim.

The Queen Eternal Monarch [JENLİSA] (G!P)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin