The Queen Eternal Monarch [JENLİSA] (G!P)

Bölüm 55 [M]

S2ş

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın😙

İyi Okumalar💕

(+18🙂)

L: Dizlerinin üzerine çök.

Ciddi yüz ifadesini görünce kalbim tekledi, kaşlarını kaldırıp yüzüme bakınca derin bir nefes aldım.

Dediğini yapıp diz çöktüm. Karnımın kasıldığını hissederken, gözlerim anlık gözlerine tırmandı ve gözlerinde yükselen alevlerin beni nasıl yutmak istediklerini gördüm.

Çenemdeki parmakları sıkılaşırken, başparmağını dudaklarıma sürterek dudaklarımı aralamamı sağladı ve başparmağını ağzımdan içeri iterken hırıltılı bir nefes verip, kısık bakan gözlerini yüzüme dikti.

L: Em.

Parmağını sertçe ağzıma doğru itince, gözlerimi kısıp parmağını daha sert emdim ve bu onu  gülümsetti. Alaycı gülüşünün ardında yanan alevler aslında benimle alay etmediğini, gördüğünü çok beğendiğini resmediyordu.

L: Aç ağzını. Biraz daha.. biraz daha arala.

Dediğini yaptığımda usulca inledi.

Dediklerini öyle yavaş yapıyordum ki, saniyeler üzerimize devrildikçe, pantolonundan ereksiyonunun daha da büyüdüğünü görüyordum.

L: Güzel.

Gözlerim kısıldı. Nemli dilim onun başparmağını ıslatırken, birden başparmağını ağzımdan çıkardı ve orta parmağını ağzımın içine yerleştirdi.

Kafasını eğerek dudaklarını sertçe dudaklarıma bastırdı. Bir kaç saniye sonra geri çekilip bana baktı.

L: Aç ağzını.

Yutkunurken yavaşça dudaklarımı araladığımda iki parmağını ağzımın içine yerleştirdi. Geri çekerken dudaklarını ısırdı.

L: Ne istediğimi sormuştun değil mi? O küçük ağzını doldurmak, nefessiz bırakmak istiyorum.

Yeni giydiği pantolonun kemerini çıkararak mermere koydu. Düğmesini açtığında serleşmiş ereksiyonuyla karşılaştım.

Kaşlarıyla başlamamı söylen bir işaret yaptı.

Hırıltılı sesini dinlerken sertliğini kavrayıp, birleşen parmaklarım tarafından sarılan organını kavradım. Nefesi dudaklarının arasından duygularını gizleyen bir karanlıkla döküldü.

L: Evet.. evet.

Sesi titriyor gibiydi ama aynı zamanda ihtiraslı bir öfke de vardı o seste. Bu beni daha da delirtiyordu.

Avucumun içinde yavaşça büyümeyi sürdüren ve daha ne kadar büyüyeceğini anlayamadığım aletini sıkıp aşağı yukarı sıvazlamaya başladığımda, nemli çenemi kavradı ve kafasını eğerek beni sertçe öpmeye başladı.

Geri çekildiğinde hayranlıkla onu izliyordum. Eli önümdeki saçları kulağımın arkasına sıkıştırdıktan sonra saçlarımın arasına girdi.

Birden gözüme öyle bir çekici göründü ki, kalbim duracaktı.

Saçlarım, avuçlarının içinde durmaya devam ediyordu. Birden, gözlerimde ne gördüyse, saçlarımdan kavrayıp beni aşağı çekti ve o an dudaklarımdan memnuniyet dolu bir gülücük ve inilti döküldü.

Bu, saçlarımı daha sıkı kavrayarak kendini ağzıma bastırdığı andı.

Her şey buğulandı, dünya sadece o ve bedeninden ibaretti.