Bölüm 42

2.8K 232 242
                                    

Medyadaki Clexa psikolojimi bozdu ağlıym

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın😙

İyi Okumalar💕

Jennie

İkisinin de bakışları aynı anda bana dönerken masanın önünde duran Nayeon'a bir bakış attım. Bakışlarını kaçırıp Lisa'ya döndü.

N: Ben çıkayım.

Gözlerimi üstünden bir saniye bile ayırmazken Lisa kafasını salladı.

Yanımdan geçip giderken arkasından baktım. Önümde döndüğümde gözlerim gözleriyle kesişti.

Bomboş bakıyordu.

Gözleri o kadar boş bakıyordu ki, nefesim boğazıma dizilmişti. Cümlelerin, kelimelerin, duygu ve hayallerin dizilmesi gibi, damarlarımda dolaşıp bana hayat vermesi gereken oksijenin tamamı beni öldürmek istercesine boğazımda takılıp kaldı.

Bir insan bu kadar boş bakamazdı. Emin olmak için gözlerim onun anlamsız gözlerinin en ücra köşelerini bile kontrol etti.

Hiç mi özlememişti?

L: Neden geldin?

O hiçbir duygu barındırmayan, mesafeli ses tonu kulaklarımı doldurduğunda nefesimi tutmuştum.

Şaşkınlık ve hayal kırıklığının kalbimi avuçlarına alıp sıktığını hissettim. Ne öfke, ne kızgınlık, ne hüzün, ne mutluluk... Hiçbir şey, hiçbir şey yoktu gözlerinde de, ses tonunda da.

J: Neden mi geldim?

Kafasını salladı.

Yüzünde tek bir mimik dahi yoktu. Öyle hissizdi ki buz kesmiş duygularımı, parçalara ayırıyordu.

L: Açıkçası gelmezsin sanıyordum. Yani koskoca üç ay, bensizlik iyi gelmiştir belki.

Gözlerimi dudaklarına çevirdiğimde, her zaman strese girdiğimde yaptığım gibi dudaklarımı dişlerimin arasına almıştım.

Bir süre sonra, dilimi okşayan demirimsi tatla, dudaklarımı serbest bıraktım.

Masanın üzerinde duran bardağı kafasına dikti.

J: Geldim işte.

Gözlerini yumup ayağa kalktı. Önüme geçip kalçasını masaya yasladı. Kollarını birbirine bağladığında gözlerime baktı.

Gözlerindeki duygularını örten duvarı yıkmak istedim. Onu paramparça edip o duvarı oradan yok etmek istedim.

L: Kilo mu aldın sen?

Gülümsedi. Bu sahte bir gülümsemeydi.

L: Yakışmış.

Gözlerimi yüzünde gezdirdiğimde zayıfladığını fark ettim. Kötü gözüküyordu.

J: Sen tam tersi. Çok zayıflamışsın.

Dudaklarını ısırıp yutkundu.

J: Prens Bang Jeon için çok üzüldüm.

Sessiz kaldı. Sessizliğini takip ettim.

L: Sağ ol.

Ağzından zar zor çıktı bu cümle.

L: Bir kere bile aramadın, çok mu iyi geldi Kore yoksa?

Dilini yanağının içinde gezdirip gözlerimin içine baktı.

L: Arkadaşların falan, iyi gelmiştir tabi. Neydi şu çocuğun adı... sehun! Evet Sehun. Üç ay boyunca hasret giderebildiniz mi bari çocukluk arkadaşınla?

The Queen Eternal Monarch [JENLİSA] (G!P)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin