Bölüm: 12 – Kalandar
*
Araçtan inip şaşkınlıkla büyük bahçeli eve baktım, hemen yanımıza bir araç durup park edildi.
"Şerminler hemen yandaki o ahşap evde kalıyorlar, Ercüment nanası ile buradaydı... Şermin de burayı çok seviyor, bütün mahallede onları seviyor gitmek istemediler"
Bakışlarım yan taraftaki eve kaydı hemen, o kadar güzeldi ki!
"Mustafa! Çok güzel bu ev..."
"İçi de güzel yavrum"
Tebessümle Mustafa'ya doğru adımlayıp yanında durdum, etrafa şaşkınlıkla bakarken çok sessiz bir mahallede olduğumuzu fark ettim.
"Mustafa'm, etraf çok sessiz... resmen sadece kuş sesleri var burada!"
Gözlerini kısıp bana emin misin der gibi baktı resmen Mustafa, "Emin misin yavrum?" şaşkınlıkla etrafa bakındığımda çoğu insan resmen camlara yapışmıştı!
"Ne ara camlara yapıştılar"
Hayretle konuştum resmen, "Sence yavrum? Mustafa Kaptan karısıyla gelmiş... eh meraklılardır da biraz, gelirler en geç bir saate yanımıza"
"Mustafa Kaptan..."
"Eh öyle derler sarışın! Hayde, eve girelum da, dikilmeye mi gelduk"
Dudaklarımı ısırıp yutkunarak anında şivesi değişen adama baktım, onun bu haline güldüm.
"Şive... inanılmazsın! Sana inanamıyorum Mustafaa"
Şermin küçük adımlarla yanımıza doğru gelip hemen koluma girdi, "Şimdi eve giriyorsun canım ve beni bekliyorsun! Bu evi adam edeceğiiz, gerçi ev güzel de... içinde ki kazmadu da!"
"Ulan... ulan Şermin!"
Mustafa ve Ercümentleri arkada bırakıp eve doğru adımladık. Taşlı yoldan geçip hafif yüksek duran uzun merdivenlere baktım. Resmen evler sıralı ve hepsinin bahçesi vardı!
"Şaşırdın gelin hanum"
"Resmen inanamıyorum, burası cennet gibi Şermin!"
Gülümsedi hemen, "Öyle öyle... insanları da öyledir demek isterdim amma diyemiyorum..." bakışlarım hemen kendisine kaydı.
"Bakalım umarım anlaşırız..."
"Kız, sen bunları bilmezsin! Hem dedikoducudurlar hem de sevimli... ben sana herkesi tanıtcam sen rahat ol... hiiç yabancılamayacasun burayı"
"Sanırım tek sıkıntı şive olacak..."
Gülerek baktık birbirimize, cebimden çıkarttığım anahtarla tahta kapıyı araladım. Aralanan kapıdan karşılaştığım kocaman bir hol olduğuydu. Kapının hemen yanında oda ve koridor vardı. Onun yanında da ilerleyince fark ettiğim aynı şekilde bir odanın daha bulunduğuydu.
Arkama döndüğümde açık mutfakla karşılaştım.
"İnanamıyorum kocaman!"
"Beğendin mi?"
"Evet! Bayıldım Şermin..."
Arka tarafa gidip kovalarla yanıma doğru geldi, "Burada banyonuz ve lavabonuz var... bu kızım tadilattan geçecekti ama Mustafa kaptan henüz el atmadı buraya..."
"Şermin?"
Bakışları bana doğru döndüğünde, kapıda Ercüment ve Mustafa'yı gördüm. Ellerindeki valizleri teker teker hemen kapının yanındaki odaya yerleştiriyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BANU (Mahalle Serisi - III) TAMAMLANDI
ChickLitBana, Mahalle Dilberi derlerdi.. Aşk, Tozpembe olabilseydi; bana dilber diyebilirler miydi? *Banu Dinçer & Mustafa Alp Kaplan'ın hikayesidir! *Bu hikaye yetişkin içerikli unsurlar barındırmaktadır.