Bölüm: 3 – Yaşamak / Bu bölüm yetişkin içerikli unsurlar barındırmaktadır.
*
O günün ardından zaman benim için bir hayli karmaşık geçmişti. Kafa dağıtmak olsun, her şey için uğraştım.
O günden sonra, her şey çok farklı oldu benim için. Birine ait olmak, tamamlanmak çok farklı hissettirmişti.
Tamamlanmış hissetmiştim ben.
*
"Kızlar gittiler mi?"
İçeriye ne ara girdiğini fark etmediğim Mustafa'ya kaydı bakışlarım. Şaşırdım önce, sonra neden geldiğini anladım.
"Gittiler, demin..."
"Neler yaptınız?"
"Bekarlığa veda olarak düşünebilirsin Mustafa..."
Sıkıntıyla başımı kaldırıp, gözlerinin içerisine baktım. Bana doğru yürüdüğünü gördüm, "İşin var mı?" kafasını kaşıyarak bana yaklaşan Mustafa'ya baktım.
"Hayır yok... buraları toplayacağım sadece"
"Konuşalım mı biraz?"
Gözleri şaşkınlıktan titredi Banu'nun, "Konuşalım Mustafa..."
"Burada konuşamayız, hazırlan... benim dükkanın üstündeki eve gel, bekliyorum"
Kaşlarım çatıldı, "Neden burada konuşamazmışız?"
"Teyzen uyanmasın, malum ses desibelinin ayarı yok ya Banu!" diyerek dükkandan çıktı hızla Mustafa. Allah ona sabır versindi. Çok zordu Banu ile uğraşmak, hele inadı tuttu mu daha zordu!
Etrafı toplayıp, dükkanı da kilitleyip çıktım. Teyzem bana güvendiğinden pek sorgulamazdı benim ne yapıp yapmadığımı. Bazen günlerce dükkanda yatıp kalkardım, önemsemezdi. İlk başlarda kızsa da şimdilerde kızmıyordu bana.
Dükkanın karşısındaki yere, Mustafa'nın dükkanına yürüdüm usulca. Arka tarafa geçip, üst kata çıktım. Elimi havaya kaldırıp kapıyı çalacaktım ki, sanki kapıda bekliyormuşçasına kapı açıldı hemen.
"Hoş geldin"
Aralanan kapının ardından içeriye doğru süzüldü Banu. Bütün bedeni titriyordu. Hayatında ilk defa belki de korkuyordu. Mustafa'ya hislerini açıklarken bile bu kadar korktuğunu hatırlamıyordu.
Neden korktuğunu da bilmiyordu.
Deli gibi seviyordu bu adamı. Taparcasına seviyordu. Bir insan karşısındaki kişiyi nasıl bu denli sevebilirdi? Banu seviyordu işte. Mustafa ona ne yaparsa yapsın, ondan başkasına gidemiyordu. Gitmek de neydi!
Unutmak bile unutamıyordu ki.
"Hoş buldum Mustafa"
Gülümsedi bıyık altından Mustafa, belki de ilk defa bu kadar güzel bakıyordu Banu'ya. İnsan sevince değişir, farklılaşır derlerdi de doğru olduğunu anlaması çok zaman almıştı Mustafa için. Canını çok yakmıştı küçük yârinin.
Elini beline yerleştirdi usulca.
Bu temas bile Banu'nun bütün bedenini titretmeye, kanını kaynatmaya yetmişti.
"Güzelmiş evin"
Mustafa'nın ona temasını düşünmemeye çalışıyor, evin içerisinde bakışlarını dolaştırıyordu. Mustafa sanki onun bu telaşını fark eder gibi, usulca, yavaş bir şekilde belini, kıvrımlarını okşuyor, Banu'yu delirtiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BANU (Mahalle Serisi - III) TAMAMLANDI
Chick-LitBana, Mahalle Dilberi derlerdi.. Aşk, Tozpembe olabilseydi; bana dilber diyebilirler miydi? *Banu Dinçer & Mustafa Alp Kaplan'ın hikayesidir! *Bu hikaye yetişkin içerikli unsurlar barındırmaktadır.