L E K E - BEŞ

6.5K 229 53
                                    

5. BÖLÜM

Uzun uzun bana baktı. Bana bakarken gözlerinin içi gülüyordu. Ve bu bana vicdan azabı çektiriyor..

Kerem'in telefonu çalınca koltuktan kalktı ve pencerenin yanına gidip açtı.

Bende onun yanımdan kalkıp gitmesini fırsat bilerek yerimden kalktım ve mutfağa gittim. Kahve yapmak istiyordum..Bardakları buldum. Su ısıtıcısına da su koyup kaynamasını bekledim. Sert bi kahve içsem iyi olacaktı. Ama kahveyi bulamıyorumdum. O sırada arkamdan bir el dolap kapağına uzandı. Açtı ve kahveyi çıkardı, tezgaha koydu.

"Bana da koyarsan sevinirim.."

Arkamı döndüğümde burun burunaydık. Ellerini iki yanıma koymuştu. Gözlerimi kaçırdım. Ellerimle ilgileniyordum..
Sonra ellerimde onun elini hissettim.

"Ellerinle oynamamanı söylemiştim.."

"Dokunma!"

Ellerimi onun elinden çektim.

"Neden bu kadar ön yargılısın bana karşı..?"

"Konuşmak istemiyorum.."

Bir şey söyleyecekti. O sırada su kaynamıştı. Arkamı döndüm ve bir tane daha bardak aldım. Kahveyi bardaklara koyup üstüne su ekledim. Şeker kullanmıyordum. Acı bir kahveye ihtiyacım vardı.
Onun kahvesinin içine bir kaşık şeker attım, karıştırdım ve arkamı dönüp ona uzattım. Yanından geçip gidecekken konuştu. Durdum.

"1 Kaşık şeker koyduğumu nerden biliyorsun..?"

Gerçekten! Nerden biliyordum..? Bir anda olmuştu ne olduysa..Koyup geçmiştim, sormamıştım bile..
Yanıma geldi. Bana baktı.

"Bilmiyorum neden böyle bir şey yaptığımı.."

"Aklına beni hatırlamasan bile bazı bilgiler yer etmiş.."

Alayla güldü.

Ben ona bir bakış atıp içeri salona geçip oturdum. Oda arkamdan geldi. Benim karşıma oturdu.

"Böyle, boş boş, yıllar boyu oturacak mıyız..?

"Yıllar boyu beni hatırlamayacaksın yani?"

"Bilmem.."

"Şu dosyalara bakalım"

Dosyaları alıp benim yanıma otururken konuştum.

"Ne dosyası.."

Dosyalardan birini elime verdi açtım.

"Ama bu bizim şirketin dosyası.."

"Evet.."

"Sen..O ortalarda olmayan ortak sensin.."

Sırıtarak cevap verdi.

"Ah evet memnun oldum, güzelim.."

"Ortalardan kaybolman..Hepsi beni kaçırman için bir oyundu.."

"Evet..İyisin iyi..Anlıyorsun bu işlerden.."

"Ruh hastası!"

"Başlayalım mı artık..Yarın bir toplantı var ya.."

"Doğru vardı..Bensiz olacak olan bir toplantı.. "

"Daha iyi oldu. Fatih denilen adam sana asılıyordu çünkü.."

"Adamla sadece iş yapıyoruz..Asıldığı falan yok! Sen gerçekten ama gerçekten tam bir ruh hastasısın..!"

"Hayır değilim..Sadece kıskancım.."

"Ah ne kadar güzel..Çok farketti zaten!"

Cevap vermedi. Dosyalara yöneldi ve çalışmaya başladık. Yarın bi sunum olacaktı ve iyi hazırlanması gerekiyordu. Resmen beni işten alı-koyuyordu.

L E K E  (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin