L E K E - ON BEŞ (+18)

12.6K 238 148
                                    

15. BÖLÜM

"Seçtim seni. Senden başkasıyla gitmem uzak denizlere.."

...

"Na-nasıl yani? Hamile misin?" diyebildim karnımdaki karıncalanmalar biraz hafifleyince.

"Evet." dedi o iğrenç ve itici gülümsemesini bana yollarken. Sonra tekrar konuşmaya başladı.

"Ama Kerem'e söyleme lütfen, ben söylemek istiyorum."

"T-tabi." diyebildim sadece.

Bige'nin yanına gitmeliydim ama karnım o kadar kötü ağrıyordu ki, biraz hafiflemiş hali bile beni bitiriyordu. Biraz ilerledim ve bir koltuğa oturdum. İlayda da karşıma oturdu.

"Sen iyi misin?"

"Biraz midem kötü. Bige'ye üzüldüm, ondan oldu sanırım."

"Yani beni kıskanmadın, bebeğimizi.."

Elimi karnımdan çektim ve ciddi yüz ifademle ona dik dik baktım. Biraz olsun beni şaşırtmış, normal iki insan gibi konuşmaya başlamışken yine kendisinin bir yılan olduğunu hatırlatmıştı. Sinirle boğazımı temizledim ve konuştum.

"Sen kimsin ki, ben seni kıskanayım? Sen bir maşasın sadece. O karnındaki bebeğe de çok güvenme derim. Kerem o bebeğin kendinden olmadığını biliyordur. Ya da ondan olsa bile aldırtacaktır. Şimdi git, daha fazla küçülme karşımda.."

"Bu dediklerinin hesabını vereceksin! Duydun mu beni?! Sen bittin! Kerem senin canına okuyacak!" dedi çantasını eline alıp oturduğu yerden kalkarken.

Zevkle kahkaha attım, karnımın ağrımasına aldırış etmeden. Kapıyı açtı ve çıkıp gitti.

Ah zavallı İlaydacık, Kerem'in bana zarar vereceğini düşünüyor. Yazık..

Düşüncelerimden kurtulup, biraz toparlandıktan sonra odadan çıktım. Kemal Abimin yanına geldiğimde, telaşlı bir şekilde volta atıp duruyordu. Yanına gidip elimi omzuna koydum, o da durdu.

"Sakin ol, Bige iyi olacak.."

"Umarım güzelim, umarım.."

Sol kolunun altına girdim ve yavaşça oturduk. Çok geçmedi, Kerem koridorun başında belirdi. Yanımıza geldi ve karşımda durdu. Bende abimden ayrıldım ve ayağa kalktım. Sonra da birlikte köşeye geçtik.

"Bige'nin nesi var?"

"Bilmiyorum, ofise geldiğimde sancılıydı. Umarım bir şey olmaz ona da bebeğine de.."

Derin bir iç çekti ve verirken konuştu.
"Umarım.."

Onun yüzüne bakmayıp, ellerimle ilgilenmeye başladım.

İlayda'nın bir bebek beklediğini ona söylemeli miydim bilmiyordum. Ya ayrı kaldığımız süre zarfı içinde ona gerçekten dokunduysa? Ya bebek gerçekten ondansa?Bu konuda ona güvenemiyordum, çünkü bir mafyaydı. Her ne kadar bana karşı iyi tarafını gösterse de içinde karanlık bir taraf her zaman vardı. Ve bu karanlık taraf çoğunlukla baskın oluyordu. Kerem'le o kadar çok anımız var ki, kavga anında bana kopkoyu, öldürücü gözlerle baktığı..Tamam belki o da beni seviyordu, ama ayrı kaldığımız süre zarfında nefsine hakim olamayıp başka kadınlarla birlikte olmuş olabilirdi. Bir kavgamızda istemsizce, kendine hakim olamadan boğazımı sıkması, nefret kusması bir tür sinir patlaması olsa da beni korkutuyordu. Bu sinir patlamarını yenmiştik, artık böyle biri değildi ama her an geri dönebilecek kapesitedeydi..En çok da beni bu korkutuyordu.

L E K E  (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin