L E K E (+18)

L E K E - ON

10. BÖLÜM

"Ve aşk; senin tenezzül bile etmediğin gözlerimde kaldı.."

•••

Elleri hala yanaklarımdaydı. Biraz önce kendime itiraf ettiğim şey doğru muydu bilmiyordum. Onun yanında kendimi güvende hissediyordum..Hemde çok..

Arkasında bir el hissettiğinde ellerini yüzümden çekti. Kızaran yanaklarımı elleyip, ateşim var mı diye bakarken oda İlayda'yla konuşmaya başladı.

"Noldu?"

"Gidiyorum ben, akşam buluşuyoruz dimi?

"Tabi, dediğin yerde buluşuruz.."

Duyduklarım ile merak duygum harekete geçerken hızla arkamı döndüm ve çantamı toplamaya başladım. Toplayıp elime almıştım ve arkamı dönmüştüm ki Kerem ile burun buruna geldik.

"Nereye?"

Geri çekilerek ondan uzaklaştım ve saçımı kulağımın arkasına sıkıştırırken konuştum.

"O-Odama gideceğim. Bige bekliyor.."

Bana doğru bir adım daha atıp aramızdaki mesafeyi kısaltırken konuştu.

"Ne yapacaksınız Bige'yle?"

Geri bir adım atmak yerine yana bir adım attım ve geçip giderken konuştum.

"İşimiz var.."

Toplantı odasından çıktığımda derin derin nefesler aldım. Ellerimi yanaklarıma götürdüm. Şu an domates gibi olduğuma emindim. Derin bir of çekip yoluma devam ettim. Ortak alanda Anıl ile karşılaştık.

"Handecim noldu sana? Kıpkırmızı olmuşsun.."

Sinirle konuştum. Kerem'in üzerimdeki etkisi beni sinir etmişti.

"Hiçbir şey olmadı Anıl! Hiçbir şey olmadı..Bi kere de bu kadar meraklı olma ya.."

Bana gülerken konuştu.

"T-tamam Handecim, sinirliyiz..O zaman ben Kerem'in yanına gideyim.."

"Hala Kerem diyor ya! Git!"

Anıl yanımdan gülerek geçip giderken ben de asistana bağırdım.

"Aslıhan!"

Asistan hızla yanıma geldi.

"Buyrun Hande Hanım.."

"Bana limonlu su..En acilinden.."

"Hemen getiriyorum.."

"Abicim naptın Hande'ye sen? Ateş püskürüyor.."

Anıl'ın Kerem'in yanına gittiğinde dediğini duyduğumda elimi alnıma götürdüm.

"Bana bir sandalye getir."

Çalışan bir hızla boş bir sandalye getirdi. Oturduğumda limonlu suyum da gelmişti. Bir yudum aldıktan sonra Aslıhan'a teşekkür ettim. Oda başıyla onayladıktan sonra işinin başına geri döndü.

Limonlu su elimdeyken dönen tekerlekli sandalyeyi geri ittirdim ve bir çalışanın ne yaptığına baktım. Her zaman ki gibi arada onları da kontrol ediyordum.
Elim bardağı tutarken serçe parmağımı kaldırarak gösterdim.