L E K E - ON ÜÇ (+18)

14.3K 255 76
                                    

13. BÖLÜM

"Senin bu kadar mutlu olmana ancak senden bir şey almaya hazırlandıkları zaman izin verirler.."

...

"HANDE!"

"HANDE HAYIR!"

"HANDE SAKIN!"

"HANDE İN ARABADAN!"

Kerem ve Kemal Abim arabanın camına hızla vururken, gözlerinden akan yaşı elim tersiyle geri ittim. Onları duymuyordum. Arabamın kapılarını kitledikten sonra arabayı çalıştırmıştım.

Bulunduğum yer bir uçurumun kenarıydı. Kardeşlerimin ölüm haberi beni derinden sarsmıştı.

"HANDE! KENDİNE GEL!

"HANDE İN ŞU ARABADAN!"

Arabanın camına hızla vuruyorlardı. Gözlerimden akan yaşın süzülmesine izin vererek el frenini indirdim ve gaza bastım. Artık bu dünyada Hande Erçel diye biri yoktu..
...

"Güzelim yukarı odana çık! Hadi!"

Onu dinlemeyerek ortasında donakaldığım merdivenlerden yavaşça indim.

Kerem ve Kemal abim, iki adamı rehin almıştı. Ofiste onlardan başka kimse yoktu. Yerde yatan bazı adamlar vardı. Ama bizden biri değildi. Sadece yukarıda Bige, Amcam, Talha ve İlayda vardı.

Yanına vardığımda sol elini açtı ve beni kendine çekti. Elini belime sardıktan sonra konuştum.

"İyi misiniz?"

Bakışlarımı abime çevirdim. Kafasıyla onayladığını gördüm.

"Hande, odana çık. Hadi abicim."

"Vayyy! Bizim bu Hande Hanım da baya güzelmiş.."

"NE DİYOSUN LAN SEN!"

Karşısındaki iki adamdan biri çarpık gülümsemesiyle tekrar konuştu.

"Erçel ailesinin sana neden gözü gibi baktıkları anlaşıldı. Haklılar da tabi..Böyle bir güzelliği benim için saklamışlar. Çok mesut oldum..Sağol Kemalcim.."

"ULAN İT KAPA ÇENENİ!"

Kerem bir aslan gibi kükrerken bende onun elinin altından çekildim. Yoksa o adam yerine beni boğacaktı. Arkalarına geçtim ve onları dinlemeye başladım. Abim yanıma geldi. Beni koruyor gibiydi.

"Yaa Keremcim, yakında nişanın var. Eski sevgilini bırak artık. Hande benim gibi iyilerine layık.."

"N-nişan derken?" diye araya giriverdim. Kerem bana bakarken o adam tekrar konuştu.

"Ah bilmiyor muydun Handecim? Haftaya cumartesi nişan kesecekler..Benimle birlikte gitmeye ne dersin?"

"SUS LAN ARTIK SUS!" diye kükreyen Kerem elindeki silahı adamın bacağında patlattı.

Adam acıyla inleyip yere düşerken bende yüzümü buruşturmuş bir şekilde arkamı döndüm. Kana bakamıyordum.

"Alın götürün bunları depoya!" Yarın hesabını göreceğiz." Bir adamını aramıştı. Yönümü onlara döndüm. Bir süre sonra içeri 5 tane adam girdi ve adamları götürdüler.

Kerem yanıma gelip bana baktı. Bende alayla konuştum.

"Nişanınız için ne tür bi takım elbise istersiniz? Ben hallederim."

Yüzüm ciddi bir hal aldığında oda alayla gülmeye başlamıştı.

"Komik bir şey göremiyorum?"

L E K E  (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin