L E K E (+18)

L E K E - ON SEKİZ (+18)

18. BÖLÜM

"Sessizce gitsen de her adımın deprem gibi.."

•••
Gördüklerim, duyduklarım canımı o kadar çok acıtıyordu ki..Bu kaçıncı bıçaklanışımdı, bu kaçıncı ölüşümdü, bilmiyordum.

"Hande!"

"Hande! Aç şu kapıyı hadi abicim.."

"Hande aç şu kapıyı! Bak sinirlenmeye başlıyorum!"

Yatağımda yan bir şekilde yatmış, yastığa sarılmıştım. Gözlerimden yaşlar süzülürken abimin ve Kerem'in bağırışlarını umursamıyordum.

"Hande! Ya açarsın bu kapıyı ya da kırarım!" diye bağırdı Kerem.

Sinirle yattığım yerden kalktım ve kapının kilidini çevirip kapıyı hızla açtım. Sinirle yüzüne baktım ve karanlık odadan çıktım.

"Ne! Ne istiyosun hala! Daha neyin peşindesin!"

"Konuşmak istiyorum Hande. Ko-nuş-mak!"

"Ama ben istemiyorum. Beni aldatan biriyle ne konuşabilirim ya!" dediğimde abim Kerem'e baktı.

"Kerem ne diyor Hande!?"

Kerem, abime baktı ve yumuşamış yüzüyle konuştu.

"Yok bir şey saçmalıyor işte."

"Ben saçmalıyorum, öyle mi? Gözlerimle gördüm. Gözlerimle!" dedim artık çıkaramadığım sesimle. Ve devam ettim.

"Bari bunu düğüne 2 hafta kala yapmasaydın!" diye bağırdım.

"Kemal bizi bi yalnız bıraksana" dedi Kerem.

Kemal Abim başıyla onayladı ve gitti. Kerem tekrar bana baktığında bende yüzüne bakıyordum.

"Geç içeri, geç!" diyip beni kolumdan sıkıca tutarak odanın içine itekledi. Kendi de içeri girip kapıyı kapattı ve kilitledi.

"Bırak kolumu!" diyip kolumu kendime çektim ama bırakmadı.

"Canımı acıtıyorsun, bırak!" dedim elinden kurtulmak için debelenirken.

"Hande! Dur dedim sana!"

"Beni aldatan bir adamın yanında asla durmam. Bırak kolumu diyorum sana!"

Kerem diğer elimi de diğer koluma sabitledi ve beni kendine çekti.

"Ben seni aldatmadım."

"Tabi, o yüzden iş arladaşım dediğin kadın ile bara gittin, o da yetmezmiş gibi deli gibi içtiniz, kadehler tokuşturdunuz, ha o da yetmezmiş gibi kadın senin kucağına oturdu, dudaklarınla oynadı! Ama sen beni aldatmadın öyle mi?!"

"Hande, bak güzel gözlüm, olay senin gördüğün gibi değil."

"Bırak Allah aşkına Kerem ya!" diyip kendimi geri çektim ve onun ellerinin arasından kendimi kurtardım.

Bişey demeyince tekrar ben konuşmaya başladım.

"Her iş yaptığımız insanla bara gideceksek ve de kadınlar kucağa oturuyorsa ben de yapayım aynısı değil mi ama? Hem daha çok tatmin olur, iş hemen bizde olur değil mi?"

"HANDE EĞER ÖYLE BİR ŞEY YAPARSAN O KUCAĞINA OTURDUĞUN ADAMLARI DAR AĞACINDA SALLANDIRIRIM DUYDUN MU BENİ!" diye ateş püskürdü Kerem.

"Keşke beni de sallandırsaydın da seni, beni aldatırken görmeseydim."

"Saçmalama."

"Asıl sen saçmalama Kerem. Doğru düzgün ayrılmak istesen ben yok mu derdim sana! Ha pardon, mafyaydın sen, konuşmak yerine ihanet etmeyi tercih edersin değil mi!"