19. BÖLÜM
"Kerem bir volkandı ve ben o volkanın içine düşüp, ona karışarak lava dönüşmüştüm."
...
"Kardeşimi götürmeye geldim.."
"Hande Hanım..Bu iyi bir fikir değil."
"Kardeşimi götürmeye geldim." diye üsteledim.
Görevli önce bana sonra arkama baktı. Arkamda ne vardı bilmiyordum ama tek istediğim şu lanet kapının açılmasıydı.
Adam arkasını döndü ve kapıyı açtı. Eliyle içeriyi işaret etti. Yavaş adımlarla içeri girdim. O kadar sessizdi ki içerisi, topuklu ayakkabılarımın çıkardığı ses bütün odayı dolduruyordu. Birkaç adım attıktan sonra durdum. Yürüme cesareti bulamadım bi anlık. Boğazımda bir yumru..Yutkunmak istedim. Olmadı. Ordaydı. Karşımda. Beyazların içinde..O, karşımdaydı..
Görevli adam benden sonra içeri girdi. Beyaz örtüyü açıp gitti..Burnumu çektim ve titreyen ellerimle ona dokunmak istedim. Birkaç adım daha attım. Sonunda elim ona değmişti.
"Uykucu.."
Burnumu çektim. Elimi bembeyaz olmuş yüzüne getirdim ve yanağını okşadım. Alnına küçük bir buse bıraktım. Dudaklarım büyük bir soğuklukla buluştu. Hemen geri çekildim ve çıplak vücudunu üstündeki beyaz örtüye daha sıkı sardım.
"Hiih. Donmuşsun sen.."
Beyaz örtünün altından bir elini aldım ve ellerimin arasına aldım. Gözümden damla damla yaşlar süzülürken yavaşça konuşmaya başladım.
"Efe. Artık bir abin yok. Artık bir abimiz yok..Hayır hayır. Asla bizi bırakmaz o. Sadece yanımızda değil. O bizi her zaman yukarıdan izleyecek.."
Derin bi nefes aldım. Ayakta duracak halim yok gibiydi.
"Bu hayatta, en korktuğum şeydi yalnız kalmak. Sizsiz bir hayat..Neden Efe? Neden yalnız bıraktınız beni?"
Burnumu çektim.
"Hadi kalk!"
Onun omuzlarından kavrayıp kaldırmaya çalıştım.
"Hadi kalk! Sen yürüyemezsen ben taşırım seni hadi kalk!"
Hıçkırıklarım bağırışlarımla harmanlandı.
"Hadi kalk Efe, kalk kardeşim noluuur.."
Üzerine eğilip ağlamaya başladım. Geri çekildim ve tekrar onu çekmeye başladım.
"Uyan Efe nolur uyan.."
Daha fazla çekmeye başladım. İçeri görevli girdi.
"Hande Hanım! Lütfen! Zorluk çıkartmayın!"
"Bıraak!"
"Hande Hanım! Lütfen..!"
"Suss!"
"Hande Hanım!"
Belimde bir el hissettim. Gücüne karşı koyamayacağım kadar güçlü bir el. O elin altında beni bırakması, Efe'ye gitmek için yalvarıyordum. Ama öyle olmadı. O el beni odanın dışına çıkardı. Tek görebildiğim, görevlinin Efe'nin üstündeki beyaz örtüyü vücudunun tek bir parçası görünmeyecek şekilde yukarıya çekmesiydi..
Odanın kapısı kapandı ve benim kendimi yere atıp kocaman bir çığlık atmam bütün hastaneyi inletti. Ama o el hiçbir zaman beni bırakmadı. İyi ki de bırakmadı. Bıraksaydı bende ölmüştüm..Hoş, bir şey değişmedi. Ben yine de ölüme atlamıştım..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
L E K E (+18)
Romance"Kokusuna aşık olduğun birinden nefret edemezsin.." ------- Bütün engellere rağmen bir olmayı başaran çiftimizin arasına hatırlanmayan anılar girer...