17. BÖLÜM
"Ağlamak için gözden yaş akmalı mı? Dudaklar
gülerken insan ağlamaz mı?"●●●
Telefonumun çalmasıyla gözlerimi Bige ve Burak'tan aldım ve kahvemi masaya koyup, çantama yöneldim.
"Kim arıyor?" diyen Burak'a sadece gülmekle yetindim.
Yine meraklı kişiliğini belli etmişti."Canım bırak, kim arıyorsa arıyor.." dedi Bige Burak'ın omzuna elini koymuş bir şekilde, uyarıcı ses tonuyla. Beni yine ve yine kurtarmıştı.
Burak ve Bige ile, hastaneye Efe'yi görmeye gitmiştik. Şu aralar baya toparlanmıştı. Böyle giderse kısa sürede eve çıkabilecekti. Onun iyi olmasını her şeyden çok istiyordum. Hastaneden de bir cafeye geçmiştik. Yeni evli çift olan Bige ve Burak karşımda, ben ise tek oturuyordum. Burak baya bi korumacıydı düğününde olan olaylardan sonra. Düğünde kim olduğunu bilmediğim insanlar bana saldırmaya çalışmıştı..
Düşüncelerimden kurtulup telefonu çantadan çıkardım ve açtım.
"Efendim?"
"Hande Hanım iyi günler. Rahatsız etmiyorumdur umarım." dediği şeyle birlikte gülümsedim.
"Yoo, yok müsaitim beyefendi."
Bige ve Burak bir anda oturduğu yerden kalktı.
"Yaa nereyee?" dedim üzgün sesimle.
"Öyle bir dolaşalım" dedi Bige.
Burak eğildi ve kulağıma fısıldadı.
"Hayır, asla kıskanmıyorum ikizimi.." diyip geri çekildi. Benim gibi o da sırıtıyordu. Neden böyle bir şey dediğini anlayamamıştım.
"şapsall" son bir gülüş attı ve yanımdan ayrıldılar.
"Bana mı dedin?"
"Hayır, Burak'a dedim."
"Burak mı yanında?"
"Gitti şimdi."
"Evet gördüm."
Dediği şeyle etrafıma baktım. Burda mıydı yani? Arka tarafıma baktığımda elinde ki kırmızı gülle duvara yaslanmış olduğunu gördüm. Göz göze geldik. Telefonu kapatıp duvara yaslanmayı bıraktı ve yanıma doğru gelmeye başladı. Ne yani? Burak ve Bige'yi o mu göndermişti? Burak bu yüzden mi bana öyle demişti?
Karşıma oturmak yerine üstüme doğru geldiğinde ne yapmaya çalıştığını anlayamadım. Elini kafama koyup beni kendine yaklaştırdı ve saçlarıma bir öpücük bıraktı. Gülü de o sırada elime verdi. Daha sonra karşıma geçti ve oturdu.
"Naber güzelim?"
"Sen..sen napıyorsun burda ya?" heyecandan, ağzım kulaklarımda bir şekilde konuşmuştum.
"Napalım, seni başka türlü göremiyoruz. Ya Burak'lasın ya Efe'yle ya da işte."
"Sende çözüm olarak beni mi takip ettiriyorsun?"
"Konu sen olunca aramıza asla başka birini sokmam. Kendim takip ederim."
Bu adam benim dengemi bozuyordu. Daha 2 hafta önce bana saldıran adamlardan biri sanıp nefret kustuğum adam şimdi kırmızı gülle karşıma çıkıyordu.
{flasback içinde flasback}
"Hepimizden nefret ediyorum! Asla..Asla zarar veremezsiniz bana!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
L E K E (+18)
Romance"Kokusuna aşık olduğun birinden nefret edemezsin.." ------- Bütün engellere rağmen bir olmayı başaran çiftimizin arasına hatırlanmayan anılar girer...