L E K E - ON DÖRT

5.3K 223 80
                                    

14. BÖLÜM

"Dikensiz bir hayat olmaz ki.."

•••

{flasback}

"Bana her şeyi anlatıyorsunuz! Hemen!"

Kemal Abim önce Kerem'e baktı. Kerem de benden kurtulamayacağını anlayınca başıyla onayladı ve Kemal abim anlatmaya başladı.

"Talha, Burak ve Efe'nin katili.." diyebildi sadece.

Duyduklarım, avuç içlerimin terlemesine sebep olurken Kerem'e baktım ve titrek sesimle konuşmaya çalıştım.

"N-ne?" diyebildim.

Kemal abim Kerem'e baktı. Onun devam etmesini istiyor gibiydi. Kerem de anladı ki devam etti.

"Evet. Talha, Burak ve Efe'yi öldüren kişi. Zamanında baban ve amcan onun babasıyla bir iş yapmış. Ama iş bozulmuş ve Talha'nın babası öldürülmüş. İşin içinden de baban ve amcan çıkmış. Burak ve Efe'nin ölümünden de amcanın haberi varmış. Yani her şeyi biliyormuş amcan. Canı için Talha ile iş birliği yapmış. Şu an da burda, yanımızda."

Sağ elimi bağrıma koydum ve derin bi nefes aldım. Burak ve Efe'nin ölümü benim kırmızı çizgimdi.

"Benim içim soğumuyor Kerem! Ya siz gider öldürürsünüz o adamı ve amcamı ya da ben! Bak benim canım sıkılıyor!" dedim sinirle soluyarak. İşaret parmağım da benden bağımsız tehdit eder gibi sağa sola gidiyordu.

"Hayır güzelim, sen hiçbir şey yapmayacaksın. Kuş kafese girdi. Bundan sonrası bizim. İlayda'yla da bu yüzden sevgili gibi gözükmek zorundayım. Bu yüzden bugün sana o mesajı atmak zorunda kaldım."

"Hay Allahım ya.." diye konuşurken sağ elimi başıma koydum ve arkamı döndüm. O sırada abimin telefonu çaldı. Açtıktan bir süre sonra yanımızdan ayrıldı.

Hala arkam dönük bir şekilde, ellerimle oynarken bu duyduklarımı sindirmeye çalışıyordum. Gerçekten hiçbir şeyi aklım almıyordu. Bir adam nasıl bu kadar cani olabilirdi. Her şeyi yıllar önce planlamış. Aklım almıyordu.

Kerem'in elini omzumda hissettim. Sonra da ona döndüm. İki elini yanağıma getirdi ve baş parmağı ile gamzelerimi okşamaya başladı. Umut dolu gözlerle gözlerimin içine bakarken konuştu.

"Sorun yok, sana asla zarar gelmesine izin vermeyeceğim."

Gözlerimi onun gözlerinden ayırdım ve kendimi geri çektim.

"O kadar şey oluyor, hiçbir şey söylemiyorsun ve sanki ben suçluymuşum gibi uyduruk bir mesajla benden ayrılıyorsun! Sonra gelmiş karşıma kuş kafese girdi, sorun yok diyorsun! Ya peki benim burda hissettiğim o iğrenç duygular ne olacak? Bu kadar mı önemsemedin gerçekten beni Kerem!?"

"Hande saçmalama. Emin ol bu hayatta tek önemsediğim kişi sensin. Özür dilerim."

Yüzümdeki ciddi ifade yerini gamzelerimi çıkaran gülümsememe bırakmıştı.

"Ne o? Güldün?"

"Hayır seni özür dilerken gördüm de ondan.."

"Bak sen.." diyerek yanıma yaklaştı. Dibime girdiğinde ellerini de belime sarmayı ihmal etmemişti. Göğsümde birleştirdiğim ellerimi ayırıp boynuna doladığımda bana daha çok yaklaştı ve boynuma gömüldü. Küçük küçük öpücükler bırakırken dışarıdan gelen seslerle kendimi geri çektim. Çok geçmedi ki İlayda ve Talha odadan içeri girdi..

L E K E  (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin