Ne ara mayışmış ve uykuya dalmıştım hatırlamıyordum fakat uyandığımda pembe yatağımda tek başıma yatıyordum.
Önüme gelen sarı saçlarımı çekmiş ve etrafa yeni kalkmış bir kedi yavrusu gibi bakınmaya başlamıştım. Kaslarım ise ağrıyordu, kendimi sıkmaktan olsa gerekti.
Demek ki o yaşadıklarım rüya değildi. Bununla ilgili ne hissetsem bilmiyordum ama kendimi tuhaf bir şekilde güzel hissediyordum. Bacaklarımı birbirine çektiğim sırada kapım aralandı.
Koyu saçlar beni görmesiyle hafif bir gülümseme verirken midemde milyon tane kelebek kanat çırpmaya başladı. Ne var ki utancımdan kafamı kitaplığıma çevirmem bir olmuştu.
Yanaklarıma ateş düşerken merakım ağır basıyordu. "Biz... Şey... Yaptık mı?"
Sorduğum sorunun saçmalığıyla gülüşü genişlerken sivri köpek dişlerini görmüştüm.
Yanıma oturdu ve aramızda çok az bir mesafe bıraktı. Ona bakmakta zorlanırken yanağımı okşamaya başladı. İstemeden mayışmıştım. "Hiçbir şey hatırlamıyor musun?"
Hayır anlamında kafamı iki yana sallamış ardından onun konuşmasını beklemiştim. Arada bir ise dolgun alt dudağındaki piercinglere bakıyordum.
"Hatırlamana yardımcı olayım mı?" soru sormasının aksine cevabımı beklememiş ve aralı dudaklarıma dudaklarını bastırmıştı.
Tembelce öpüşmeye başladığımız sırada mideme kramplar girmişti. Beni öpüşü karşısında iki büklüm olurken beni belimden desteklemiş ve dövmeli kollarına almıştı.
Öpücüklerimiz derinleştikçe başım dönmeye ve içimdeki arsız isteği susturamayacak vaziyete gelmiştim. Jaehyun bunu anlamış olacak ki ellerini vücudumda gezdirmeye başladı.
Dokunuşları; parmak uçlarını her tenime sürtüşünde yakıyor ve gıdıklıyordu. Hayatımda hiç böyle dokunulmamıştım ve dokunulmak için yanıp tutuşmamıştım. Jaehyun adını koymak istemediğim hislerin adını koymama yardım ediyordu, her bir yapboz parçasını birlikte yerleştiriyorduk ve ben ona daha da aşık oluyordum.
Dilini devreye soktuğu anda beni yatırmış ve ıslak öpücüklerimiz devam ederken beni soymaya başlamıştı. Kıyafetlerim birer birer yeri boylarken Jaehyun kalçamı kendine çekmesi bir olmuştu.
Bacaklarımın arasına yerleşen suratıyla kıpkırmızı kesildim. Öyle kırmızı olmuştum ki Jaehyun bile duraksadı. "Bebeğim sıkıntı yok. Bundan sadece zevk alacaksın, söz veriyorum tamam mı?"
Gözlerimi ona değdirmemeye çalışırken bacak aramdaki ıslaklıkla boğuk bir inleme verdim. Dili kalçama sürttükçe gıdıklanıyor ve geri çekiliyordum ancak Jaehyun ayrık olan bacaklarımı kollarıyla sardığı için hareket alanım kısıtlıydı. Utanç heyecan ve zevkin karışmasıyla inlemelerim başlamış böylelikle Jaehyun dilini hızlandırmıştı. İçime girip çıkan diliyle meme uçlarımı tutmuş ve refleksle sıkmaya başlamıştım.
Jaehyun hızını alamayıp arkamı tamamen sahiplenircesine yemeye başlamış bu sırada zevk dolu bir inleme vermiştim. Kasıklarımı tekmeleyen bir şey vardı ve aşağı inmek için can atıyordu.
"Sikeyim." dedi hareketini durdurup. "Şekerden farksızsın. Tadın hiç değişmemiş Yongie."
Ne?
Sorgulamak istesem de hareketini devam ettirdiği için bu soruyu rafa kaldırmış ve titrek nefesler almaya devam etmiştim. Jaehyun durmak ne gerçekten bilmiyordu ama bedenimi iyi tanıdığı belliydi çünkü hep en çok zevk veren noktama dil darbelerini atıyordu. Odadaki ıslak sesler ise dudaklarımı dişlememe sebep veriyordu.
"J-Jaehyun." dediğimde hareketini durdurmadı aksine devam etti. Dili tenime ve arkama değdikçe kendimdem geçiyordum.
Gözlerim bulanık görmeye başlamıştım. "J-Jaehyun-ah! Aah..."
"Aah." inlememe aldırmıyor gibiydi. İşine o kadar odaklanmıştı ki beni duymadığını düşünmeye başlamıştım. "Jae-uhm!"
Kalçama parmağını yollamasıyla derinden inlemiştim. Jaehyun birinci parmağa hız kazandırdığında zevkten gözlerimi kapatıp zevki her bir hücremde hissetmiştim. Yaoi mangalardaki gibiydi ama soft kesinlikle değildi. Böyle bir sahne okuduğumda saçma ve anlamsız gelmişti ama şimdi tam tersi anlamların içerisinde kayboluyordum.
Ne olduğunu anlamadığım sırada ılık bir sıvı kasıklarımdan aşağı inmiş ve erkekliğimi kaplamıştı.
Yanaklarımın yanması olması bir olurken Jaehyun'un da bu görüntüyü görmemesi olanaksızdı. Bacaklarımın arasından kalkmış ve yavaşça doğrulmuştu.
Yüzünde hafif gülümsemesi varken bile sol yanağında göçük oluşuyordu. "Mükemmeldin bebeğim. Şimdi seni güzelce yıkayalım."
Ben herhangi bir şey demeden beni bebekmişim gibi kucağına almış ve alırken hiç zorlanmamıştı. Banyoya giderken heyecandan kalbim ağzımda atıyordu. Bir yandan ise Jaehyun'un dediğini düşünüyordum.
Ne demek istemişti?
__________
sizce ne demek istedi 👁👄👁
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the shy boy // jaeyong
FanfictionJung Jaehyun sevgilisinin en yakın arkadaşını tahrik etmeyi hatta ona izinsiz dokunmaya bayılırdı. Lee Taeyong ise ondan kaçmaya çalışır ancak günün sonunda istemsizce ona doğru çekilirken bulurdu kendini. ➖ fem!ty ➖ çoğunlukla smut [m] içerir. #1...