Hiç vakit kaybedemeyiz her geçen salise vakit aleyhimize işliyordu.
Ablam vaktinin çoğunu ders çalışarak geçiriyor yada babannem ile geçiriyordu ve aynı zamanda babaannem zaten olayları bildiği için bana hiç karışmıyordu.
Çiftliğin dışında kurda dönüşerek acilen lider kurtun yanına gidip onlara da olan tüm terslikleri anlattım.
Panikleyerek "tüm kurt kabilelerini toplamalıyız dedi.
Lider kurt dünya üzerinde'ki tüm kurt kabilelerini tanıyordu fakat benim tam olarak ne olduğumu bilmeyen kabileler var olduğu için hep birlikte kabilelere haber vermeye başlamıtık orta Doğu'daki kabileler bizimle irtibatlıydı zaten onları toplayarak başladık işe.
Dünya üzerinde yaklaşık beş ila altı kabile vardı.
Rusya ve Afrika ya gitmek için tekrar yola koyulduk ve önümüzde sadece yaklaşık iki hafta vardı bu iki haftalık kısa süre içinde tüm kabilelere birleşmemiz gerekiyordu.
İstersem yüksek bir hızla ilerleyip tüm dünyayı kısa bir sürede gezebilirdim fakat tek başıma ilerlersem bana inanmazlardı bunun için kurtların bana eşlik etmeleri gerekiyordu'ki buda nerdeyse bir haftaya yakın zamanımızı alıyordu.
Kurtların lideri, etrafa soğuk bir bakış ile hareket ediyor, sanki paniklediği şeyler vardı bunu fark edebiliyordum.
Kurtlar çok asil hayvanlardı kendi canları pahasına Talettalar ile yüzleşeceklerdi bana cesaret veren herşeyden önce asıl buydu.
Oldukça hızlı ilerliyorduk önümüzde Avrupa, Afrika, Rusya, ve Amerika kıtaları vardı. Rusya'ya doğru ilerlerken bir zaman sonra Talettaların nerde olduklarını anlayamıyordum. Son hız ilerliyorduk ama yine de zaman gittikçe geç oluyordu.
O zamandan bu yana beş gün geçmişti bile zaten geri dönme gibi bir lüksümüz de yoktu.
Gündüzleri ilerliyorduk fakat kurtlar her gün dört beş saat uyumaları gerekiyordu'ki buda onların doğasına vardı.
Ben ölümsüzdüm kurta dönüşme özelliğimi fark ettiğimde bu yana uyuma hissiyatını anlamıyordum ve bu da benim artık uyuyamayacağımı gösteriyordu. Ailemden ayrıldığımdan beri hiç insana dönüşmedim çünkü bunu yapma gibi bir fırsatımızda olmadı.
Ölüm her geçen vakit daha da ensemize dokunacakmışcasına yaklaşıyordu.
Elimizden geldiğince hızlı ilerliyorduk ve böyle de olması gerekiyordu fakat kurtların dinlenmesi mecburiydi çünkü savaş gününe kadar bitkin olmamaları gerekiyordu ama yinede vakit geçiyordu. Bu beni hem sürekli kararsız hemde savaş yaklaştığı için endişelendiriyordu.
Ne yapacağımıza dair her hangi bir fikrim yokken Emin olduğum tek şey herkes toparlanıp birlik olmalıydık.
Lider kurt yetkiyi bana bırakmış halde devam ediyorduk. Geçtiğimiz yerlerde bize haber verebilmeleri için her kabileden kurt elçileri bırakıyorduk fakat bazı bölgelerden hiç haber gelmiyordu ve bu bizi çok tedirgin ediyordu.
İnsanlara kendimizi belli etmemek için sürekli olarak ya orman üzerinden yada ıssız yerlerden ilerliyorduk.
İnsan teknolojisi onları durduramazdı çünkü hiçbirinin ruhu yoktu. Artık tüm kabilelere haber vermiştik ve kendi bölgemize babannemin olduğu yere dönüyorduk, ilk önce orta Doğu'dan başlayıp Avrupa'dan devam edip Afrika dan geri dönmüştük. Ailemi çok özlemişim. Geri geldiğimizde tüm kabileler bizim bölgeye toplanmış ordu halinde bwkliyorlardı zaten.
Benden ve lider kurtdan gelecek haberi bekliyordular.
Şimdiye kadar dokuz gün geçirmiştik savaşa üç gün kaldı. Amaçları başta ben olmak üzere tüm yaşam tarihini silmekti. Biraz durup neler yapmamız gerektiğini düşündüm ve o sıra aklıma çok iyi bir şey takıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON KURT
FantasySadece tatile gidip kafa dinlemeyi düşünen Arman, o kısa süre içerisinde bir kurda dönüşüp hiç görmediği yaratıklarla savaşacağını devasa ordulara sahip olacağını ve dünyanın kaderinin elinde olacağı hiç ama hiç aklına gelmemişti. Bunların hepsinde...