ARMAN IN DEĞİŞİMİ

349 163 58
                                    

Gördüklerim kolay kolay unutulacak şeyler olmadığı gibi üzerimde bırakacağı etkileri'de ayrı bir konuydu.

Şehirden geldiğimizden beri zaten onca şey yaşamış ve yılın yrgunluğu üzerimizdeyken, annem ve babamın gitmesi bizi piskoloji olarak kötü etkilemişti ama bu yaşadıklarım öyle her insanın yaşayayıp kaldırabileceği bir şey değildi.

Derken biraz daha düşünürsem kafayı yiyebileceğimi bilmemem elde bile değildi.

"Arman aşağı gel çabuk, çabuk!!.

"Ne oluyor lan hayırdır inşallah?.

Aşağı indiğimde babaanem dahil herkes dikkatli gözlerle televizyona bakıyordu.

Açıkçası herkesin televizyona böyle dikkatli bakması benide merak içine sokuyordu.

benimde bu denli dikkatimi çekmişti ve heves, korku derken onca şey yaşamıştık' ki çiftlikte bir televizyon olduğunu hatırlamıyorum bille.

Haberde yazılan ve görülenlere bakılırsa çin'den yayılan bir tür virüs salgın hastalığı yayılıyordu.

Acaba başka yerlere yayılır'mı?

yayılırsa nereye kadar yayılır? diye düşünürken zaten yayılmış Türkiye sınırlarına kadar gelmişti.

Sağlık bakanlığı ülkemize yayılma olasılığının çok yüksek olduğunu ve her an gelebileceğini falan söylüyordu.

" Ya bu çinlilerin başka işi yok kimisi laboratuvar da kimisi de hayvan pazarından yayıldığını söylüyor bunlardan da zaten bu beklenir.

Yakında bunlar birbirinin elini kolunu para karşılığında yemek için satarlar valla.

Acaba benim kollarım kaç tl yapar?

güzel yahni olur hemde :)

"Bu boş şakalarının hiç sırası değil Arman! .

"Ya sende hiç şakadan anlamıyorsun be abla? odun kafalı işte ne olucak hıh .

Neyse onca sesin arasında birden beklenmedik bir anda evin telefon çaldı.

Arayan annem olup, hıçkırıklar içinde ağlaya ağlaya ablamla konuşuyor ve ağlayış sesleri telefondan dışarıya kadar geliyordu.

O kadar kötü olmuştum'ki ablamın elinden telefonu alıp birazda ben konuşmak istedim ama ses telefondan dışarı çıkıyordu zaten.

Virus beyin cerahı olan babamada bulaşmıştı ve hastanede olduklarını söylüyordu.

Şehirde ve tüm ülke genellinde sokağa çıkma yasağı ilan edilmişti.

Çiftliğe'de artık babamlar gelemezlerdi.

Çiftlik bizim için zaten güvenli ama, bir yandan' onları yani annem ve babamı çok düşünüyor, her hangi birini kaybettmekten çok korkuyordum.

Bu virüs, o gördüğüm şeyler, sürekli aklıma gelen ses, önümüzde'ki günler nasıl olucak.?

Bu gibi bürsürü düşünceler kafamı kurcalamasına karşı koyamıyordum.

Hisslerimi dışarıya hiç belli etmiyordum ama içimdekini yine en iyi ben bilirdim'ya o da ayrı bir konu.

Kafamı dağıtmak için türlü şeyler yapmak istiyordum ama Dışarı çıkamazdım çünkü, bu hiç güvenli değildi.

Ablam zaten bütün gün ders çalışıyor, mabbetine toyum olmuyordu.

Bende biraz clash of clans oynayayım dedim ama onca işin içinde hiç moral ve motivasyon kaynağı olmuyordu.

SON KURTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin