talking to the moon | hyunmin

boy-friend

•••

''Şunu uzatsana.''

''Şu ne?'' Felix ağzındaki lokmayı yutmaya çalışırken eliyle ekmeği işaret etmişti. Onun bu hareketine karşı Chris gülmemek için kendini tutarken çatalını bıraktı.

''Anlayamıyorum. Konuşsana.'' Seungmin akıllanmayacaklarını bildiği için dikkatlerini onlardan çekmiş ve gelen mesajdan dolayı titreşen telefonuna yöneltmişti. 

Hyunjin
Annem salmıyor

Halı yıkamaya gelir misin?

Sevgilin için yapar mısın bi güzellik?

Yüzünde oluşan sırıtmayla birlikte parmaklarını ekranda gezdireceği sırada yanındaki Jisung'un dürtmesiyle ona dönmek zorunda kalmıştı.

''Neye gülüyorsun?''

''Hesabımın şifresini unuttum sanmıştım giremiyordum. Onu hallettim. Sevinmekte mi yasak?'' Jisung beklemediği hamleyle yüzünü buruştururken elindeki ekmeği gencin ağzına sokarak ortak muhabbete geri dönmüştü.

O an neden doğruyu söylemediğini düşündü Seungmin. Halbuki iyi ve doğru bir şey yaptığını hissediyordu. Dün gece döndüğünde arkadaşlarının yoğun maç muhabettlerine karışmadan yatağına girmiş ve rengi değişmek bilmeyen yanaklarıyla dönüp durmuştu. 

Aklında dönüp duran soru neden yanlarına gidip maçtan daha çekici bu konuyu onlara sunmadığıydı.

Şimdilik bu çelişkiyi terk etti ve masadaki konuşmanın odak noktasında olmadığına kanaat getirerek parmaklarını tekrar ekranda gezdirdi.

Seungmin
Bunu elbette ki yapmayacağım

Benim yerime sen hızlıca
yardım edecek ve bitireceksin

Bir de 

Minho hyunglara bir şeyler
anlatmayı düşünüyor musun?

Hyunjin
Söyleyeceğim evet

Sen söylemeyi düşünmüyor
musun?

Seungmin
Hayır 

Yani evet tabiki söyleyeceğim

Sadece sana da sormak istedim

Hyunjin
Güzel

Öyleyse bu sarı afet kaslarıyla
birlikte yardım dağıtmaya gidiyor

Bizimkilerle gün içinde konuşurum

Akşam garajda buluşuruz 

Seungmin
Tamam 

Buluşuruz

Hyunjin
Sen iyi misin?

Garip geldin

Eğer sorun hemen söyleyip de garipsemelerinden çekinmense

Bekleyebiliriz 

Bunu dert etmem

Zaten ikimiz için de yeni 

İleriyi değil şu anı yaşamayı
tercih ediyoruz

Seungmin
Şu anı mı