talking to the moon | hyunmin

peculiari

iKON - LOVE SCENARIO

사랑을 했다 우리가 만나
지우지 못할 추억이 됐다
( Tanıştık, sevdik ve bunlar
silemeyeceğim bir anı oldu. )
볼만한 멜로드라마
괜찮은 결말
( Oldukça iyi biten, izlenmeye değer bir melodram. )
그거면 됐다 널 사랑했다
( Seni sevdim, bu yeter bana. )
우리가 만든 LOVE SCENARIO
( Aşk senaryomuzu beraber yazdık. )
이젠 조명이 꺼지고
( Şimdi ışıklar sönüyor.)
마지막 페이지를 넘기면
조용히 막을 내리죠
( Ve son sayfaya geldiğimiz zaman, perde yavaşça kapanacak. )

•••

[ Kim Seungmin ]

''Kullanmamı istemediğine emin misin?'' Elimi siyah tutamlarında gezdirip kemerim el verdiği kadarıyla ona doğru eğildim. Vakit kaybetmeden benim için kolaylık sağlamış ve o da oturduğu yerde biraz bana doğru kaymıştı.

"Hayır, ayrıca dikkatimi dağıtıyorsun." Dudaklarımı birbirine bastırıp hafifçe başımı salladım ve iç çektim.

"Bu kibarca çekil demek mi oluyor?" Bununla birlikte dudaklarından küçük bir gülüş çıkarken yaklaşmakta olduğumuz yerle birlikte kısa süreliğine dışarı döndüm.

"Bu sadece heveslendirmekle kalma demek oluyor." Dediğiyle birlikte bende dudaklarımın gerilmesine engel olamazken geri çekildim ve arkama rahatça yaslandım.

"Düşünme sen bunu. Güzel sür. Çıkma şeritten. İki elini koy direksiyona." Dediklerimle birlikte gülüşü artarken ona bakmaktan vazgeçtim.

Yol boyunca tıpkı beş senedir olduğu gibi benimle uğraşmaktan vazgeçmemişti.

Hayal diye kurduğumuz anları bir bir gerçekleştirmiş ve aramızdaki anlamı sürdürmüştük.

İlk önce klasik aylık buluşmalarla başlamış, daha sonra bu hafta sonu kalmalarına dönüşmüştü. Bir süre sonra etrafımda devamlı onu arar hale gelmiştim. Yaşadıklarımı tam olarak paylaşmak isteyeceğim kişi olmuştu.

Basit bir şekilde bizimkilerle tartıştığımda bile beş dakikalık öfkemi ona anlatmak istemiştim.
Ertesi gün okuldan sonra birlikte yürüyelim istemiştim. Ya da akşam dışarı çıkacağım kişi o olsun istemiştim.

Tam uzak mesafe sayılmasa bile zorlandığımızı söyleyebilirim, açık bir şekilde. Ama şimdi buradaydık.

Üniversite mezuniyetimize sadece haftalar kalmıştı. Bir kariyer planımız vardı, yaşamak istediğimiz yerler. Sırada gerçekleştireceğimiz şey ise ikimizin ortak en büyük hayallerinden biri.

"Min, bebeğim." Gözlerimi dışarıda takıldığım ağaçlardan çektim ve devam etmesi için ona döndüm.

"Daldın. İçine sinmeyen bir şey mi var? Eğer aklın gezdiğimiz diğer yerlerden birinde kaldıysa orada da yapabiliriz, sorun değil. İkinci gittiğimiz yeri, otelin terasını beğenmiştim aslında. Orası mı kal-"

"Sadece yaşadıklarımızı düşünüyordum Hyunjin. Tabiki de evleneceğimiz yerin bizim için anlamı olan bir yer olsun istiyorum. Buna endişen olmasın." Yüzümdeki gülümsemeyle o da gülümseyip derin bir nefes alırken rahatladığını anlamıştım.