1.55 | Yarı Texting

Bölüm-28

Şu an 1 haftalık köşe kapmaca oyunumdan yorulmuş bir vaziyette oturuyodum.

Kapının zilinin çalmasıyla 'Sonunda' diye geçirdim içimden. Teyzemin oğulları geleceklerdi. Üç tane teyzem vardı, birisi annemden büyüktü ve çocukları üç taneydi, Semih ve Melih ikizler, onlar 19 yaşındaydılar bir xe Akın vardı, o da bizimle yaşıttı.

Semih ve Melih, tek yumurta ikiziydiler ne kadar dış görünüşleri benzesede, Melih deli dolu bir çocuktu her şeyi yapardı, Semih ise ağır abi tiplerindendi.

Akın, onu seviyordum, hani şu grubunuz olur ve grubunuzun eğlence kaynağı olan bir çocuk vardır ya Akın'da onlardandı.

Kapıyı açtığım gibi, Akın üstüme atıldı. "Ooo bizim asosyal mi asosyal, kısa mı kısa kızımız, bizi film izlemeye çağırmış, acaba bunu neye borçluyuz?" dediklerine gözlerimi devirdim ve boynumdaki kollarımı sinirle ittirdim.

Kapıyı açık bırakıp direkt salona geçip oturdum. Bu halime alışık oldukları için pek garipsemediler.

Hafta içi olanlar aklıma gelince sinirle önümdeki cips kasesini kucağıma koyup, hırsla ağzıma doldurdum. Diyet miyet, bu gece umrumda değildi.

Oğuzhan beyimiz, gitmiş Ali'ye, "kardeşine aşığım, bir süredir ananculuk oynuyordum, sonunda açıldım, sende fark etmişsindir şu an utandığı için benden kaçıyor, o da beni istiyor, ben senin haberin olsun diye söylüyorum." demiş ardından Ali'nin şaşırmasını aldırmadan.
"Canın artık canımdır, emanetin artık emanetimdir, hadi eyvallah" diyip yürüyüp gitmiş.

Allah'ım tabi ben bunu duyunca, yerin dibine girdim. İlk bir kaç gün alışayım diye bir şey yapmamıştı ama diğer günlerde onu her gördüğümde yüzümü çevirip görmemiş gibi yapmam ve ondan kaçıp durmam, sinirden deliye dönmesine yetiyodu.

Ağzımdaki lokmayı da hırsla çiğnedikten sonra bizimkilere döndüm. Bana şaşkınlıkla bakıyodular, hayırdır dercesine kafamı salladım. Melih konuştu "Bizim, küçük civcimizi kim bu kadar sinirlendirdi?" dediğiyle omuz silktim. Diğerlerine iki yanımı patpatladım, oturmaları için, Akın tam yanıma oturmuştu ki Semih onu ittirip o tarafıma, o oturdu. Akın'da homurdanıp diğer yanıma oturdu.

Melih'te tekli koltuğun birine geçti.

Ali yine gezmelerdeydi. Annem ve teyzemler kız partisi yapıyordular evet koca koca kadınlar pijama partisi yapıyor...

...

Tekrardan çığlık atıp iyice Semih'in göğsüne sindim. Bilmiyordum ama sanırım o da filmden baya korkmuştu, göğsü körük gibi iniyor kesik kesik nefesler alıyordu.

Bir kaç kez kolunu bana dolamak için kaldırdığını görmüştüm ama geri indirmişti.

Umursamadım. Ali beyimiz de gelmişti arada bana piç smile atıyordu ama neden atıyordu hiç bir fikrim yoktu.

Şu anki vaziyetimiz şuydu. Ben Semih'e yapışmış vaziyetteydim. Akın da bana yapışmış vaziyette korkuyla televizyona bakıyorduk. Diğer ikili ise gayet rahattı.

Birden tekrardan önünde bir zombi belirince Akın bana, ben Semih'e sindim. Kolundaki elimide istemsizce sıkıyordum.

Semih bugün bilmem kaçıncı kez, sertçe yutkundu. Bu halini garipsesem de sesimi çıkarmadım.

Film biraz durgunlaşınca Semih'den uzaklaştım, uzaklaşmamla derin bir nefes alması bir oldu, buna sinir olduğum için trip atar gibi. "Hah o kadar mı rahatsızlık verdik Semih abi" dedim.

Abi dememden nefret ederdi, ki şimdi de seğiren çenesinden sinir olduğunu anlamıştım.

Ben daha ne olduğunu anlamadan kolumdan tuttuğu gibi, sert göğsüne çarpmamı sağladı.

Beni iyice kendine çekip, kollarıyla sıkı sıkıya sarmaladığında ağzım şaşkınlıktan o şeklini almıştı.

Ben debelendikçe daha sıkı tutuyordu, "Yaa Semihhh" diye cırladım bir anda beni bırakıp kulaklarını tıkadı.

Bundan istifade ederek göğsünden kalktım ve bana bakan suratına bakıp dil çıkardım, o bu halime sırıtırken diğerleri de bizim halimize gülüyordu.

Filmin ikisinide başlattık. Ben Akın'ın omzuna kafamı yasladım. Malum Semih bey sanırım rahatsız oluyordu, ama ben kafamı ona yaslayınca da homurdanmıştı, değişik. Akın da kafamın üstüne kafasını koydu, biz böyle kuzu kuzu filmi izlerken kapı çaldı, Ali kapıyı duyduğu gibi keyifli bi kahkaha atıp direkt kapıya koşturmuştu, ya sabır...

"Ne oluyor lan, kim geldi?" dedi Melih. Bilmem dercesine omuz silktim ve bir yandan kendi ağzıma, diğer yandan Akın'ın ağzına cips tıkmaya devam ettim.

Kapı tarafından bir "Lann" sesi geldiğinde, ışık hızıyla bakışlarım orayı buldu ve elimdeki cips kasesi yere düşerek etrafa saçıldı.

Düzenlendi ✔