Aşk hakkında herkesin bir diyeceği vardır elbet. Benimde var.. Bence aşk, insanın göktelenden düşerken ki heyecan, korku ve kalbindeki iflah olmaz çarpıntıdır.Aşk,sakızlı lolipopun içindeki sakızdır.Vee klişe olan dondurmanın sonundaki çikolata..Gerçekte bana olan ise göktelenden düşerken kalp krizi geçirmek, lolipopun içindeki sakızın çiğnenememesi ve dondurmada çikolatanın çıkmaması gibiydi.Yani her halükarda sonuç kötüydü.
Bir hafta boyunca işe gidip gelmiş evde de kimseyle konuşmamıştım.Onur ilk bir kaç gün sürekli arayıp mesaj gönderse de hiç birine cevap vermemiştim.En sonunda dayanamayıp her yerden engellemiştim. Evde Gülay ve Osman olayı, iş yerinde Hasan'ın tavırları canımı sıksada hiç birine tepki vermiyordum. Boğazımda ki yumru benim bütün duygumu köreltiyordu. O günden beri bir kere bile ağlayamamam garibime gitsede hayatıma devam ettim.Edebildiğim kadar..
Eve geldiğimde yine mutfakta gülüşme sesleri gelsede duymazlıktan gelip odama gittim. Ayşe abla odada yatıyordu. Onu uyandırmadan geceliğimi giyip yatağıma uzandım. Yarın iş olmadığı için içim rahat uyuyacaktım. Sözde.. Ayşe abla inleyerek kalkıp banyoya gidince bende arkasından gittim. Öğürme sesleri çoğalınca korkarak kapıyı çaldım.
"Ablacım iyi misin geleyim mi yanına."Kapı yavaşça açılınca Ayşe abla solgun ve hasta haliyle çıktı.
"Dilruba Murat'ı arar mısın?Buraya gelip beni hastaneye götürsün. "Ayşe abla ardından kapıyı kapatarak kusmaya başladı.Murat abi konuştuktan yarım saat sonra bizim eve geldi. Bu kadar çabuk gelmesine şaşırmıştım. Bu arada Ayşe abla banyodan çıkmış salonda koltukta yatıyordu.Osman ve Ali ayakta ben dizlerimin üstünde oturmuş Ayşe ablaya bakıyorduk. Gülay kapıyı açtığında Murat abi telaşla içeriye girdi.
"Ayşem ne oldu? Nasılsın?"Delirmiş gibi Ayşe ablanın heryerini elliyordu.Ayşe abla hırıltılı bir ses çıkarınca onu kucaklayıp evden çıktı. Osman kabanını giyip çıkınca bende çıktım. Aşağıya indiğimizde Murat abi bizi beklemeden gaza basıp gitti.Sokağın ortasında ayakkabılarımızın arkasına basmış,ceketlerimizin yarısı giyilmiş yarısı giyilmemiş bir şekilde dikilmiş kalmıştık.
"Ne oluyo yaa? Adam ablamızı nereye götürdü?"O soruları bizde düşünsekte cevabını bilmiyorduk. Murat abiyi sürekli aradık ama cevap bile vermedi.Hepimiz salonda dizimizi dikmiş otururken Gülay kendi kendine mırıldanmaya başladı.
"Aklıma gelen olmasa bari.. "Onun böle bizimle ilgili konuya yorum yapması tepemi attırsada sesimi çıkarmadım gözümü ona dikmekle yetindim.Ali malesef benim kadar sabırlı değildi.
"Ne mırıldanıyorsun sen be? Açık konuş."Onun bu tavrına ben seslenmezken Osman çatık kaşlarıyla Ali'ye döndü.
"Ses tonuna dikkat et Ali! "Ali onun bu tavrına şaşsada gözünü Gülay'dan ayırmadan konuştu.
"Ne aklına gelen konuş.. "Gülay konuştuğuna pişman olsa da çenesini kaldırıp Ali'ye meydan okudu.
"Ablanız bence hamile."Kelimeler ağzından dökülür dökülmez Ali yerinden hızla kalkıp ona doğru yürüdü.Ben hemen kolundan tutup engellesemde onu zaptedemiyordum.
"Ne diyorsun lan sen. Ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu? Osman yerinden kalkıp Gülay'ın önüne geçip konuşmaya başladı.
"Bana bak Ali sana ses tonuna dikkat et diyorsam dikkat edeceksin. Bir daha söylemem."Bu yaşıma kadar Osman ve Ali'nin hiç tartıştığını görmemiştim.Şu an bırak tartışmayı yumruklaşacak gibi duruyorlardı.
"Dikkat etmiyorum hadi ne yapacaksan yap."İkiside birbirlerini öldürecek gibi bakıyorlardı.Bu arada gözüm Gülay'a kaydı. Osman'ın arkasında sinmiş kolundan tutuyordu. Daha fazla kavga uzamadan aralarına girdim.
"Bana bakın."İkisinin alev saçan gözleri birbirinden ayrılmıyordu."Size diyorum."Bu sefer zorda olsa ikisinin de bakışları beni buldu."Biz kardeşiz unuttunuz mu?Ne bu haller,ne oluyor?"
"Görmüyor musun Dili şu kız için kardeşine dikleniyor. "Ellerini sinirle onlara doğru sallıyordu.
"Onun adı var doğru konuş.Şu kız dediğin insan bizim evimizde misafir salak herif. "Osman'a dönüp yüzüne baktım. Şu an gerçekten de çok farklı davranıyordu.
"Evet doğru misafirimiz.Misafire bak yaa! Evimize gelip donumuza kadar çalmaya çalışıyor."
"Yeter artık.Ayşe abla gelince bizi bu halde bulmasın lütfen kendinize gelin artık."Ali onlara dik dik bakıp mutfağa gitti.Gülay'sa Osman'ı kolundan tutup koltuğa oturttu.Bense olduğum yerden onları izledim.Gülay Osman'ın bileğini ovalayıp duruyordu.Osman başını kaldırıp bana baktı.
"Dili otursana ne diye dikiliyorsun."Hiç istifimi bozmadan bir ona bir Gülay'a baktım.
"Siz ne ara bu kadar yakınlaştınız?Hem kardeşine saldıracak kadar ne bu tavırlar?"Osman'ın ağzını açmasına fırsat vermeden devam ettim."Artık Gülay iyileşti burada kalmasına gerek yok.Ablam gelsin yarın bu konuyu konuşuruz. "Bana itiraz etmesine fırsat vermedim direk mutfağa doğru yürümeye başladım.Arkamdan adımı seslense de duymazdan geldim.Ona kızmaya başlıyordum.Ali mutfak masasında oturmuş elleriyle yüzünü kapatmıştı.Yanına gidip arkasından sarıldım.
"Ali ağlıyor musun?"
"Ağlamıyorum sadece başım ağrıyor."Ellerini indirip başını ovalamaya başladım. İkimiz de hem konuşacak çok şeyimiz olup hem de hiç birşey yokmuş gibi susuyorduk. Kapının anahtar sesini duyunca hızla salona gittik.Murat abi Ayşe ablayı kucaklamış içeriye giriyordu.
"Murat canım bırak artık ben kendim yürüyebilirim."Ayşe abla boşluğa konuşuyor gibiydi. Murat abi onu koltuğa oturtup alnını öptü.Yüzünü avucuna alıp yüzüne bakıyordu. Onları izlerken meraktan ölecek gibiydim.
"Abla iyi misin? Bir şeyin yok değil mi? "Ablamın yüzü hala sapsarıydı. "Hala hasta gibi görünüyorsun."Ayşe abla derin bir soluk alıp koltukta biraz daha dik oturdu. Murat abiyle göz göze gelip yüzünü tek tek bize çevirdi.Osman'da Gülay'ın önünde ayakta telaşla onu izliyordu.
"Çocuklar ben iyiyim merak etmeyin. Fakat.. "Dudaklarında hafif bir tebessümle Murat abiye baktı. "Nikahımızı biraz erkene almak zorundayız."Hala anlamsızca ona bakıyorduk.
"Niye ki? "Ali hepimiz sesi olmuş merak edilen soruyu sormuştu.
"Ben hamileyim çocuklar. "Gözleri dolup ağlamaya başladı.Gülay'sa bacak bacak üstüne atıp gururla konuştu.
"Ben demiştim demek istemezdim ama 'Ben demiştim.. '"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK KERE AŞK
RandomDilruba acıyla başlayan hayatına acıyla devam ederken, bırak aşık olmayı bir erkeğe ne hissedebileceğini bile bilmiyordu. Belki hayat ona bir kere değil birkaç kere öğretecekti aşkı.. HİKAYELERİN HEPSİ BANA AİT OLU HİÇBİRİ ÇALINTI DEĞİLDİR!!