Kalbimin içini dolduran çiçeklerle rahat bir uykuya daldım.Evet seviyorum seviyorum seviyorum...
Okuldan çıkar çıkmaz iş yerime geçtim.Mağazanın sokağına girdiğimde köşede biriyle çarpıştım.Daha ona üzgün olduğumu söyleyemeden beni itti.Yüzüne dikkatlice bakınca birine benzettim ama çıkaramadım.Oda aynı şeyleri düşünüyordu ki eşyalarını toplarken yüzüme dikkatlice bakıyordu.
"Çok özür dilerim sizi tanıyor muyum?
Bana tiksinerek bakan gözlerinin altı çökmüştü.Sanki uyuşturucu kullanmış gibi bir hali vardı.
"Seni tanımıyorum defol git başımdan!"
Elleri titriyordu.Yüzüme bir daha bakmadan yanımdan yavaş yavaş uzaklaşmaya başladı.Yürürken sağ ayağı hafif aksıyordu.O aksayarak yürüdükçe gözümün önünde anılar canlanmaya başladı.
Yetimhanede böyle ayağı aksayan bir kız vardı.Benimle yaşıttı.Gülay..
Arkasından tereddütle bağırdım "GÜLAY.."Yerinde dondu kaldı."GÜLAY SENSİN.."Hiç kıpırdamıyordu.
Önüne kadar geldiğimde zangır zangır titremeye başladı .Gözlerini sımsıkı kapatmıştı ama bir yandan da ağlıyordu.Tam elimi ona uzatacakken yere düşüp kriz geçirmeye başladı.Elim ayağıma dolaşmıştı.
Hemen telefona sarılıp acil servisi aradım.Hala gözümün önünde kriz geçiriyordu.Çantamın sapını ağzına sokup dilini yutmasına engel olmaya çalışıyordum.
5 dakika sonra ambulans gelince yerde sürünerek geriye çekildim.Ambulansa binmek istedim ama izin vermediler.Hangi hastaneye gittiğini öğrenip oraya gittim.
O sırada ne iş ne ev hiç bir şey umrumda değildi.Sadece Gülay'ı düşünüyordum.Onu ve küçüklüğümüzü..
Küçükken çok güzel bir kızdı.Hep onun gibi olmak isterdim.Minyon ve sevimli tipiyle herkesin ilgisini çekiyordu.O kadar ilgi çekiyordu ki hemen bir aile onu evladı olarak istemişti.
Tam bir hafta sonra gidecekti.Yetimhanede bir sabaha karşı çığlıklarla uyandık.Gülay çıldırmış gibi bağırıyordu.İkinci kattan atlamış bacağını kırmıştı.Oradan hastaneye götürdüler.Ama bir daha geriye dönmedi.
O zamandan bu zamana neredeydi başına neler gelmişti bilmiyordum.Doktorlar İki gün kendine gelemiyeceğini eve gitmemi söyledi.
Bende omuzlarım çökmüş bir şekilde eve doğru yola çıktım.Otobüste iş yerimi arayıp gelemiyeceğimi söyledim.Müdürün bu pek hoşuna gitmedi.Hasan'da raporluydu.
İşten çıkarmamaları için dua etmeye başladım.Zorla bir iş bulmuştum.Yine kendimi düşünmeyerek onuda kaybetmek üzereydim.
Eve geldiğimde kimsenin olmadığını farkettim.Akşam 8 olmuştu.Telefonla Ayşe ablayı aradığımda Murat abinin onları yemeğe götürdüğünü söyledi.Tabi niye bu saatte olduğumu sordu ama eve gelince anlatacağımı öğrenince telefonu kapattı.
Bende bir duş alıp yemeğimi yemeye başladım.Bu arada telefonumda interneti açınca ard arda mesaj gelmeye başladı.Mesajlar tanımadığım bir numaradan geliyordu.
?-Meraba Dilruba.
?-Ben Hasan.
?-Niye beni engelliyorsun.
?-Senin yüzünden yeni hat aldım.Allahım bu adam iyice sapıtmıştı.Gözlerimi sürekli devirmek istiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK KERE AŞK
RandomDilruba acıyla başlayan hayatına acıyla devam ederken, bırak aşık olmayı bir erkeğe ne hissedebileceğini bile bilmiyordu. Belki hayat ona bir kere değil birkaç kere öğretecekti aşkı.. HİKAYELERİN HEPSİ BANA AİT OLU HİÇBİRİ ÇALINTI DEĞİLDİR!!