Bölüm - 21-

23 9 2
                                    

      Olduğum yerde donup kaldım.Osman sanki yıllardır Gülayla yatıyormuş gibi ona sıkıca sarılmıştı.Kendime gelince parmağımın ucunda onlara yaklaştım.Osman'ı ilk önce yavaşça sonra sertçe dürttüm.Basılmış gibi kendini birden yere attı.Baş ucunda beni görünce baş parmarmağıyla damağını kaldırıp öfkeyle bana döndü.

    "Ne yapıyorsun kızım sen ne öyle uyandırıyorsun."Yerinden sarsak sarsak kalkıp Gülay'ı örttü.Bu hengamede Gülay uyumaya devam ediyordu.Dişimin arasından,

     "Ne yapıyorsun  oğlum kızı yanında niye yatıyorsun onunla.Hayırdır.."Sanki ben yokken bu evde bir şeyler değişmeye başlamıştı.Osman parmağını dudağına götürüp susma işareti yaptı.Sonra elimden tutup mutfağa sürükledi beni.

    "Ne ima ediyorsun kızım?"Utanmasa sen yatırdın diyecekti bana.

     "İma etmiyorum gözümle gördüğümü söylüyorum. Gülay'ın yanında niye yatıyorsun?"

    Eliyle saçlarını karıştırdı.İçinde birşeyler yaşadığı belliydi.

    "Çok üşüyordu ısıtmak istedim."Kendiside söylediği şeyin basitliğini farketti ki yere bakıp bir oflama çekti.Aslında onunla konuşmak istesemde yorgunluktan ayakta duracak halim yoktu.

    "Osman sana birşey söylemek için küçük olduğumu biliyorsun."Gözlerini yerden kaldırıp kaşlarını çattı.Ama ben onun kaşını çatmasından çekinecek değildim."Gülay...Kendini fazla kaptırma."Onun yanağına bir buğse kondurup odama geçtim.Osman'ın gördüğüm kadarıyla hali hal değildi.Artık eve erken geleceğime göre şu Gülay işinede bir el atsam iyi olacaktı.

     Sabah yerimde okula gitmek için yataktan kendimi kazıdım.Nihayet işe gittiğimde ayakta zor duruyordum.Bu hafta sonu İrem Hanımın düğünüde vardı hiç dinlenmeye zamanım olmayacaktı.Bezmiş bir şekilde mağazaya girdim.Girmemle Hasan'la göz göze geldim.Herzaman ki gibi gözlerini kaçırdı benden.Çocuk gibi küsmüştü bana.Sabır çekip dolaba eşyalarımı koyup işimin başına geçtim.

    Volkan 'la bir kaç koli boşalttıktan sonra rafları düzenlemeye başladım.Arkamdan seslenen sesle arkama dönünce bir teyzeye çarpmam bir oldu.

    "Napıyorsun kızım çiğnedin beni.Aaaaa.."Teyzenin tontişliğini ve kısa boyunu görünce çığlık atasım geldi.Hemen elini tutup bir şeyi varmı diye baktım.

     "Özür dilerim teyzecim birşeyiniz yok değil mi?"Ben ilgili davranınca hoşuna gitti teyzenin hemen yumuşadı.

    "Yok kızım yok.Tamam.Sana bir şey soracaktım ben ondan geldim yanına."

     "Buyur teyzecim.Yardımcı olayım."Teyze boynundaki gözlüğünü takıp elindeki  kağıdı okudu.

     "Kızım bana M beden kazakları gösterir misin?Spor ve koyu renk olucak."Teyze ferman gibi okuduğu kağıdı güzelca katlayıp çantasına koydu.Onunla beraber kazaklara bakmaya başladık.Ama işim hiç kolay değildi.Hiç birşeyi beğenmiyor birde beni suçluyordu.

    "Kızım sen buraya yenimi girdin  nerede olmadık şey var gösteriyorsun."Zoraki gülümseyip başka model indirdim.Bu yorgunluğumun üstüne teyzede mahfetmişti beni.

     "Hah işte bu afferin indir bakayım onu şuraya ser önüme."Önüne açtığım kazak gerçekten çok güzeldi.Yumuşacık saç örgüsü füme renk bir kazaktı.

     "Beğendiysen teyze tezgaha bıarakayım arkadaş ilgilensin."Kocaman bir 'OOOHHH'çekecekken teyze üst dudağını büktü.Eyvahlar olsun..

     "Keşke bu kazağın torunumda nasıl duracağını bilebilseydim."Teyze sözlerini bitirir bitirmez arkama bir yere yavaşça seslendi.

     "Evladım gel bakayım buraya.."Arkama baktığımda Hasan'a seslendiğini anladım.Hasan duyar duymaz yanımıza geldi.

    "Efendim.Buyrun."Hasan'da ben yokmuşum gibi davranıp teyzenin karşısına geçti.Bu hareketine okadar gıcık oldum ki kolunu ısırasım geldi.Onun yerine alt duduğımı ısırdım.Teyzeyse kendi derdinde kazağı tutmuş Hasan'ın üstünde ölçmeye çalışıyordu.Hasan'ın halini görünce tüm sinirim geçerken gülmemi zor bastırdım.Yazık bayramlık alınan çocuklar gibi masum masum teyzeye bakıyordu.

    "Oğlum benim torunda seninle aynı kiloda şunu giyde bir öyle bakayım.Hadi çabuk."Bir güzel teeyzeye çalışıyorduk bugün.Hasan robot gibi emre uyup kabine girdi.Biraz sonra çıktığında kazak ona dar gelmişti.Ona bakarken gülmemek için dudağımı kemirmekten canım yanmıştı.Teyze burun kıvırıp bana dönünce Hasanla göz göze geldik.Benim güldüğümü görünce kaşlarını havaya kaldırıp ne gülüyorsun bakışı attı bana.Bende omuz silkip teyzeye döndüm.

    "Kızım bunun bir büyüğünü ver giysin oğlan.Hadi oğlum gir kabinede bir zahmet giyiver."Hasan kabine girince kazağı vermek için elimi perdenin içine sokup seslendim.

     "Al oğlan!"Söylediğimi duyunca elimden kazağı koparır gibi aldı.Bense halimden memnun kıkırdıyordum.Kabinden çıktığında bu sefer olmuştu işte tam otumuştu kazak.Her şeyiyle tamamdı.Hasan kabine girip kazağı değiştirip yanımıza geldi.Benim elime verip teyzeye döndük.

    "Tamam demi teyzecim kasaya götürüyorum."Umutla teyzenin ağzından çıkacak söze bakıyorduk resmen.Teyze elimden kazağı alıp evirdi çevirdi.Mırın kırın kem küm..En sonunda konuştu.

    "Cııkkk..İçime sinmedi benim.Eve gideyim bir düşüneyim yarın gelirim bir daha."Lafını bitirdi elindeki kazağı kucağıma bıraktı gitti.İkimizin suratında 'az önce ben ne yaşadım bakışı"donup kaldık.İlk ben kendime gelip Hasan'a baktım.Sonra oda bana.Birden ikimiz aynı anda püskürerek gülmeye başladık.Ama ne gülmek.Bağırarak gülemediğimizde burnumdan ağzımdan herşey aktı.Hasan'ında bende farkı yoktu.Gözyaşlarımı silerken Volkan yanımıza geldi.Ters ters ikimize bakıp fırçasını çekti.O dakikadan sonra çalışırken aklıma geldikçe gülmeye başladım.Yemek arası geldiğinde gelirken aldığım iki simit bir peynire ek çayda aldım.Mecbur sabah zor kalktığım için yiyecek bir şeyler hazırlayamamıştım.

     İlerde oturan Hasan'ı görünce yanına gidip gitmemek arasında karar veremedim.Aslında gidesim vardı ama umut vermek olarak anlar diye çekiniyordum.İçime derin bir nefes çekip onun yanına yürüdüm.Oda yarım ekmeğin arasına birşey kıstırmış yiyordu.Yanına gelince durdum.

     "Yanına oturabilir miyim oğlan.."Kocaman ısırdığı ekmeğiyle şaşkın şaşkın bana döndü.Suratını şapşallığına gülümsediğimde oda başını hafifçe oturmam için salladı.Bu erkekler küçük lokma ısırmayı bilmiyorlardı doğalarında yoktu.Yanında banka oturup simidimden ısırdım.Yan gözle ona baktığımda karşıya bakıp lokmasını çiğniyordu.Ona daha çok dönüp üzerine gözlerimi diktim.Bana bakana kadar gözlerimi çekmeyecektim.

     Aradan geçen dakikalarda bakmamaya yemin etmiş gibi karşıya baktı.Beni bile pes ettirdi.Yani sonuçta zorla kimseyle konuşturacak değildim.Poşetime elime alıp ayağa kalktım.Tam bir adım atacakken dayanamadı.

     "Nereye?"İnanamıyorum Hasan'ın dili varmış.

     "Bana mı dedin?"Başını salladı."Sen beni görüyor musun?"Yine başını salladı."Yaaa...Tüh beee...Bende kendimi görünmez sanıyordum."Sözlerimin ardından laf çarptırdığımı anlayıp başını yere eğip gülmeye başladı.O gülünce bende güldüm.

    "Otur hadi tamam lafını çarptın.Hakettim."Zafer kazanmışcasına yanına oturdum.Hala yere bakıyordu.

    "Hasan niye beni görmezden geliyorsun.Benimle konuşmuyorsun.Ben sana ne yaptım."Ona doğru eğilip yüzüne bakmaya çalıştım.Bana döndüğünde ki gözlerinde ki hüzünü görünce yavaşça geriye yaslandım.

     "Ne yapayım Dilruba söyle.Hergün gözümün önündesin.Benim olmanı istiyorum olmuyor.Başkasına ait olduğun gerçeğini kabullenemiyorum.Bugüne kadar kimseye karşı sana hissettiklerim gibi hissetmedim.Geceleri uyuyamıyorum.İş değiştirmek istedim seni görmeden yapamayacağıma karar verdim.

      Sadede gelirsek ne senle ne de sensiz olmuyor.





AŞK KERE AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin